11

141 13 2
                                    

"Efendim?"

Jaemin sinirden patlamak üzereydi. Yüzü kıpkırmızıydı.

"Seninle beraber gitmek istiyorum Johnny."

"Ama ben.."

Buna ne diyebilirdi ki?

Jaemin'in sinirle alevlenen gözlerine baktı. Onu kıskandırmak gibi bir amacı yoktu. Sadece Jaehyun'a kızmak istiyordu.

İstemediğini söylerse bahane üretmek zorundaydı.

".. tamam. Ben zaten gidecektim. Sizi de alırım istediğiniz yerden."

Hendery gülümsedi. Elini Johnny'nin eline götürdü.

"Benimle rahat konuşabilirsin Johnny. Sizli bizli olmaya gerek yok."

Bu prens kılıklı çocuk resmen onunla flört ediyordu.

"Anladım Kunhang."

"Hadi bize yemek hazırlayayım. Acıkmışsınızdır."

Hendery elini Johnny'nin elinden çekmeden gülümseyip onayladı.

Böyle güzel gülünce Jaemin'in daha çok sinirini bozuyordu.

Ayağa kalktı.

"Hadi hazırla bakalım Yuno."

Mutfağa geçtiler. Jaehyun onlara yemek hazırlarken Hendery Johnny'le flört ediyordu. Jaemin ise ne yaptıklarını izlemek ve adeta daha çok sinirlenmek için yanlarında kalmıştı.

Johnny, Hendery'e çok uzak davranmıyordu ama o kadar da yakın değildi. En azından eğlenceli biri olduğunu fark edebilmişti.

Kendisi de arkadaş grubunun Mood Maker'ı olduğu için tüm gece eğlenmişlerdi.

Yemekler yenmişti. Sohbet edilmişti ve gecenin sonunda Hendery'i eve bırakma görevi Johnny'nin üzerine düşmüştü.

Jaemin cidden kıskançlıktan öleceğini düşünüyordu. O zamanlar kendisine onun kendisini kullanan bir sapık olduğunu hatırlatıyordu.

Vazgeçti. Sohbetlerini duymak istemiyordu. Üst kata odasına çıktı. Üzerini değiştirip yatağa girdi.

O da Johnny'i kıskandırmak istiyordu. Johnny'nin amacı aslında bu değilken hem de.

Belki de arkadaşlarından yardım almalıydı. 4'ünden birini seçmeliydi evet ama birini diğerlerinden daha da çok kıskanma ihtimali varsa bu daha çok işine yarardı.

Deneyip görecekti işte.

***

Küçük polis adayı gelen aramayı yanıtladı.

"Efendim Jeno?"

"..."

"Evet birazdan oradayım."

"..."

"Tamam be. Birazcık beklesen ölürsün zaten."

Telefonu kapattı. Yurttan çıkıp bir otobüse bindi. Işınlanmış gibi hemen geldiği ve her zaman geldikleri bara baktı. İçinde kötü bir his vardı.

Merdivenlerden indi. Bir an mağaraya iniyormuş gibi hissetti.

Her zaman oturdukları masaya ilerledi. Hepsi buradaydı. Selamlaşıp Yangyang'ın yanına oturdu.

Gidip bir şişe bira aldı.

"Akademi nasıl gidiyor?"

"İyi. Önceden aikido öğrenmiş olmam baya işe yarıyor."

SUPER POWERS ~JohnJaem~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin