Uzak diyarların birinde mavi saçlı, siyah gözlü ve al yanaklı tatlı mı tatlı bir kız yaşarmış. Her gününü odasında geçirir ve eski bir defterle oynarmış. Tek arkadaşı olan bu defteri kız çok severmiş. Her gün o deftere yazılar yazar yada resim çizermiş, bir gün canı sıkılmış ve deftere soru sormuş(yazmış);
"Benim güzel defterim, acaba benimle konuşabiliyormudur."
Kız beklemiş, beklemiş ve beklemiş ama defterden yanıt alamayınca üzgün bir şekilde yatağına gitmiş ve uyumuş. Sabah her zaman ki gibi erken saatlerde kalkıp, elini yüzünü bile yıkamadan defterinin sayfalarını çevirmeye başlamış. Küçük kız gördüğü şeyle neredeyse küçük dilini yutacakmış çünkü defteri yanıt vermiş.
"Tabiki konuşabilirim"
Kız ilk başta rüya gördüğünü sansada daha sonradan rüya olmadığını anlamış ve deftere bir soru daha sormuş.
"O zaman neden benimle hiç konuşmadın?"
Kız bu sefer cevabını erken almış.
"Sen sadece üzerime yazı yazıyor yada resim ciziyordun, hiç benimle konuşmayı denememiştin ki."
Kız bi an duraksayıp ne kadar düşüncesiz olduğunu fark etmiş ve deftere;
"Bundan sonra her gün seninle konuşacağım."
diye bir söz vermiş. O günden sonra kız hep defteri konuşmuş ve eğlenmiş. Dışardan ise herkes bu tatlı kızın delirdiğini düşünemeye başlamış. Bir değişiklik olsun diye kız defteri ile birlikte oyun parkından bir kaç metre uzaklıktaki dev çınar ağacının altında oturarak defteri ile konuşmaya başlamış. Derken meraklı siyah saçlı, ela gözlü bir erkek çocuk
kızın kafasına top atmış ve yanına gidip pişkin pişkin "Ah sen şu deli kızsın değil mi? " demiş ve yerdeki topunu alarak "umarım topuma delilik bulaştırmamışsındır." Diye dalga geçip gitmiş. Kızın gözünden düşen bir damla yaş deftere damlamış ve defter bunu hissederek;"Hey yağmur mu yağıyor? Sayfalarımın ıslanarak parçalanmasını istemem."
Kız zoraki bir şekilde gülümseyerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Bazı Hikayelerim~
Historia CortaBurda yazacağım hikayeler kısa olmak la birlikte en fazla 3 bölüm olacaktır. Bir hikaye bittiğinde diğeri farklı bir dünya ya açılır...