kim taehyung, erkek arkadaşı jeon jeongguk'un beş yıllık ilişkilerini bitirmesinin ardından oldukça üzgündü ve iki yıllık ayrılığın ardından gelen mesaj, onu oldukça sinirlendirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- bu yüzden gönderdiğin tüm mesajlara bakmak istedim, ve doğru olmadığını biliyordum ama kafamı kurcalıyordu.
dean lewis, be alright
✨
•Jeongguk•
Parmağımdaki yüzük ile oynarken bakışlarım sabırsız bir şekilde kapıda oyalanıyor, tanıdık bedeni görmeyi umuyordum.
Buluşma saatinin üzerinden sadece yedi dakika geçmiş olmasına rağmen gelmeyeceğine dair bir duygu içimi kemiriyordu, nefes almak zorlaştığında elimi kaldırarak garsonu çağırdım ve bir bardak su istedim.
Siyah takım elbisesinin içinde, beyaz gömleğinin iki düğmesi açık, siyah saçları düz halde kafeye adım attığında oldukça telaşlı görünüyordu. Omzuna asılı evrak çantasını sıkı bir şekilde kavramış parmakları açılırken sonunda gözleri beni buldu, adımlarını bana doğru çevirdiğinde tuttuğum nefesimi serbest bıraktım.
Kim Taehyung'a ne zaman aşık olduğumu anlamak benim için hep zor olmuştu, her anımız ve onun her hareketi zihnimi kaplamış haldeyken hislerimin hangisini o an için seçtiğini bilmiyordum.
Evrak çantasını yandaki boş sandalyeye bırakmanın ardından üzerindeki ceketi de onun üzerine koydu, karşıma oturduğunda parmakları hızlı bir şekilde kol düğmelerini söküyordu.
"Merhaba."
Benim konuşmayacağımın farkında olarak selam verdiğinde "Merhaba" diye mırıldandım sadece, bu anın gelmeyeceğine o kadar inandırmıştım ki kendimi, hala karşımdaki bedenin varlığına inanamıyordum.
Önümüze bırakılan menüyü açarak kendine yemek seçerken gözleri arada benim üzerimde takılı kalıyor, sonra yeniden önüne dönüyordu. Parmaklarım dizlerime hafif hareketlerle vururken ona bakmaya devam ettim. "Gözlerini üzerimden çek, beni geriyorsun." Dirseklerimi masaya yaslayarak yüzümü avuçlarımın arasına aldım.
Menüyü kapatarak kollarını göğsünde buluşturdu, gözlerini üzerime dikerek onun gibi bundan rahatsız olmamı bekledi ama yanılıyordu, ben her zaman onun bakışlarındaki sıcaklıktan hoşlanmıştım.
Taehyung güzeldi, dudaklarını büzmüş halde adını söyleyemeyeceğime emin olduğum bir bitki çayının ve çilekli turtanın siparişini verirken aklımı başımdan alacak kadar güzeldi.
Sütlü filtre kahve istediğimi söylemenin ardından garson yanımızdan ayrılırken ellerimi kucağıma çektim. "Konuşmak için buradayız ama sen sadece susuyorsun." dedi bana bakarak, kol düğmelerini masanın üzerinden alarak evrak çantasının içine attı. "Söyleyebileceklerimi toparlayamıyorum." diye itiraf ettim, en başından onunla buluşma fikri nefesimi kesmişti ama ne anlatabilirdim ona, bilmiyordum.
