animo

258 29 4
                                    

- yazar anlatımı -

Önlüğünün büyük cebindeki deftere baktı genç adam. Bu gece vermeliydi. Ne olursa olsun...

Eğer melek olursa en azından hislerini söyleyebilecekti ona. Ama affedecek miydi onu koruyamadığı için?

Ya yaşarsa...

Söz vermişti yanında olacağına dair.

Eğer yaşamak için bir sebebi olacaksa bu kişinin kendisi olmasını istiyordu.

Cebindeki defterini okşayıp sevdiği adamın odasına doğru yürüdü. Bacakları titriyordu. Minho bu etkiyi yaratıyordu onda. Herkesin korktuğu o adam bu güzel melek karşısında titriyordu korkudan. Kaybetme korkusu zayıf düşürüyordu onu.

Elini kapının koluna geçirirken derin ve titrek bir nefes aldı. Kapıyı yavaşça açtığında güzelinin uyuduğunu gördü. Belki de yarın bir daha uyanamayacaktı uykusundan.

Bir süre izledi güzel yüzünü. Pencereden vuran ay ışığı ayrı bir güzellik katıyordu yüzüne. Zaten kendisi bir sanat eseri gibiydi. Ona göre tanrının yaptığı en büyük sanattı Minho.

Biraz daha izledi sevdiği adamı. Bir daha göremeyebilirdi. Son kez güzelce baktı. Yanına yaklaştı. Ay ışığıyla yarısı aydınlanmış güzel dudaklarına baktı. Kurumuşlardı.

Sulamak istedi kendi dudaklarıyla. Küçük bir öpücük kondurdu narin dudaklara ve bir şarkı mırıldanmaya başladı...

[ Eğer dinlemeyecekseniz lütfen okumayın çünkü bazen sözcüklerin anlatamadığı anlamları melodiler verir... ]

Gözlerinden yaş geldi genç adamın. En son ne zaman ağlamıştı? Hatırlamıyordu. Alnına bir öpücük kondurdu sevdiği adamın. Cebindeki defteri kucağına koydu ve kapıyı usulca çekip gitti.

Diğer adam ise şaşkındı. Hem olanlardan hem de doktorunun onu mest eden güzel sesi ve dudaklarından dolayı. Kucağındaki defteri açtı ve okumaya başladı.

__________________________________________________

[animo] cesaret demek latincede :)

imkansız [minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin