Pembe bir mezarlık gördüm rüyamda
Âşık cesetler şekerden tabutta
Gezinirken ciğerim doldu bir anda
Çürük çilek kokusuyla
...
Telefonumun ses düğmesine basıp sesi daha fazla açtım. başımı gökyüzüne kaldırdım yeryüzüne doğru inen minik kar tanecikleri yavaşça yüzüme inmeye başladı hava soguktu kalpler kadar...Üşümeye başlamıştım. ama yine de yavaş adımlarla ilerliyordum. çünkü karda yürümeyi seviyorum .zaten yılda 1 veya 2 kez yağıyorken kardan kaçmak aptalıktı
Soğuktan kızaran ellerimi kısa siyah montumun içine daha da bastırdım .ellerimin cebimde yumruk haline getirdim soğuktu... Dün gece olanlar zihnimde canlanmaya başladı çenemi sıktım ağlamıyacaktım! Başımı sağa sola salladım hayır olmuyordu neden herşeyden kaçmak istediğimde daha çok canım yanıyor kalp kırmak bu kadar basit olmamamlıydı! insanoğlundan NEFRET EDİYORUM!dün müzik yarışmasına katılmayı ebilerime söyledim bunca yıldır bu anı bekliyorum sesimi duyurmayı ben ne zaman bağırmak istesem biri elleriyle ağzımı kapatıyor.ve okullar arası yarışmaya seçilmiştim hocanın da benden umutları yüksekti. ama abilerim 'Pusat ve Mert' ne gerek var 'biz zaten çalışıyoruz' demelerine kadar onlar para için yaptığımı düşünüyorlar oysaki ben bunca zaman fısıldadığım sesimle artık bağıra bağıra şarkı söylemek istiyorum.Annem ve Babam'ın hayalini gerçekleştirmek istiyorum... küçükken hep odalarına gider onlara şarkı söylerdim ANNEM VE BABAM'da' bizim kızımız büyüyünce çok ünlü bir müzisyen olacak' derledi.Taaki geçen seneye kadar. Annem ve Baba'mın ölüm haberini alana kadar. ikisde işlerini çok seven iki polisti.bir gece babama gelen bı telefonla evden hızlıca çıktılar ve bir daha geri dönmediler...
Abilerim de bu konu hakkında en ufak birşey söylemiyorlar sadece bana tek dedikleri 'annemız ve babamızın intikamını alacaz'demeleri tabi onalarda işlerini oldukça iyi yapan polisler 1 yıl boyunca saçma sapan bı konuyu araştırdıkların dan başka bi bok bilmiyorum aramızda onlarla 6 yaş var ikiside çift yumurta ikizleri.
Bende şuan okula doğru yavaş ve sakin adımlarla ilerliyorum ah OKULL!!zaten hiçbir derdim yokken bide okul derdi. bu sene son sınıftım bu yüzden mutluydum.ben abilerim gibi başarılar olmadım ve büyük ihtimalle olmayacam da. zaten çok umrumdaydı!okula yaklaştığımı görünce sesli bir şekilde soğuk nefesimi dışarıya bıraktım önümde buharlar oluşurken bana doğru koşan 'ELA VE EDA'YI'Görmemle yüzümde ufak bı tebesüm oluştu ikisde bana heyecanlı heycanlı koşuyordu.
"Dolunay"
ela'nın nefes nefese kalmış sesiyle yüzümdeki gülümseme büyüdü. geceyi bile kıskandıracak siyah saçları, alnına uzanan kahkülleri, soğuktan kızarmış burnuyla heycanlı heycanlı konuşmaya başladı. ikiside yanımda durduklarında."Ayyy dolunay kız bizi öldürmeye mi calısıyorsun sen? Dün seni defalarca aradık neden cevap vermedin"
dedi yüzünde hafif belli olan kızgınlıkla sonra koluma dokunan bir elle kafamı Eda'ya çevirdim kısa ,küt, kumral, parlak saçlarıyla. Ela'nın aksine sakin ve sesiz bir sesle konuşmaya başladı.