İlayda, artık hayatımda bana başarılar diler ve gereksiz gördüğüm bütün insanları kapının dışına alabilir miyim? Çünkü gerçekten çok yoruldum Ela. Farkındaysan senden başka hiç kimsem kalmadı. Annemle babamı saymıyorum tabi ki. Fakat yakınım olarak gördüğüm insanların hepsinin nasıl oluyor da bana bir yara açmışlığı olabiliyor. Neyse, artık anlam vermeye çalışmayacağım. İnsan deyip geçeceğim, dedi. Ayakta dolanmayı bırakıp Ela'nın yanına oturdu. Ela, İlayda'nın ellerini tutup bak güzel kızım senin boş vermeyi öğrenmen lazım. Öylece boş vereceksin işte. Nereye kadar takacaksın? Hayatında güzel şeyler olmuyormuş gibi davranma lütfen. Ne yapsak biraz da güzel şeylere odaklanmayı mı denesek? Diyen Ela'nın gözleri gerçekten şefkat doluydu. İyi insanlar bir şekilde kendi belli ediyor. Kötü insanlar ise asla belirli kişilerin hayatında bulunamıyorlar. Ama artık iyilerin kazandığına inanmıyorum. Belki artık işler değişmiştir diye düşünürken Ela'nın kayak videoları izlediğini fark etti. İlayda şu sıralar gerçekten kendini eve kapatmıştı.
- Bak ne diyeceğim Ela. Üniversite hazır kapalıyken tadını çıkarmalıyız.
- Hayret İlayda! Sen ve depresyonu bırakmak. Annenle baban çok şaşıracak. Bende çok sevindim. Şükür terk edeceğiz buraları. Ne oldu da fikrini değiştirdin?
-Bilmem. Belki de değişmem için gerekli olan ilk adımları atıyorumdur. Aldatılmak, en yakın arkadaşımın da yardımıyla olduğu için biraz fazla geldi. Dur, dur kızma. Üniversitedeki en yakın arkadaşımdan bahsediyorum. Neyse işte.
İlayda ayağa kalkıp masanın üstünden telefonunu aldı. Babasının numarasını çevirdi.
-Babacım ne haber? Güzel kızın ve ennn yakınnn arkadaşına güzel bir karlı tatil ayarlayabilir misin?
- İlayda, iyi misin? Yani tabi ki ayarlarım ama şaşırdım sadece. Tamam kızım. Yarın akşam yolculuğunuz için hazır olmuş olun.
İlayda ve Ela günün nasıl geçtiğini anlamamışlardı bile. İkisi de araba yolculuğunu çok sevdiği için Ulu dağa araba ile gitmeye karar verdiler. Hızlı geçen yolculuğun ardından babasının ayarladığı ve gayet doğal ve sıcacık görüntüsü olan butik otel tarzı bir yere varmışlardı. Arabadan valizleri indirmeye çalışırken İlayda'nın elinden valiz kaydı ve İlayda da dengesini kaybederek düşmeye doğru giderken kendini birinin kollarında buldu. Otelin valeleri koşarak yardıma geldiler. İlayda da tam kafasını çevirmişken ap açık renkli 2 yeşil göz ile karşılaştı. Saçları karın her yeri kaplayan beyazına inat simsiyahtı. İlayda hemen toparlanmaya çalıştı. Adamın da yardımı ile ayağa kalkabilmişti.
- Teşekkür ederim. Sayenizde bir yerimi incitmekten kurtuldum. İlayda Teksoy ben arkadaşım da Ela Yılmaz diyerek elini uzattı.
-Önemli değil. Kurtarabildiğime sevindim. Ben de Berk Yıldırım.
İlayda, bu ismi duyduğunda bir irkildi. Daha önce duyduğundan emindi fakat nereden duyduğunu çıkaramıyordu. Berk onlara oteli göstererek bende burada kalıyorum. Buyurun beraber girelim diyerek davette bulundu. Daha sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ütopya
ChickLitİlayda artık kimsenin hatalarının bedelini ödemek istemiyordu. Hayatının en berbat yılını geçirmişti. Sevinçlerini hep kursağında bırakan insanlar hep en sevdikleriydi. Yorulmuştu artık dünyalar kadar sıkıntıyı sırtında taşımaktan. Üstelik daha üni...