ç.n:başlık ağlamama yetti devam etmeye korkuyorum.
"Haha, ne?" Akaashi kıkırdadı.
:)Dürüst olmak gerekirse üstüne bir kamyon pislik ve taş dökülmüş gibi hissetti.
Hala be boklar döndüğünü tam olarak anlamaya çalışıyordu.
Tam bir yıl önce, sevdiği birini kaybetti, onu tekrar buldu, tek bulduğu da. çıktığı kişiydi... Kageyama??
Akaashi sakinleşerek iç çekti. "Kouta- uh, Bokuto-san, nasıl... Kageyama ile tam olarak nasıl tanıştın?"
Kageyama, Bokuto'ya gülümsedi ve Bokuto da ona gülümsedi.
Akaashi'nin göğsü ağrımaya başladı.
"Şey, hastalandığımda, aslında Kageyama-" Akaashi Bokuto'ya doğru koşarken Bokuto lafını kesip panikle kollarını salladı.
"Ne?! Hasta mı?! İyi misin lütfen söyle bana göğsün ağrıyor mu, iyi misin? İyisin değil mi? Lütfen- lütfen beni bir daha bırakma..."
Akaashi'nin nefesi, soğukkanlılığını korumaya çalışırken kısılmaya başladı.
Kageyama bir kaşını kaldırdı.
"Akaashi-san, endişelenmenize gerek yok. Kotarou nezle oldu ve oynayamadı, bu yüzden onu neşelendirmek zorunda kaldım!" Kageyama, Akaashi'yi rahatlatarak gülümsedi.
Üçlü, Akaashi'nin son birkaç sözümü sorgulamamaya karar verdiler ya da-daha doğrusu-görmezden geldiler.
"Öhm, neyse, Tobio bana çok yardımcı oldu ve biz sadece...anlaştık mı? Ayrıca, Akaashi endişelenmenize gerek yol!! İyiyim ve yakın zamanda gitmeyeceğim, haha benden bu kadar çabuk kurtulamazsın!" Bokuto, Akaashi'nin sırtına vurarak gülümsedi.
Akaashi yumruklarını sıktı. Yani birbirlerine isimleriyle hitap etme aşamasındaydılar, ha?
Akaashi'nin rahatsızlığını fark eden Kageyama onu yatıştırmaya çalıştı.
Kageyama öksürdü. "Uh, pekala, bunu genellikle yapmam ama Akaashi-san, neden bugün pasör olarak oynamıyorsun, bu seferlik. Oturmak benim için sorun olmaz. Iı, oldukça yorgun hissediyorum."
Akaashi bunu takdir etti. Oldukça çok. Gerçekten ağlamak istedi. Tum ruhuyla Kageyama'dan nefret etmek istedi ama yapamadı. "Çok isterim, teşekkürler Kageyama."
Bokuto, antrenmandan önce brifing vermek için bütün takımı bir araya toplamadan sevgilisine gururla baktı, Kageyama onaylayarak başını salladı.
Akaashi, gerçek Bokuto'ya pas atmayı seviyordu. Sonunda, "güzel pas, Akaashi" dediğini duydu gerçek Bokuto'nun dudaklarının.
[ç.n: burada gerçek bokuto diye bahsettiği kanlı canlı bokuto ilk bölümlerde pas attığı kişileri bokuto olarak düşünüyordu ama onlar bokuto değildi ya onu demek istemiş burda]
Bunu duymayalı uzun zaman olmuştu.
Kageyama bunca zamandır bunu bol bol duyarak günlerini geçirmiş olmalı.
Akaashi yeterince alamadı, daha fazlasını istedi. Daha fazlasına ihtiyacı vardı. Gün biterse boktan ve daha çok boktan anti-Bokuto dünyasına geri gönderileceğinden korkuyordu.
Tam da Bokuto'ya daha fazla pratik yapmak isteyip istemediğini sormak üzereyken Bokuto ve Kageyama'nın birlikte eve döndüğünü, birbirlerinin ellerini tutarak birbirlerinin şakalarına güldüklerini fark etti.
Akaashi'nin kalbi çok acıdı.
Lütfen...
Beni bir daha bırakma.
Notlar: merhaba öyleyse HAHA BİR ENGEL EKLEDİM- KAGEYAMA güzeel, şimdi ondan nefret etmek biraz zor. acı veriyor
[ç.n: yazar insan amacın ne]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Other Life
Fanficcr:@miyozun In Another Life ın ikinci kitabı gibi bir şey ama başkası aynı hikayeyi esas alarak yazdı sadece başka bir hayatta... Bokuto'nun ölmediği bir hayatta... Ama bu üzücü olmadığını düşünmenize neden olmasın:'