'
"Oh Sehun seni öldürmeden önce son sözünü söyle!" Sehun'un bozduğu siyah saçlarımı yeniden toplamaya çalışıyordum.
"Hayatı sikeyim!" Diye bağırdığında dediği şeye göz devirdim,son sözü genel olarak haklıydı aslında.
Saçımı toplayamayınca vazgeçip peşinden koşmaya başladım.
"Sehun seni elime geçirdiğimde neler yapabileceğimi tahmin edemezsin!" Okulun bahçesinde bağırarak koşuyorduk,tüm okul bizim bu saçmalıklarımıza alıştığı için aldırış etmiyordu.
"Yakışıklı yüzüme elleme sakın!"
"Hedefim orası!"
Aptal Sehun arkasına bakarak koştuğu için birisine çarptı hemen yanlarına koştum.
"Lisa iyi misin!"
"Yaşıyor muyum?"
"Bir ayı sana çarptı ama merak etme yaşıyorsun." Söylediğimde Lisa güldü o sırada Sehun mahçup bakışlar atıyordu.
"Özür dilesene hayvan herif."
"Özür dilerim Lisa önüme bakmadan koşuyordum bir yerin acıyor mu?"
"Hayır senin?" İkisinin sohbetini yanımıza yaklaşan Taehyung böldü.
"Çocuk musunuz siz okulun etrafında koşturmak da ne!"
"Kardeşim özür diledik ya!" Sehun onun bu tavrına sinirlendi.
"Taehyung abartma yanlışlıkla oldu." Lisa Taehyung'u sakinleştirirken gözlerimiz buluştu o yazdığım mesaja görüldü attığından beri hiç konuşmamıştık.
"Sehun gidelim." Dedim ve ben Sehun'u Lisa'da Taehyung'u alıp gitti.
"Havalara bak yeni geldi bir de." Sehun kendi kendine konuşurken benim aklımda başka şeyler dolanıyordu.
"Sen beni dinliyor musun?"
"Ha?"
"Vay be şimdi de görünmez mi olduk."
"Boş konuşma da sınıfa geç zil çaldı." İkimizde sınıfa girdiğimizde Kai ve Chaeyoung hâlâ test çözüyordu.
Sırama geçtim ve içeri girenleri izlemeye başladım, Taehyung içeri girdiğinde gözlerimi üstünde gezdirdim fakat o bir kez bile dönüp bakmamıştı.
"Jisoo?" Chaeyoung'un beni dürtmesiyle ona döndüm.
"Şu soruya bakar mısın bir türlü bulamadım cevabı." Kalemi alıp soruyu çözmeye başladığımda üstümde bakışlar hissediyordum ama dönüp bakmadım.
Chaeyoung'a soruyu anlattıktan sonra hocanın da gelmesiyle derse başlamıştık.
Uzun ve sıkıcı okul gününün ardından hepimiz evlere gitmek için dağıldığımızda biraz önümde yürüyen Taehyung dikkatimi çekti.
Bir süre daha böyle yürüdüğümüzde Taehyung farklı bir yola girdi ve bu yol evinin yolu olmadığı kesindi.
Ayaklarım istemsizce yeniden onu takip ederken girdiği cadde fazla ürkütücü bir yerdi,neredeyse hiç insan yoktu.
Beni fark etmemesi için olabildiğim kadar sessiz yürümeye çalışıyordum.
Taehyung büyükçe bir binaya girdiğinde hemen ardından ben de girdim ama burası tahmin ettiğimden de büyüktü.
Merdivenden çıktığımda uzun bir koridor beni karşıladı,eski bir otele benziyordu.
Taehyung'u bir odaya girerken gördüğümde odanın kapısına kadar ilerledim,sesler böyle bile duyuluyordu.
"Geç kaldın." Dedi farklı bir erkek sesi
"Okuldaydım." Taehyung'un cümlesiyle adam kahkaha attı.
"Liseli bir çocuğa şeftali sattığıma inanamıyorum." Şeftali? Taehyung buraya şeftali almak için mi gelmişti?
"Uzatma da ver."
"Al bakalım bir daha krizini çekemem." Burada ne oluyordu böyle?
Tam oradan uzaklaşacakken arkadan birisini beni tutmasıyla durdum,ardından Taehyung'un olduğu kapıyı açtığında ikisi de bana şaşkınlıkla baktı.
"Davetsiz bir misafirimiz var anlaşılan." Beni tutan adam konuştuğunda ondan kurtulmaya çalıştım ama başaramadım.
"Sende mi şeftali istiyorsun güzellik?"
"Bırakın onu!" Taehyung bağırdığında iki adamda ona baktı.
"Böyle bir afet elimize düşmüş nasıl bırakarız?" Adam vücudumu süzerken Taehyung önüme geçti.
"Kız benimle beraber paranı aldın bırakın da gidelim."
Beni tutan adam ellerini üstümden çekti.
"Buraya başka insanlar getirmemen gerektiğini söylemiştim Taehyung."
"Biliyorum,özür dilerim bir daha olmayacak."
Ben hâlâ şaşkınca etrafa bakarken Taehyung beni o odadan çıkarmıştı.
"Sen delirdin mi!" Bana bağırmasıyla kendime gelmiştim.
"Ben özür dilerim sadece merak et--"
"Benim dünyamı merak ediyordun değil mi,al işte bu daha senin gördüğün kısmı."
"Şeftali ne demek?" Dedim ürkekçe bu onun gülümsemesini sağladı.
"Yaşam kaynağım,senin anlamayacağın işler." Yüzümdeki korkuyu görmüştü.
"Bundan kimseye bahsetme ayrıca beni merak ediyorsan daha çok korkacaksın."
"Burası şeftali gibi kokuyor Taehyung çok,çok güzel." Anlık sakinliğim Taehyung'u korkutmuştu.
"Siktir,Jisoo buraya gelmemeliydin!"
"Sen,sen de böyle kokuyorsun." Koku beni mayhoş ederken gözlerim kapanmaya başlamıştı böylelikle kendimi şeftalinin eşsiz kokusuna bırakmıştım.
°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•
Asıl olaylarımız başlıyoor
Şeftali falan benim uydurduğum bir takma ad bu arada
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 number | vsoo
Fanfiction"Senin dünyanı değiştiremem çünkü soğuğun bir tonunda yaşıyorsun,senin kalbin kırılamaz." -vsoo fanfic-