imkansız [minsung]

невозможно

Bugün yanına gelen çocuk kimdi bilmiyorum ama gülümsemene sebep olduğu için ona hem kızgın hem minnettarım. O gülümseme için köle olabilecekken hiçbir şey yapamamak deli ediyor beni. Bu cesareti başkaları gösterince de kıskanıyorum. Cidden bencilin tekiyim değil mi? Ama çok güzelsin Minho. O kadar güzelsin ki sana temas eden , seni gören ,senin farkında olan her şeyden kıskanıyorum seni. Nefes aldığın havadan , yattığın yataktan, güzel tenine temas eden kumaş parçalarından, güzelliğine hayran kalan insanlardan...

Kendini benim gözümden görsen sen de aşık olursun eminim. Herkes dış güzelliğinin farkında tabiki. Ama kimse iç güzelliğinin farkında değil sevgilim. Önceden babanın her gördüğünde seni dövmesine rağmen mahallenin kenarındaki aç kedilere yemek verirdin. Onların başını okşar onlara gülümserdin.

Hayatındaki tek mutlu anındır belki de. Hayatındaki tek mutluluğu kedi beslemek olan bir çocuk.... Ne çok acı çektin be sevgilim. O zamanlar çocuk olmasaydım belki engel olurdum o adama.

Sen hiçbir zaman beni fark etmedin Minho ama ben hep oradaydım. Hemen yan binadan izliyordum seni. O pisliğin seni daha çok dövmesinden korktuğum için hiçbir şey diyemezdim kimseye. Tecavüz ne demek onu bile bilmiyordum o zamanlar . Sen ise bu kelimenin anlamını çok iyi öğrenmiştin daha o yaşında.

Şimdi büyüdük ve değişen bir şey olmadı. Ben yine sadece izliyorum ve sen yine beni görmüyorsun. Ölümüne yaklaşıyorsun ve ben yalnızca izliyorum. Kendinle beraber beni de bitiriyorsun farketmeden...

______________________________________________________

/невозможно/ [ rusça imkansız demek ]