5 Aralık 2019
"Bu ne biçim soru böyle, hiç sayı yok. Nasıl çözücem ben bunu."
Soobin'in yarım saattir uğraştığı soruya üzgün bakışlar atmasıyla gülümsedim. Şu an gözüme fazlasıyla tatlı gözüküyordu.
Sınıftakiler 2 ders sonra olucağımız matematik sınavı için deliler gibi test çözüyor, birbirlerine soru soruyordu.Ben ise sırada uzanmış uykunun beni bulmasını bekliyordum. Hoca çok zor sormayacağını söylemişti. Ben de evde konuyla ilgili izlediğim 2 videoyla sınava hazırdım.
Benim aksime Soobin çok stresliydi. Matematik sınavı için dün gece uyumamış, 100'e yakın soru çözmüştü. Ama hala sınava yeterli bilgide olduğunu düşünmüyordu.
" Soobin üzülme, Yeonjun'a sorarsın teneffüste. Hem matematiği iyi dememiş miydin?"
"İyi ama." cümlesini devam ettirmesi için yüzüne baktım ama konuşmadı. Ben de üstelemedim zaten, kesin yine kavga etmişlerdi. Ne zaman Yeonjun'un yanından dönse sinirli oluyordu. Ve ben o sinirli halinden korkup ne olduğunu soramıyordum. Sonuçta yakın arkadaşlar arasında illaki kavgalar olurdu.
"Kai bey, siz çalışmayı düşünmüyor musunuz?" alayla sorduğu soruyla, gülümsedim.
"hayır Soobin bey, ben çok zeki olduğum için çalışma gereği duymuyorum."
Bana gülümseyip tekrardan testine döndü.
"Hadi çok çalıştın, biraz dinlen."
"hayır, bak bu soru çıksa yapamam. Çok düşük bir not alıcam. " testi bırakıp sıraya kafasını koyarken dudaklarını büzmüştü. kaşlarımı çattım.
" hayır, iyi bir not alıcaksın. Bu kadar test çözmek yeter! Şimdi benimle kantine geliyorsun ve beraber çikolata yiyoruz." itiraz istemeyen bakışlarımla, kitabını kapatıp bana döndü.
"kantine sonra gitsek olur mu? Çok uykum var. Uyuyalım." bu teklifine asla hayır diyemezdim. Kafamı sallayıp yüzümü ona doğru çevirip, sıraya uzandım. Daha rahat uykuya dalması için parmaklarımı saçına geçirdim. Parmaklarımı saçında usulca gezdirirken, mırıltıları kulağıma geliyordu. Kedi gibiydi. Minik, yavru kedi.
Yüzümün önüne düşen saçları, elimle arkaya doğru ittim. Dudakları büzüşmüş bir şekilde yatarken çok güzeldi. O kadar güzeldi ki bakmaya doyamıyordum.
Gözlerimi artık açık tutamıyordum. Uyumalıydım. Sınıftaki gürültüye gözlerimi devirip gözümü kapattım ve uykuya teslim oldum.***
"hocadan nefret ediyorum. Salak kadın, bu mu kolay sınav." gözlerim sinirden dolarken, ağlamamak için dudaklarımı ısırıyordum.
Soobin'in moreli de benim gibi bozuktu. Demek ki onun da sınavı iyi geçmemişti.
Sınıftaki herkes bağırarak sınavı tartışırken, kulaklarımı kapattım. Başım felaket derecede ağrıyordu.
"sınav kötü mü geçti ?" Soobin'in mırıltıyla konuşmasıyla kafamı salladım.
"seni mutlu edicek bir şey aldım" sesindeki mutlulukla kafamı kaldırıp, elinde tuttuğu en sevdiğim çikolataya baktım. Çığlık atarak üstüne atlamamla gülümseyip, düşmemem için belimden tuttu.
"sen harika bir arkadaşsın, biliyorsun değil mi?" yüzü anında düşerken, kaşlarım çatıldı. Ne olmuştu da birden yüzü düşmüştü?
Elimdeki çikolatanın amblajını açıp, büyük bir ısırık aldım.
"Kai ben seninle arkadaştan öte olmak istiyorum." gözlerim şokla açılırken, çikolata boğazımda kaldı...
Iıı aklımda gerçekten hiçbir şey yok. Allah'a emanet gidiyorum vallahi dksoskelz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Used To Call Me Baby, Now You Calling Me By Name | | ▪️SOOKAİ▪️
Fanfiction[angst] Soobin, sevgilisi Kai'yi en yakın arkadaşı Yeonjunla aldatır. Kitabın sonu tyunning ağırlıklı olucak ona göre okuyun. Lütfen! [200121]