11. 🍯

851 77 14
                                    

Taehyun oturduğu koltuktan kalkıp buzdolabına yöneldi. Çıkardığı soğuk suyu bir bardağa koydu tam içeceği sırada yukarıdan gelen yüksek seslerle bardağı tezgaha bıraktı.

Dördündende bıkmıştı gerçekten, hiçbir şekilde normal kalamıyordu bu yurt.

Merdivenlerden çıkarak çıkan seslerin sahipleri Kai ve Beomgyu'nun odasından geliyordu.

"BURDAN HEMEN GIT!"

"CHANGBIN CIDDEN NAPIYORSUN BURDA!"

Taehyun duyduğu isimle hemen odaya daldı ve kıyafet dolabında saklanan Changbin ve onu azarlayan Kai ve Soobin'e burda kalmasına izin vermeleri için yalvarıyordu.

"Ah Taehyun, canım arkadaşım."

Ardından ayağa kalktı Binnie dolaptan çıkıp.

"Lütfen burda kalmama izin ver."

Taehyun ne olduğunu anlamadan sağ tarafta kalan tekli koltuğa oturdu. Tam önünde kalan üç gence bakıyordu anlamazcasına.

"Öncelikle Changbin, senin burda ne işin var ve buraya nasıl geldin."

"Yeonjunie beni içeriye soktu."

Ardından Soobin odadın kapısı açtı, birinin onları dinlediğini anlamıştı kapının arkasında gölge sayesinde.

Eğilip onları dinleyen Yeonjun gülmüştü ağlanacak haline.

"Yeonjun!"

Yeonjun ayağa kalkmış, kızgın lideri odaya çekmişti.

"Öncelikle bir oturun canım dostlarım."

Yeonjun Beomgyu'ya ait olan yatağa oturdu, Soobin kollarını birbirine dolayıp dinlemeye başladı karşısındaki bedeni.

"Changbin saklanmak için bir yer bulması gerektiğini söyledi bana, bende onu buraya getirdim ve sizin kızacağınızı biliyordum o yüzden onu kendi dolabıma sakladım."

Biraz duraksadı ve sırıtarak Kai'ye baktı.

"Yani kendi dolabıma sakladığımı sanıyordum."

Soobin Yeonjun'la tartışmaya devam ederken odanın sahibi Beomgyu bornozla odaya girdi. Ardından Taehyun'nun yanına gitti hızlıca.

"Hey burda noluyor?"

"Changbin hyung burda gördüğün üzere Soobin'de Yeonjun onu içeri aldığı için kızgın, CEO görünce kızar diye galiba."

Anladım anlamında kafasını salladı Beom, Taehyun ise onun ıslak saçlarıyla ne kadar güzel göründüğüne bakıyordu.

Beomgyu yalandan öksürdüğünde odayı sessizlik hakim olmuştu, onunda istediği buydu zaten.

"Binnie sen neden burdasın önce onu anlat yani."

"Sonunda bunu soran biri."

Dedi Changbin, Soobin ve Yeonjun'nun tartışmasından bıkmış bir şekilde.

"Sorun Felix, onu gördüğümde kendime hakim olamıyorum saçını uzattı ve bu haline dayanamıyorum."

"Ama biliyorsunuz şu sıralar çok yoğunuz ve ben onu daha fazla yormak istemiyorum."

Ardından iç çekti.

"Ama ama ama onu gördüğümde..."

Yeonjun Changbin'nin kulağına eğildi.

"Dostum bende Soobin'i gördüğümde dayanamıyorum."

İkisi gülerken Soobin hala sinirli görünüyordu.

"Off çok yalvardın kal bari, ama yanlızca iki gün."

Changbin duyduğu şeyle oturduğu yerden kalktı ve teker teker bütün txt üyelerine sarıldı.

"2 gün tatil yapmış olurum, yeyy!"

••••••••

İşte yine saçma bir bölümdü her zaman ki gibi 😯

İşte yine saçma bir bölümdü her zaman ki gibi 😯

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

••••••••

why not? | everglow.txt.itzy.skz ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin