Not :. Wattpada yazdığım ilk kitap
Eski adı gökyüzünde ki saklı yıldız
Bir yıldız gecenin bataklığında boğulup hala parıldıyorsa . Umut her zaman vardır.
Tenin ateşten ırmak gibiydi , Gözlerin gökyüzünde ki yıldızları hapsetmişti , Saçların geceyi a...
Cennetten kovulmuş bir melek gibisin bu dünyaya aykırırsın !
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sanki akrep ve yelkovan düşüncelerime takılmış , zaman durmuş ve ben zehirli düşüncelerim içinde o kuyunun içine de hapis kalmıştım. Kafam öyle yoğun öyle doluydu ki dünyadan soyutlanmıştım. Maskeli adamın cümleleri kafamda dolaşıp duruyor . Çıkmaz bir sokağa tıkınıp kalmış gibi hissediyorum , umut yok gibiydi her zaman ki gibi . Kurguz sesizce kahvaltısını yaparken sesizce yutkunup "Şey... Ben bu gün Annemle görüşmek istiyorum "dedim bir anda aramızda ki sesizliği bozdum . Kurguzun orman yeşili gözlerini bana çevirip mekanik bir sesle "Gidemezsin!"dedi . İçimdeki siniri tutamayıp ayağa kalkıp " Gidecem "diye direnip Kurguz kalın kaşlarını öfkeyle çatıp "Sözümü bir daha söylemiyecem o adamın evine gidmiyeceksin " dedi göz pınarlarımda ki biriken yaşları serbest bıraktım "Lütfen... "dediğimde yerinden kalkıp kolumdan tutup " Bir daha bana o eve gitmek için izin bile istemiyeceksin "dedi her zaman ki sert sesiyle sakinleşmek amacına burundan derin bir nefes aldı "Saat sekizde bir davete gideceğiz hazırlanma yardım etmek için bir kaç kişi göndericem "dedikten sonra kolumu bırakıp yanımdan sert adımlarla uzaklaşıp evden çıktı.
Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim . Odama doğru koşar adımlarla gittim . Göz yaşlarımı arasında yatağa girdim ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Odamın içinde dolan telefon melodisiyle kalbim korkuyla hızlanmaya başladı dünkü o maskeli adamın verdiği telefonu çekmeden çıkartıp ve arayan yabancı numarayı açıp kulağıma yaklaştırıp dinlemeye başladım. "Merhaba prenses "adamın iğrenç sesi kulaklarımda çınladı .
"Kararını verdin mi prenses ? Kardeşinin ölmesini yoksa yaşamasına mı seçeceksin ?"dediğinde yüreğime bir sancı girdi Sevilin öldüğünü düşünmek bile canımı acıtıyor . Acıklı bir sesle "Ne istiyorsun hepsini yapacam yeterki kardeşimin kılına zarar gelmesin!"dediğimde adam alaylı gülmsemesi kulaklarımı doldurdu "Aferin prenses doğru bir karar verdin "dedi
"Ne yapmamı istiyorsun " dedim bu işin hemen bitmesini istiyordum .
"Kolay bir şey sadece Kurguzun Çalışma odasında ki kasada ki dosyayı istiyorum"dedi . Bu imkansızdı , yapamazsdım bunu .Cesaret edecek gücüm yoktu. "Yapamam ..."dedim
"Çabuk pes ettin prenses"dediğinde gözlerimi yumdum . Hepsi Sevil için. "Sürem ne kadar ?"
"İki gün sonra sana vereceğim adrese geleceksin prenses görüşmek üzere"deyip telefonu suratıma kapatı . Tuttuğun göz yaşlarımı teker akmasına izin verdim .
🌠🌠🌠
Üzerimde ki elbisenin üst kısmı siyahken , belden aşağısı beyazdı ve etek uçlarında siyah detaylar vardı. Neredeyse bacaklarımın tamamını gözler önüne sermişti . Gece karası saçlarım düz ve dalgalı bir şekilde belime kadar uzanıyordu . Yüzümde çekici bir makyaj yapılmıştı . Kadın bana hayran hayran bakıp "Efendim çok güzel oldunuz " dediğinde gülümsedim . Tam o anda üzerinde siyah takım elbisesiyle Kurguz içeri girdi . "Hazır mı-" Sorusunu tamamlayamadı , ve beni incelemeye başladı . Kadın "Efendim işim bitti ben gidiyorum "deyip kapıyı arkasından kapatıp gitti . Kurguzun orman yeşili gözleri farklı bir ışıkla parıldıyordu bana doğru geldiği her adım beni delicesine heycanlandırıyordu .
