Bilinenin aksine her yıl yalnızca bir kere yıldız kayması yaşanırdı. Tanrı, masum bir bebeğe o yıldızı armağan ederdi. O gün, o yıl onun için kaydı, sahibine ulaşmak için...
•hikayenin bölümleri teknik bir sorun nedeniyle silinip karıştığı için okuy...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
22 Eylül 2014
Jinnie onu bıraktığından beri tam bir yıl geçmişti, tek fark şu an iki arkadaşının daha olmasıydı. Felix henüz aralarına yeni katılmıştı çünkü Avustralya'dan reşit olmamasına rağmen kaçmıştı, ailesi onu desteklemiyorken orada kalmak istememişti. Şu an öylesine bir okula kaydolmuş okuyordu, korecesinin ne kadar iyi olduğu tartışmaya açık bir konuydu.
Minho farklı bir okuldaydı ve birkaç yıldır dans kursuna gidiyordu, gruplarına birkaç ayda çok fazla şey katmıştı.
Yarışmanın katılım şartları belirlenmişti. Önlerinde duran kağıttaki şartlarda hepsi aynı anda göz gezdirdi.
• Vokal, dansçı ve rapper zorunluluğu olacak. • En az altı, en çok on üyeden oluşacak. • Reşit olmayanlar izin dilekçesi alacak. • Ön elemeler için gruplar kendi yapımları bir şarkı ve dansla katılmak zorundadır. • Tüm şartları yerine getiren yarışmacılara yıl sonuna kadar başarılar dileriz, elemelerden kalan üç grup kıyasıya bir mücadele içinde olacaktır.
Hepsi kağıda ağzı açık bakarken işin ciddiyetine henüz varmış gibi görünüyorlardı. Aslında çoğu şartı yerine getiriyorlardı, yalnızca biri hariç.
"Hyung, ben katılamayacak mıyım?" dedi Felix gözleri dolarken, ailesine başarılı olduğunu kanıtlamak için gelmişti onca yolu. Geri dönemezdi, dönse hem kendini hem ailesini hayal kırıklığına uğratırdı.
"Ben halletmeye çalışacağım, tamam mı Lix? Sakın bu yüzden üzülme, aileni ben ikna edeceğim."
"Biz yanındayız." dedi Changbin gülümserken, elini miniğin elinin üzerine koyup gülümsedi. Hepsi kazanacakları hakkında olumlu şeyler söylerken Seungmin cebinde tuttuğu kolyeyi sıkarak gülümsedi. Herkese artık onun yokluğuna inandığını söylemişti ama yalandı, onu hâlâ seviyordu. O bunları düşünürken tüm ışıklar kapandı ve önünde bir pastayla doğum günü şarkısını söylemeye başladılar. Hepsi bir ağızdan bağırdı.
"Doğum günün kutlu olsun Seungmin!"
Seungmin kocaman gülüp arkadaşlarının aldığı hediyeyi açarak pastadan bir parça aldı.
"Hepinize çok teşekkür ederim." dedi "Gerçekten çok teşekkür ederim."
Elindeki kutuyu açınca uzun zamandır isteği bluetooth kulaklıkla ellerini çırptı, onu tanıyan arkadaşlarının olmasını seviyordu. Sonra bir kutu daha gördü, Jisung kutuyu ona verirken ekledi.
"Annen gönderdi yazıyor, esas hediyeni haftasonu vereceğini de yazmış. Herhalde televizyon falan almış olmalılar, buraya göndermediğine göre." diye ekledi. Hepsi gülüşürken Seungmin kutuyu açıp hediyeyi eline aldı.
Gözleri istemsizce yaşarırken yıldız şeklindeki lambayı kucağına koydu. "Annemin gönderdiğine emin misiniz?"
"Üstünde öyle yazıyordu, kargo paketinden de öyle çıktı."
Annesini arayıp "Teşekkürler." dese de onun göndermediğini öğrenmişti.
Yatmadan önce camı açıp iki avucuna sığacak büyüklükteki yıldızlı gece lambasını kutusuna koyarak tebessüm etti. "Bu bir işaret mi?" diyerek kutuyu yatağının altına ittirdi.
Camı kapatmadan önce bir yıldız kaydı, uzun zamandır görmeye alışık olmadığı bir yıldızdı.
Selam! Umarım hoşunuza gidiyordur~ Şarkı önerisi yapayım 5sos- ghost of you Kendinize iyi bakın ♡ 🧸❣
