Do You Really Love Me

i hate you!

Aptal bir buluşma daha. Saçlarımı taradım ve çantamı alıp çıktım. Aşağıya inmek üzereyken biri kolumdan tuttu.

(kim acaba)

Arkamı döndüm. Noah.

"Ne istiyorsun?"

"Albümünde ki tüm şarkıları dün akşam dinledim"

"Eee ne yapayım?"

"Her şeyi söylemişsin"

"Neyi?"

"Yazın tanıştığımızı, 5 yıl peşinden koştuğumu, Kaliforniya yolunda olduğumu"

"Noah gerçekten bıktım. Albümü yüzüme vurmaktan vazgeç"

Dibime kadar girdi.

"Casey ile evlenmek konusunda emin misin? Çünkü hatırladığım kadarıyla 23 yaşımızda biz evlenecektik"

"Ama evlenmeyeceğiz"

Elimi çektim ve merdivenlerden indim. Menajerim karşımda duruyordu. Ama çok telaşlıydı. Yanıma geldi.

"Lily düğün tarihiniz çok yakın"

"Ne zaman?"

"15 Mayıs"

"Tanrım, 3 haftadan daha az var"

"her şeyi hazırlamaya başlamalıyız"

"Ama-"

"Aması yok. En mutlu günün olacak gün çok önemli. Bunu Duffer kardeşler ile konuşurum ve hallederim. Sen Florida ya geri dön"

"Rosa ben emin değilim. Her şey... çok hızlı gelişti. Casey'i çok seviyorum. Ama... ama ben kendimi hazır hissetmiyorum"

"Tatlım. Ben de evlenmek üzereyken aynı tepkileri verdim. Ama inan bana değecek"

"Rosa, ben gerçekten hiç hazır değilim. O gün onu reddedemezdim. Ama ben... ben kendimi iyi hissetmiyorum. Evlenmeyi istiyorum. Ama kendimi hiç hazır hissetmiyorum. Biraz olsun, erteleyemez miyiz?"

"Lily... tatlım. Sen geçmişi yakamıyorsun. Hala Noah ile evleneceğine inanıyorsun. Eskiler seni geriye çekiyor. Beynin hataları kabul edip onu atmaya çalışsa da, kalbin onu oradan atmıyor. Sen istemedikçe de gitmezler. Seni kırandan vazgeçmelisin"

"Ben onu unuttum. Sadece, evlenmeye hazır değilim"

"Lily, seni bu güne kadar hiç bir şeyde zorlamadım. Ama bu gün zorundasın, Casey ile evlenmelisin. Geçmişin bitmesi için"

Gözlerimden yaşlar aktı. Kafamı salladım ve valizimi almaya geri çıktım. Odama girecekken biri kolumu tuttu. Noah

"Seni dinlemek istemiyorum"

Kapımı açtım. İçeriye benim ile birlikte girdi.

"İstemediğin bir şeyi yapmak zorunda değilsin"

"Sadece korkuyordum. Ama artık korkmuyorum"

"Onun ile gerçekten evlenecek misin?!"

"E-vet!"

"beni dü-"

"Seni düşünmedim! Düşünmeyeceğim de. Sen beni 3 yıl önce düşünmedin, bende şimdi seni düşünmüyorum"

Valizimi aldım ve yanından hızla geçtim. Korumama valizimi verdim ve arabama bindim. Aynısını yaşıyorum. Ağlıyorum, valizimi fırlatıyorum. Bana neler oluyor!? Ben evlenmek üzereyim.