Yok dünyadan haberin. Bir fabrika paydos ederken ortalığa çöken hüznü bilmiyorsun. Bilmiyorsun suya bırakılmış kâğıttan kayıkların gerçek anlamını. Rüzgârda uçuşan torbaları. Moloz dökülmüş arsaları. Bu hızla ölmeye devam edersek bütün dünya mezarlık olacak. Ama sen hâlâ ölümü kişisel bir şey olarak algılıyorsun. Herkes uzmanı olduğu konunun zalimi olmuş. Ben de mi diye soruyorum. Sen de diyor. Ama üzülme. Hiçbir şey bırakmayacağız arkamızda. Çekip giderken sırtımıza saplanacak bir çift göz olmayacak. Enkazımızı toplayıp öyle gideceğiz. Asgari centilmenlik toz olmayı bilmeyi gerektirir.