You Used To Call Me Baby, Now You Calling Me By Name | | ▪️SOOKAİ▪️

1: "İHANET"

25 Kasım 2020

"şerefsiz, bırak beni." yağmurun altında sırılsıklam bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Eve gitmek istiyordum, ondan kurtulmak istiyordum.

"hayır, seni seviyorum. Bırakamam. Gitmene izin veremem. "

Yalandı. 1 senedir söylediği her şeyin yalan olduğu gibi, bu söylediği de yalandı.

"yalancı." avazımın çıktığı kadar bağırdım.

"yalancısın sen, yalancı." yüzüne tükürürcesine söylediğim lafları sanki hiç ona söylememişim gibi tekrar bana yanaşmaya çalıştı. Göğsünden sertçe itip koşmaya başladım, bu lanet yerden gitmek istiyordum, ondan uzaklaşmak istiyordum.

"dur, Kai. Lütfen!" durmadım, daha hızlı koştum. Yağmur şiddetini arttırırken, ben de hızımı arttırdım.

Arkamdan gelmiyordu. Neden arkamdan gelmesini bekliyordum ki zaten? Beni aldatan kendisiydi. Beni hiç sevmemişti. Yaşadığımız her şey yalandı.

Gözlerime aşkla bakması, öpmesi, sarılması...

Meğersem, bütün yaşadıklarımız, koskoca yalanmış.

Kalbimin acısı koşmama engel oluyordu. Olduğum yerde durdum. Nefes alamıyordum.

Onun aksine ben onu sevmiştim, hem de çok sevmiştim.

Bacaklarım beni taşıyamayınca, yere düştüm. Etrafımdaki insanların bakışlarını üstümde hissediyordum ama umrumda değildi.

Canım çok yanıyordu. Her şeyin bir rüya olmasını istiyordum. Bu kötü kabustan uyanmak istiyordum.
Soobin'e sarılmak istiyordum. Kalbimi delip geçen kişiye, kocaman sarılmak istiyordum.

Ağladım, hıçkırarak ağladım.

Ben meğersem, bir yalancıyı sevmişim.

"ah, nefes alamıyorum." kafamı yukarı kaldırdım. Yağmur damlalarının yüzüme değmesine izin verdim. Ağlamaktan yorulmuştum. Artık, ağlamaya bile halim kalmamıştı. Yaşamaya bile mecalim kalmamıştı.

***

Sırılsıklam elbiselerimi çıkartıp, suyun altına girdim. sıcak su başımdan aşağı süzülürken rahatlıyordum.
Aklıma tekrar Soobin'in gelmesiyle nefesim kesildi. Artık onu sevgisiyle değil. İhanetiyle, beni aldatmasıyla, yalandan sevgisiyle hatırlıcaktım.

Arkadaşıyla beni aldatmasıyla hatırlıcakttım.
Bu da benim en yakın arkadaşım Yeonjun diye tanıttığı kişiyle aldatmasıyla hatırlıcaktım.

Yaşama isteğimi elden almasıyla hatırlıcaktım.

Ondan nefret ediyordum. Ben, Soobin'den İliklerime kadar nefret ediyordum. Hayır hayır, ben Soobin'e deliler gibi aşıktım.

Ve bu ikilemden nefret ediyordum.

Ona olan hislerim sadece nefretle sınırlı değildi. Aşk, sevgi, hasret, özlem,kırgınlık...

Bir yanım ondan nefret ederken, bir yanım da ona sınırı olmayan bir sevgi besliyordu. Ve ben bundan nefret ediyordum.

Beni aldatan şerefsizi sevmek istemiyordum ama elimde değildi ki...

O benim her şeyimdi.

Bana neşe, mutluluk veren oydu. Peki şimdi nasıl gülücektim? Onsuz nasıl mutlu olucaktım?

Düşüncelerimle boğuşurken kaç dakika ya da kaç saat banyoda durdum bilmiyordum. Ama ellerimin buruş buruş olması, saatlerce banyoda olduğumu gösteriyordu.

Bornozumu giyip odama geçtim. Sıcak suyla duş aldığımda hiç halim olmazdı. Hemen uyku moduna geçiş yapardım. Yine aynısı oldu. Üstümü giyinmeyi boş verip yatağa bornozumla uzandım. Gözlerimi kapattım. Tam uykuya dalıcakken kapı çaldı.

"canım, içeri girebilir miyim?" annemin sesini duyunca kendime kızdım. Yanına gidip gönlünü alıcaktım ama unutmuştum.

"girebilirsin. " dedim, hırıltılı çıkan sesimle

Annemin eve geldiğimde sorduğu sorulara hiçbir cevap verememiştim. Sadece dinledim, susmasını bekledim ama susmadı. Çünkü geç gelince çok korkmuştu. Annemin bu kadar meraklandırmaya, korkutmaya hakkım yoktu bu yüzen kendimden nefret ediyordum.

"Ne oldu Hyuka, neden ağlıyorsun?"

Ağlıyor muydum? Bunu bile hissedemiyecek kadar düşüncelerimde boğulmuştum.

"Ben iyiyim anne, sorun yok." cümlemin sonunda hıçkırmam yalanımı ortaya çıkarmıştı.

Ben çok kötüydüm ve çok büyük bir sorunum vardı.

Annemin bana sıkıca sarılmasıyla seslice ağladım.
Bir sene boyunca beni hiç sevmeyen Soobin'in yalan sevgisine inandığım için, onu çok sevdiğim için ağladım.

Onu deli gibi severken, kaybettiğim için ağladım.

Ama bu onun için son ağlayışımdı. Bundan sonra Soobin'in karşısında dimdik durucaktım. Ve bana yaşattıklarının daha fazlasını ona yaşatıcaktım.

Ben ona bütün sevgimi verirken, beni aldatmasının bedelini ona ödeticektim.