Okuldan dönerken etrafa bakıyordum. Herkes arkadaşlarıyla hafta sonu için plan yapıyordu. Seslice gülüyor ve şakalaşıyorlardı. Ben ise koskocaman kaldırım tek başıma yürüyordum. Önüme gelen ayaklarla durmuş ve kafamı kaldırmıştım. Karşımdaki çocuğu gördüğümde göz devirip yana doğru ilerlemiştim ki kolumdan tutup setçe kendine çekmişti beni. Elimi sertçe çekip onun elinden kurtulmak için çabalasam da ne faydaydı hayvan gibi asılmıştı koluma.
"Bırak kolumu" olabildiğinde sert şekilde söylemeye çalışmıştım. O ise gülüp beni geriye itmiş ve kolumu bırakmıştı birden. Yere düştüğümde hızlıca toplanıp ayağa kalkmış ve karşımdaki çocuğa hızlı ama yumuşak olan bir yumruk atmıştım. Tamam pek yumuşak olmayabilir. Hızlı adımlarla yanlarından geçip eve ilerlemiştim. Bugün Taeil hyungun işi olduğu için eve yürüyerek gitmek zorunda kalmıştım.
Hızlıca eve girip kapıyı örtmüş ve yere çökmüştüm. Koştuğum için nefes nefese kalmıştım. Birde üstüne üst sınıflardan Kunhanga yumruk atmıştım. Taeyong hyung öğrenirse cidden çok kızardı. İçerden ses geldiğinde hemen çöktüğüm yerden kalkıp çantamı elime almıştım "Jaemin?" içeri girdiğimde Yuta hyung bana bakıp gülümsemişti. "Bu sıralar bir şeyler var hayırdır?" göz kırparak sorduğunda yüzümü ekşitip yanına oturmuştum "Hayır hyung, yine aşık olmadım"
Dediğim şeye 'pff'lamış ve önüne dönmüştü "Ne zaman aşık olmayı planlıyorsunuz Nana Jaemin Bey?" koltuğa yatıp kafamı Yuta hyungun dizlerine koyduğumda bana bakmıştı "Sanırım hiç, doğru zamanı bekliyorum ama gelmiyor" Yuta hyung ellerini saçlarıma atıp yavaşça okşamaya başlamıştı "Bekleme beklersen hiç gelemez ki sen ilerle, hem zaten bu asosyallikle hiçbir bok çıkmaz" göz devirip cevap vermiştim hızlıca "Asosyal değilim ben, insanlar saçma sapan şeyler konuşuyor ve ben bunları duymak ve içine girmek istemiyorum" Yuta hyung bana 'ne diyon lan değişik' bakışı atmıştı. Bu saçma konumuz zil çalınca dağılmıştı. Yuta hyung hızlıca ayağa kalkmış ve bana dönmüştü "Sicheng geldi, bizi rahatsız etme lütfen Nana" dediği şeye sırıtmıştım "Aaa ben sizi rahatsız eder miyim hiiiç?" gülerek odama çıkıp kapıyı örtmüştüm.
Yavaşça yatağıma uzanıp olanları düşünmüştüm. Acaba Kunhangın canı çok yanmış mıdır? Umarım kötü bir şeyi yoktur. Ayağa kalkmış ve çalışma masama oturmuştum "Biraz ders çalışayım en iyisi" diyip testime odaklanmıştım.
Kimseye vurmayacağıma söz vermiştim Jungwoo hyunga ama tutamamıştım verdiğim sözü. Keşke tutamadığım tek söz bu olsaydı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
