50 Yılın Sonunda

5 1 7
                                    

Ooi, üniversiteden mezun olduğu gibi her yıl ziyaret ettiği o adaya gitti,
fakat bu sefer her seferinden fazla eşya getirmişti yanına.
Hiç kimseye geleceğini haber vermemiş, vapurdan indiği gibi yazlık evine eşyalarını taşımıştı.
"Beyaz eşyalar yarın 13 civarı limanda olur." Dedi nakliyat görevlilerinden biri.

Yazlık evi toprak patikanın önündeydi.
Alice ve Afon  kol kola patikadan geçerken yolun kenarındaki kutuları görüp durdular.

Alice:
-Burası Ooi'nin yeri değil mi? Bu eşyalar da ne?
Afon:
-O mu geldi acaba? Hayır, gelseydi haber verirdi. Yazlığı sattı mı acaba?
Alice:
-Ne? Hayır! Bir daha buraya gelmez demek oluyor bu!

Afon kaygıyla kutuların ardından yazlığa baktı. Birisi eşyaları içeri taşıyordu. Fakat hiç eşya çıkarılmamıştı.

Afon:
-Eğer yazlığı satsaydı kendi eşyalarını çıkarırdı. Geri dönmüş olmalı.
Alice:
-Evet! Neden haber vermedi acaba? Herneyse sürpriz yapmış olmalı.

Alice kıkır kıkır yazlık eve doğru ilerledi. Afon da arkasından geldi. İkiside neşeyle yakın dostları olan Ooi'yi görmek için sabırsızlanıyordu.

Cap şapka takan sarışın bir fenç kutuları içeriye taşıyordu. Alice hiç düşünmeden gencin sırtına atladı.

"Hey, 'aber!"  Genç sertçe irkildi ve arkasına döndü. "Alice!" Yüzünde sıcak bir gülümseme belirdi ve arkadaşına sımsıkı sarıldı. Afon elini Ooi'nin omzuna koydu. "Selam!" Ooi el sıkışacakken Afon reddetti ve o da arkadaşına sımsıkı sarıldı.
"Keşke haber verseydin, hazırlık yapardık."
"Evet,evet sana karamelli kek yapardım!"

Ooi gözlerini kaçırdı:
-Üzgünüm, ben de bilmiyordum bu kadar erken geleceğimi.

Alice ve Afon merak ve şüpheyle ona baktılar:
-Her yıl yaz tatilinin ilk ayı gelirsin ama. Bu yılı özel kılan ne?

Ooi biraz utanmış gibiydi:
-Şey, aslında şehirdeki evim çok ıssız ve kimseyi tanımıyorum. Hem artık bir yere bağlı kalmam gerekmiyor. Okulu bitirdim ve şey...

Alice, Ooi'nin kafasındaki capi aldı ve kendi başına taktı. "Gelmen süper oldu bizde Afon ile dolaşıyorduk. Bize katıl."
Sonra ekledi.
" Eşyaları boşver sonra hallederiz."

Afon rahatça gülümsedi. Ooi de elindeki kutuyu yere bırakıp güldü.

"Ormana gidiyoruz ha?"

"Tıpkı eski günledeki gibi..."

Ölü GözlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin