Kurtlar Dağı

1.4K 177 257
                                    

"Beni nereye götürüyorsun?"

Cevap yoktu.

"Gerçekten bir kurt musun?"

Cevap yoktu.

"Kaç yaşındasın?"

Cevap yoktu.

"Bileğimi bırak, bilmediğim bir yere gelmek istemiyorum."

İşte şimdi cevap vardı.

"Gelmek zorundasın bu bir, ikinci olarak şu çeneni kapat Seungmin!" dedi.  Yüksek sesine rağmen sakin konuşmuştu. Onu dinleyip sustum. Zaten kurban olmaya hazırdım. Gitmemek gibi bir şansım yoktu, sadece konuşmasını sağlamak için böyle demiştim. Kısa bir süre susmuştum. Ama içimdeki gürültülü kişilik durmamış yine konuşmamı sağlamıştı.

"Sana ne diye sesleneyim? Bay Chan mı? Lider Chan mı? Kurt Chan mı? Beni yiyecek Chan mı?"

Gözlerini devirip engebeli yolda önüme geçti.

"Sadece Chan. Ayrıca seni yemeyeceğim." demişti.

"Neden? Tadım mı kötüdür? Yanaklarımdan bile üç öğün yemek çıkar. Neden yemek istemiyorsun?" demiştim. Sesli bir nefes verip konuşmaya başladı.

"Bak Seungmin, seni yememi istiyorsun. Vahşi bir kurdun midesini çok güzel de doyurursun. Ama seni yemeyeceğim. Zorlarsan yerim." demişti. İnsan formuna rağmen dişlerinin bir kurt dişi haline dönüşmesi de gözümden kaçmamıştı. Ama en azından lezzetli olduğumu öğrenmiştim.

Aferin Seungmin, kendini av olarak sun. Hemde bir kurda.
Psikolojin bozuk senin. Tedavi alman lazım.
Ne diyorsa yap işte. Niye kendini yedirtmeye çalışıyorsun.

İç sesimle yaşadığım tartışmayı Chan'ın sesi bölmüştü.

"Geldik. Nereye diye sormadan söyleyeyim. Kurtlar Dağı'na geldik. Şimdi şu otları kaldırıp dağın içine geçeceğiz. Korkma birşey olmayacak. Sadece birkaç basamak inip kurtların yanına ulaşacağız. Yeterince yalnız bıraktım zaten yuvayı." demişti.

"Kurtların yanına mı? Ben gelmek istemiyorum Chan. Beni bırak burada. Hatta şu köşede ye. Gelmek istemiyorum." demiştim. Korkudan titrediğim çok açıktı. Duyduğum kurt ulumaları daha da korkmuş Chan'a doğru yaklaşmıştım. Otları kaldırmadan önce söylediği şeyi de duymuştum.

"Hiç değişmemişsin Seung, hem de hiç."

-------------------------------------------------------

Gördüğüm manzara ile ağzım tamamen açılmıştı. Böyle bir yaşam alanı hiç beklemiyordum. Çok çok çok güzeldi... Resmen içeride ayrı bir dünya vardı...

Merdivenlerin sonuna doğru yaklaşınca gördüğüm iki beden ile Chan'a dönüp sormuştum.

"Onlar kim?"
"Tanıtacağım. Herkesi olmasa bile en yakınlarımı tanıtabilirim." demiş ve son basamakları inmişti.

Az önce uzaktan gördüğümüz iki bedenin yanına ulaşmıştık. Biri kız ve diğeri erkekti.

"Bu Ellen. Koruyucu kurt. Aslında yarı kurt. Her neyse bunu sonra açıklarım." demişti Chan sağımızda duran kızı gösterirken. Kız ciddi ifadesini hiç bozmamış ve konuşmuştu.

"Hoşgeldin Seungmin. Ve Chan tanıtma bitince haber ver. Konuşmamız gerekenler var."
"Tamam Ellen." demişti Chan. Bende başımı hoşbuldum der gibi salladım. Chan elini diğer tarafımıza çevirerek "Bu da Felix. O da koruyucu. Ve evet o tam bir kurt." demişti. Felix'in yüzünü büyük bir gülümseme kaplamıştı. Bende ona aynı samimiyet ile gülümseyip Chan'ı takip etmeye başladım.

Moon And Sun (Chanmin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin