final

10.5K 873 260
                                    

bizim gibisi asla yok, senin ve benim gibisi asla yok

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bizim gibisi asla yok, senin ve benim gibisi asla yok.
birlikte fırtınaya doğru...
bizim gibisi asla yok.

justin bieber, nothing like us

🌟

Elinde tuttuğu derginin sayfaları arasında gezinirken insanların bakışları kısa bir anlığına ona kayıyor, ardından üzerinden çekiliyordu. Edebiyat dergisinin sayfalarında hoşuna giden bir şey bulamadığında dergiyi kapatarak koltukların arasındaki geniş beyaz sehpanın üzerine bıraktı.

Gözleri beyaz kapıya kaydığında Jeongguk'un hala içeride olduğunu bilmek, gerilmesine sebep oluyordu. Bunun iyi bir fikir olup olmadığını çok düşünmüştü ama iyi olmalıydı, Jeongguk ona göre dünyadaki tüm güzel şeyleri hak ediyordu.

Kapı açıldığında sevgilisi odadan çıktı, siyah ceketini eline almış halde ona bakarken ayaklandı. Kollarını Jeongguk'un ince beline sararak etrafındaki insanları önemsemeden yanağına dokundurdu dudaklarını.

Sekreter yeni bir randevu için not alırken hala kollarını çekmemiş, çenesini onun omzuna yaslamış halde arkasında bekliyordu. "Ne yemek istersin? Ben çok acıktım." dedi Jeongguk'a, beraber binadan ayrılarak Taehyung'un arabasına ilerlediler.

Onun sessiz kalması endişelenmesine sebep olsa da bunu belli etmemeye çabaladı, düşünceler içinde olduğunu görüyordu. "Saat daha erken, bizim fırına gidelim. Çörekler yeni çıkmıştır." Arabayı çalıştırdı, Jeongguk koltukta daha çok yayılarak başını cama çevirdi.

İçinde durduramadığı bir savaş vardı, adam ile konuşmak ne kadar kendisini iyi hissetmesini sağlamış olsa da barış antlaşması imzaladığına inandığı savaş, aslında hiç bitmemişti. Bunu fark etmek biraz korkutmuştu Jeongguk'u, her şeyin başa dönmesinden ve kendisini yine o çukurda tek başına bulmaktan korkuyordu.

Taehyung arabayı sessiz bir şekilde sürerken düşünceleri ile baş başa kalmasına izin veriyordu; arada ona dönen bakışlarından, parmaklarının sabırsız bir şekilde direksiyonda ritim tutmasından ve farkında olmadan salladığı bacağından bir şey sormamak için kendini tuttuğunu anlıyordu.

Dışarıdaki havanın aksine sıcacık olan fırına girip en köşedeki masalarına oturdular, aynı evde yaşamaya başlamadan önce her sabah burada oturur, kahvaltı ederlerdi. Yurttan kaçarcasına gelirler, Jeongguk kahkahalar atar ve hemen yorulmuş olan sevgilisi ile dalga geçerdi.

Şimdi iki yetişkin olarak bu masalarda oturuyor olmak ikisine de tuhaf geliyordu, yedi yıldır birbirlerini tanıyorlardı. "Tahinli mi olsun?" Taehyung'un sorusu ile düşüncelerinden sıyrılarak başını salladı, çilekli ve tahinli çörek siparişlerinin yanına Taehyung sıcak süt, Jeongguk için ise kahve söyledi.

break up or make up' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin