Bahçedeki banklardan birinde oturmuş bahçede olan diğer çocukları izliyordum. Hepsinin her hareketini aklımda tutup hiç tanımadıklarımın bile bu hareketlerinden nasıl biri olduklarını tahmin ediyordum. Ve tahminlerim hiçbir zaman yanıltmazdı beni...Bahçenin diğer ucundaki kaldırımlarda oturan isminin Eren olduğunu bildiğim çocuk her tenefüs o kaldırıma oturur ve benim gibi diğerlerini izleyip elinden bırakmadığı çizim defterine sürekli bişeyler çizerdi. Hiçkimseye çizimlerini göstermez, devlet sırrı gibi saklardı. Çocuklardan hergün biri onun çizimlerini gördüğünü söylerdi. Biri çıkıp çok güzel çizdiğini söyler, biri çıkıp çok kötü çizdiğini bu yüzden sakladığını söyler, biri çıkar korkunç çizimler yaptığını onun tuhaf birini olduğunu ve karanlık işlerle uğraştığını söylerdi. Bunların hepsi saçma dedikodulardan ibaretti. Eren'in çizimlerini hiçkimse görmemişti. Buna adımın Anka olduğu kadar emindim. Herkes ilgi çekmek için söylentiler uydurudu.
Bakışlarım bu sefer de kantinden çıkan üçlü kız grubuna kaydı. Onlar okulun ilgi delileri, okulun gıybetçileri ve her tenefüs kızlar tuvaletinde kavga edem basit tiplerdendi. Herkesin onlara hayran olduğunu düşünür ve burunları havada gezerlerdi. Bana kalırsa bir avuç ahmaktan başka birşey değillerdi. Ele başları Sinem, okulun popüler çocuğu Berk'e aşıktı. Berk ona karşı hiçbir şey hissetmediği için de sinirlenip sinirini Berkin konuştuğu her kızı tuvalette tehdit ederek çıkarırdı. Tam bir aptaldı. Diğer iki kız Ece ve Esila da Sineme ayak uydurur tuvaletlerde ilgileri olmayan kızlarla uğraşırlardı.
Onlardan başımı çevirip bu sefer de okulun en zekisi Rüya'ya baktım. Yine çardakta ders çalışıyordu. Kız hayatının her saniyesini ders çalışarak geçiriyordu. Hayatını yaşamayı unuttuğunu düşünürdüm bazen. Hayatının en güzel yaşlarını bu hırsla heba ediyordu. Bunda fazla katı kurallara sahip olan annesinin bir etkisi olduğuna emindim. Rüya'nın annesi disiplinin vücut bulmuş haliydi. Tam bir kuralcı yani. Söylentilere göre ders çalışmadığında Rüya'ya ağır cezalar veriyordu bu yüzden de sürekli ders çalışırdı. Bunun doğru olduğunu düşünürdüm. Çünkü Rüya'nın kollarında sürekli morluklar olurdu...
Defterlerini toplayıp çardaktan kalktı ve okula girdi. Herkes ona inek derken ben hep onun garip biri olduğunu düşünürdüm. Farklı bi hali vardı..Ben hala etraftakileri incelerken girişin ordan yükselen çığlık sesiyle herkesin bakışları oraya döndü. Derin yerde yatıyordu. Herkes koşarak onun başına toplandı. Kimse neler olduğunu anlayamadan bir çığlık sesi daha yükseldi. Herkes bu sefer o tarafa dönünce Ecenin de yerde yattığını gördüm. Esila ve Sinem yanlarında duran kızın aniden yere yığılması ile ani şoka girmişti. Biz hala neler olduğunu anlayamadan art arda üç çığlık sesi daha geldi ve üç kişi daha yere yığıldı. Okuldaki herkes çığlık atıp girişten kaçmaya çalışırken ben de hemen oturduğum banktan kalktım. Kalkar kalkmaz okulun kapısı açıldı ve içeriden müdür çıktı. Herkse sakin olmalarını bağırıyordu. Ama kşmse şuan onu dinlemiyordu.
Ben neler olduğunu anlamak için etrafıma bakarken okulun çatısında oturan kızı gördüm. Orda ne yapıyordu? Gayet sakin görünüyordu? Ordan düşmesi an meselsiydi ve o gayet normal bir şekilde orda oturmuş ayaklarını aşşağı sarkıtmış sallandırarak etrafı izliyordu. Kendisini izlediğimi farkedince bakışlarını bana dikti. Ben hariç kimse onu farketmemiş gibiydi. Bakışları hala bana dikiliyken elini kaldırdı ve sola doğru salladı. O anda bahçenin sol köşesinde olan bir kız daha yere yığıldı. Tüm bunları o mu yapmıştı?! Tekrar başımı ona çevirince hala bana baktığını gördüm. Ne yapıcağımı düşünürken hemen okula girdim. Kimse yoktu. Herkes bahçeye kaçmıştı. Hocalar bile dışarıdaydı. Koşarak çatı katına çıkmak için merdivenlere gittim. İkinci kata çıktığımda koşarken bir anda öğretmenler odasındaki biri dikkatimi çekti. Kafamı ufak içeri sokup baktığımda okula yeni gelen coğrafya hocasının dosyaları karıştırdığını gördüm. Ne yapıyordu bu kadın? Herkes dışarıda bağırıp çağırırken yere yığılırken dosyaların peşine mi düşmüştü cidden? Bununla daha sonra ilgilenmeyi düşünüp tekrar çatı katına gitmek için merdivenlere koştum. Bunu sessiz yapmıştım çünkü çoğrafya hocasının beni farketmesini istememiştim.
Çatı katına çıktığımda sert rüzgar yüzüme vurdu. Saçlarım uçuşurken gözlerimi kıstım. Burdan düşmem yüksek ihtimaldi. Ama yine de yapmam gerekmiş gibi hissediyordum. Çatıya çıkıp dizlerimin üstünde bir süre rüzgara alıştım. Sonra dikkatle ayağa kalktım ve çatının diğer ucunda oturmaya devam eden o kızı gördüm. Çatının etrafından dolaşıp yanına gitme kararı aldım. Aşşağı baktığımda hala yere yığılan ve çığlık atıp ağlayan çocukları gördüm. Ve onları sakinleştirmeye çalışan öğretmenler....
Bir adım attığımda aslında okadar da zor olmadığını farkettim. Sadece dengemi korumalıydım. İki adım daha attım ve iki adım daha... Ona gittikçe yaklaşırken onu durdurma isteği içimde iyice artıyordu. Neden hala aşağıda olan kimsenin beni fark etmediğini düşünürken bir anda ayağım kaydı ve dengemi kaybettim. Tutunmayıp çatıdan aşşağıya sürüklenince dudaklarımdan ufak bir çığlık çıktı ve gözlerimi sıkıca kapattım. Tam düşerken birinin kolumdan tutması ile gözlerimi açtım. Karşımda o kız duruyordu. Yüzünü göremiyordum şapkasından. Vücudum çatıdan dışardaydı. Kolumdan bıraktığı an aşşağı düşecektim. 5. Kattan sağ çıkamazdım. Tam çığlık atacakken eliyle ağzımı kapattı. Beni tek eliyle nasıl tutabiliyordu? Ve bunda hiç zorlanmıyordu. Aşşağı sarkmış olan diğer kolumu da tutup rahatça beni yukarı çekti. Hala dengemi kuramadığım için hala beni tutuyordu.
Kafamı kaldırım tekrar yüzüne baktım.
-Ne yaptığını sanıyorsun aptal! Ölmek mi istiyorsun?
Sesi çok tanıdık geliyordu...
-Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun aşağıda yere yığılan çocukları sen yaptın! Kimsin nesin sen?
Dudağının kenarıyla tısladı ve sırıttı. Cevap vermeden doğruldu ve ayağa kalktı. Tam gidecekken kolundan tuttum ve şapkasını çıkardım. Aniden kafasını bana çevirince gördüm yüzünü. Rüya?!
Ben hala şok içinde Rüyanın yüzüne bakarken çatının diğer ucundan gelen sesle ikimizin de bakışı oraya döndü.
-Hadi Rüya iş tamam, gidelim.
Kafamı oraya çevirdiğimde ikinci bir şoka girmiştim.
Eren?!
Neler oluyordu burda?selamm ilk kitabım olduğu için çok heyecanlıyım. Bir hatam olmuşsa mazur görün :)
Nasıl buldunuz ve size bundan sonra neler olucak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLILIKLAR
FantasyÖzgür bir ruhu ne kadar tutsak edebilirsiniz? Yada uçmak isteyen bir kuşun kanatlarına ne kadar engel olabilirsiniz? Ben o özgür ruh, o uçmak için çırpınan kuşum işte. Ve siz farklılar... Beni bu tutsaktan kurtaranlarsınız. Yıllarımı çürüttüğüm köhn...