'
Chaeyoung'a her şeyi anlattığımda bir süre şoktan çıkamamıştı.
"Yani bu 7 numara salağın teki mi?"
"Yah öyle deme." Diyip koluna yavaşça vurmuştum.
"Görüşmemelisin onunla." Dediğinde bu cümleyi umursamadım.
"Kai ve Sehun'a sakın söyleme." Dediğimde ağzına hayali bir fermuar çekmişti.
Sıcak kahvelerimizle sınıfa geri döndüğümüzde içeride başını sıraya yaslamış olan Taehyung'a gözlerim kaydı.
O ne kadar beni yakınında tutmak istemese de sürekli onunla olmak istiyordum belki de bu aptal düşünceden hemen kurtulmalıydım.
"Ah Jisoo sonunda geldin." Jennie sırasından kalkıp yanıma gelmişti merakla ona baktığımda konuşmaya devam etti.
"Kimya hocası bugün gelmedi seni bulamayınca bana söyledi haberin olsun."
"Oh be ödevi yapmamıştım." Diyip güldüm.
"Ödev mi vardı ki?" Jennie'nin cümlesiyle bu sefer ikimizde güldük ve bu Taehyung'un dikkatini çekmiş olmalıydı ki anlık ikimize baktı.
Ayak üstü konuşmamızın ardından sırama geçtiğimde Kai elini çenesine koymuş gözlerini kırpmadan Jennie'yi izliyordu.
Defterimle kafasına vurduğumda kendine geldi.
"Ne var niye vurdun?"
"Gözlerinle yedin kızı gidip açılsana." Dediğimde Chaeyoung ve Sehun gülmeye başladı ikisine meraklı gözlerle bakarken Kai çekinerek konuşmaya başladı.
"Ben sana dememiş miydim ya?"
"Neyi?"
"Ben Jennie'ye çoktan açıldım." Gözlerim büyüdüğünde defteri bu sefer daha sert kafasına geçirmiştim.
"Ne yani en son öğrenen ben miyim?"
Başıyla onayladığında gözlerimi devirdim hemen ardından zil çaldığında herkes sınıfa toplanmıştı.
"Kimyacı bugün gelmeyecekmiö 2 saat boşuz yani sessiz olmak şartı ile herkes istediğini yapsın!" Sınıftan sevinç nidaları yükseldikten sonra kalın test kitabımı açtım.
"Senden nefret ediyorum biliyor musun?" Dediğimde Chaeyoung konuştu.
"Her soru geleceğin için bir adım seni aptal." Chaeyoung'u bildim bileli derslerinde başarılı ve derecelere giren birisiydi her zaman ilk önceliği dersleri olmuştu.
Sınıfın sessizliği garibime gittiğinde herkesin soru çözdüğünü gördüm birisi hariç Kim Taehyung sadece uyuyordu.
Gözlerinin üstüne düşmüş siyah perçemleri gözlerini görmemi engelliyordu bir süre daha gözlerim onda kaldığında doğrulmasıyla hemen önüme döndüm.
Soruların bir tanesini bile düzgün okuyamadan sınıftan çıkmasıyla ayağa kaltım.
"O nereye gitti?" Jungkook'a bakarak sorduğum soruya cevap verdi.
"Bilmiyorum."
"Jennie sınıf sana emanet." Jennie başıyla beni onayladığında sınıftan çıktım ve Taehyung'u aramaya başladım.
Spor salonuna indiğimde kendi kendine basketbol oynadığını gördüm ona bir adım daha atacakken Bona'nın Taehyung'a yaklaştığını gördüm.
Elindeki havluyu Taehyung'a uzattığında o da gülümseyerek havluyu almıştı.
Aralarında ki gülüşmeler devam ettiğinde sert adımlarımı ikisine yönlendirdim.
"Ne işin var burada Taehyung?" Dedim Bona'yı umursamadan.
"Gördüğün gibi."
"Haber vermeden çıkıp gidemezsin!"
"Ama haber vermeden çıkıp gittim."
"Buranın kuralları olduğunu biliyorsun değil mi?"
"Kuralları önemsediğimi de sen biliyorsun değil mi?"
"Üste çıkmaya çalışma Taehyung!"
"Jisoo,ne abarttın ilkokul çocuğu muyuz biz?" Bu sefer Bona konuşmuştu.
"Senin de sınıfta olman gerekmiyor mu?"
"Sana dediğim gibi Taehyung,Jisoo çok sıkıcıdır sürekli kurallar hakkında zırvalar." Bona benim cümlemi umursamadan Taehyung ile konuşmaya devam etmişti.
"Bona sınıfına geç aksi takdirde baban olan müdüre seni söylemekten hiç çekinmem."
"Sen bunu nereden biliyorsun!" Dediğinde sadece gülümsedim ve o da mecburen yanımızdan uzaklaşmıştı.
"Neden böyle yapıyorsun?" Dedim Taehyung'a dönerek.
"Ne yapıyormuşum?"
"Beni görmezden geliyorsun."
"Sence bunu yapmakta haklı değil miyim?"
"Değilsin!"
"Benim yüzümden dün gece az kalsın tecavüze uğrayacaktın Jisoo!" Onu tanıdığımdan beri ilk defa bana bağırmıştı.
"Bu senin yüzünden değildi o adamın suçuydu."
"Seni oraya götüren bendim."
"Ama..."
"Aması yok Jisoo benim yaşamımı gördün sana uygun değil."
"Buna sen mi karar veriyorsun?" Dediğimde alayla güldü.
"Benim hayatım için basit bir kızdan başkası değilsin."
"Ne demek istiyorsun?"
"Benim hayatımda senin yerin yok demek istiyorum." Dediğinde basketbol topunu yanıma attı ve uzaklaştı fakat ben sanki oraya çivilenmiş gibi kalmıştım.
Bu gelen ağlama hissi yüzünden gözlerim dolmaya başladığında çoktan bir damla düşmüştü bile.
Buğulu gözlerle arkasına bile bakmadan gidişini izledim.
Birinin kalbini kırıp gitmek bu kadar basit bir eylem miydi öyleyse ben neden bunu yapamıyordum?
°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•
Birkaç bölüm kafamda hazır ama sonrası yok sizce nasıl ilerliyoruz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 number | vsoo
Fanfic"Senin dünyanı değiştiremem çünkü soğuğun bir tonunda yaşıyorsun,senin kalbin kırılamaz." -vsoo fanfic-