İnsanın en güvende hissetiği yer evidir değil mi? Ama bazen öyle olmayabilir.
O gün evde yanızdım, annem ve babam iş yemeğinde büyük ablam ise okul balosundaydı.Saat öğleden sonra 19:24'tü.O akşam My little pony özel bölümü vardı, evet doğru okudunuz my little pony izlemeye bayılırım.Bölümün başlamasına 15 dk kala mısır patlatıyordum.Mısırlar patladıktan sonra yarım litrelik Lipton ice tea'yi kaptığıptığım gibi salona koştum elimdekileri yere bırakıp üst kattaki odama çıktım ve dolabımdan en sevdiğim battaniyemi aldım.Battaniyemi omzuma atıp merdivenlere yöneldim.Aşağı inip koltuğa var gücümle atladım ve koltuk yerinden oynadı, neden bilmiyorum ama koltuğa doğru atlamayı çok severim.Tv'yi açtım,özel bölüm yeni başlamıştı.Tv pencerenin önünde durduğundan dışarıyı görebiliyorum, hava karla karışık yağmurdu ve bizde ilk katta oturuyordum.Bölüm başladı.Herşey çok normaldi ama nedense evde yalnız değilmiş gibi hissediyordum.Bölümünün yarısında bir 'acil durum yayını' başladı.Spiker "Bu gün 20:00 civarında çok tehlikeli bir suçlu akıl hastanesinden kaçmış bulunuyor.Onu görenlerin polisi bunu iletmesi gerekmektedir" ekranda bir fotoğraf vardı.Yayın bitince My little pony'yi oynatmaya devam etti.Bu biraz garip geldi ama ben bölümü izlemeye devam ettim.İstemeden gözüm arkadaki cama kaydı.Orda birisi duruyordu.Ayağa kalktım ve cama doğru yürüdüm.Adam kapşonlu bir hırka giyiyordu.Yavaş adımlarla buraya doğru geliyordu. O yaklaştıkça kalp atışlarım hızlanıyordu.Yerde azda olsa kar biriktiğini farkettim.Adam hala orda duruyordu.Yavaşça kafasını kaldırmıştı.O anda karşımdaki adamın Tv deki adam olduğunu farkettim.Farkettiğim bir şeyde karda ayak izi olmadığıydı.O önümde değil arkamdaydı..
Evet arkadaşlar işte bir yeni bölüm daha.Elimden geldikçe yazmaya çalışıyorum.Umarım beğenmişsinizdir.Kısa oldusa özür diliyorum elimden geldiği kadar uzun yazmaya çalışıyorum :)
-Yazar