14

133 14 3
                                    

"2 haftadır ondan haber alan yokmuş. Ne işe gidiyormuş ne de bizimle buluşuyor."

"Başta çok sinirlendiğim için aramamalıyız diye düşünüyordum ama şimdi hala sinirli olsam da en azından nasıl olduğunu merak ediyorum."

"2 hafta boyunca kimse nasıl haber alamamış. Aramızdan biri de mi alamadı?"

Taeil, Yuta ve Taeyong aralarında konuşuyorlardı. Hatta konuşmaya başladıkları dakika korku ve merakla arabaya atlayıp Johnny'in evine sürmeye başlamışlardı.

Konuştukça daha da gerilmişlerdi. Geldikleri evin kapısını defalarca kere çalıp dönüş alamadıklarında ise ne yapacaklarını bilememişlerdi.

Taeyong korkudan titreyen elleriyle her zaman yanda saksıdaki bitkinin diplerinde olan anahtarı alıp kapıyı açtı. İçeri kapkaranlıktı ve hiç ses yoktu.

Üçü ayrılıp alt katı taradılar. Üst katta ise ufak bir ışık kapısı açık Johnny'in odasına hafiften yayılıyordu. İçeri girdiler. Oda boştu ama küçük ışığın geldiği banyo klozetin yanında oturmuş kusmakla meşgul olan Johnny ile doluydu.

Üçü de yanına uçtu. Loş ışıkta bile Johnny'in bir deri bir kemik kaldığı belli oluyordu. Yüzü tamamen çökmüş ve kolları güçsüzleşmişti. Saçları darmadağın ve uzamıştı.

Ruhsuz gibi gözüken gözleri onları görünce parlayamamıştı bile.

İşi bitince ağzını koluna sildi ve en yakınındaki Taeyong'a doğru yığıldı.

***

"Ne yani? İki haftadır doğru dürüst bir şey yemiyor ve bir de üstüne kusuyor mu?"

"Kendisi de çok üzülmüş olmalı. Hangi kafayla öyle bir şey yaptığını kendisi bile bilmiyor bence."

Johnny kendini verdikleri serum ile daha hissederken uyanmıştı ama utançtan gözlerini aralamayıp sadece dinlemeyi seçmişti.

"Jaehyun diyince ondan uzaklaşan aklımı sikeyim. Ne olduğunu o dışında kimse tamamen bilmiyor bir de."

Johnny uyandığını belli edecekti ama yine de bunu yapmayı tercih etmişti.

Üstündeki örtüyü kendini tamamen örtecek şekilde çekti. Sırtını diğerlerine döndü.

"Aslında size söylemiştim."

Fısıldayışını üçü de duymuştu.

"Ne? Ne zaman söyledin?"

"Lisede."

Hiçbiri bir şey anlamamıştı. Beyinleri cidden error vermişti. Üstelemeyip onu rahat bıraktılar. Sessizce bir süre oturdular.

"Artık gidebilirsiniz. Serum bitmek üzere."

"Tek başına eve dönemezsin. Gitmiyoruz."

Johnny bıkkınlıkla göz devirdi. 2 haftadır yalnız olması yetmiyormuş gibi şimdi de yalnız kalmak istiyordu.

Her şeyi geçmişlerdi ve en çok şaşırdıkları kesinlikle bir aralar Johnny ve Jaemin arasında bir şeyler yaşanmış olmasıydı. Jaehyun ise bunu düşündükçe daha da sinirleniyordu.

Jaemin iyi gibiydi aslında. Sakladıkları şey ortaya çıkmıştı ve yine sadece tek taraflı bakınca Johnny şerefsizin önde gideni gibi gözüküyordu. Ama hem sağlıklıydı hem de eğlenebiliyordu. Onu gören ya 'Hiç şaşırmadı bu duruma.' ya da 'Bu onu üzmemiş bile.' diyordu.

SUPER POWERS ~JohnJaem~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin