imkansız [minsung]

mohdotonta

Hayatımda yaptığım en iyi şeydi sana kedi almak. Onu görünce nasıl mutlu olduğunu anlatamam. Kendime lanet okudum bunu daha önce yapmadığım için. Sarı kediyi eline alırken parlayan gözlerin hala aklımda. Umarım güzel gözlerinin farkındasındır. Gözlerine şiirler yazamam belki ama sonsuza dek onları izleyebilirim.

İsmini koyarken bana sorduğunda bayılacak gibi oldum. Arkadaş gibi olmaya başladığımızı hissediyorum ama sen benim duygularımdan habersizsin... Suçlu hissediyorum kendimi ister istemez. Belki de sadece doktorun olarak görüyorsun beni. Bu arkadaşlık meselesini de abartıyor olabilirim. Ama istediğim bu ve istediğin şeyleri görmesi daha kolay oluyor.

Şu sıralar çok soru soruyorsun bana. Anlatamayacağım şeyler soruyorsun. Cevabını alınca kötü hissedeceğin şeyler... Sana bunları söylersem son günlerini huzursuz geçireceksin. Sırtına yük binmiş gibi olacak. Bunu istemiyorum. Ama sen hastane masraflarının kimin karşıladığını ısrarla soruyorsun. Eğer ben olduğumu söylersem üzülmeyecek misin? Acıdığımı sanmayacak mısın? Biliyorum Minho, böyle olacak ikimiz de biliyoruz. O yüzden uzaktan yardım ediyorum sana. Benim için ulaşılmazsın o yüzden.

Sen yakında ölecek bir meleksin. Baban yüzünden aşık olamıyorsun. Ben sana aşkımı anlatsam da anlamazsın.
O yüzden imkansızsın.

___________________________________________________

/mohdotonta/ [ Fince imkansız demek]