HEUREUX

7 1 0
                                    

O gün Scarlett benimle kaldı , kendimi o gün çok huzurlu hissettim yanımda beni koruyan biri varmış gibiydi bu beni biraz mutlu etti ve huzurlu bir şekilde uyudum.

Sabah olduğunda Scarlett'den önce uyanmıştım sessizce odadan çıktım balkona doğru ilerlerken duvar da asılan saate kaydı gözüm saat tam 08:00  idi o gün erken uyanmamın sebebi bir işimin olmasıydı. Nedense çok mutluydum "başıma bir şey gelmese bari" diye iç çektim. Balkona çıkacaktım ki uzun zamandır yapmadığım bir aktivite geldi aklıma , kulaklıklarımı taktım ve evden çıktım. Yürümeye başladım yürüdüm , yürüdüm ve bir bankın önüne geldim , oturdum. Havanın güzelliği , serinliği beni benden almıştı kafamı geriye doğru sarkıttım ve gözüme vuran güneş gözlerimi kamaştırmıştı ve tekrar kafamı kaldırdım. Olduğum yerden kalktım ve yürümeye başladım aslında mutlu gibiydim ya da o andan memnun. Yaya geçidine geldiğim an ışıklara baktım ve yola adım attım güneş yüzünden sanırım ışığın rengini yanlış görmüştüm bir araba belirdi tekrar kaldırıma koştum ve kaldırımın ucunda birine çarptım geriye tekrar düşecekken tanımadığım biri beni belimden tutup kendine çekmişti kafamı ister istemez göğsüne koymuştum küçücük bedenim sıkışıp kalmıştı bir kolun içinde. Geri adım attı kolunu belimden çekti kaldırımın dibinde olan ben kendimi biraz daha kaldırımın içine almıştım kafamı kaldırdığımda , uzun boylu biri duruyordu.

+Kusura bakmayın.
(Arkasını döner)
~ Bu kadar mı ? Hayatını kurtarmış sayılıyorum.
+Teşekkür ederim o zaman.
~ Keşke yüzünüzü dönseydiniz , nacize yüzünüzü görebilseydim.
+Nacize yüzümü nacizevi insanlar görebilir.
(Yeşil yanar ve karşıya geçer)

Emindim arkamdan baktığına , ama bakamazdım içimde anlatılamayacak bir his vardı. Hızla yürümeye başladım. Eve vardığımda Scarlett uyanmış kahvaltı hazırlamıştı , mutfağa adım attım ve Scarlett bana "nerdeydin" dercesine baktı.

+Dışarıdaydım , biraz yürüyüş yaptım.
-Tamam , hadi gel kahvaltı yapalım sonra çıkalım malum iş beklemez.
+Tamam ben bir yüzümü yıkayayım.

Yüzümü yıkamaya gittiğimde sadece aynaya bakıp sırıtmıştım , nedeni neydi benim bile bilmediğim bir nedendi ama hem komik hem de hoşuma gidiyordu. "Korktuğum başıma gelmese bari" diye iç geçirdim kendi kendime. Yüzümü ve ellerimi yıkayıp Scarlettin hazırladığı mükemmel kahvaltı sofrasına oturdum.

20 dakika sonra...

-Geliyorum bekle !
+Hadi ama geç kalacağım!
(Üstüne giymeye çalıştığı kareli gömlekle aşağıya indi)
-Ne laf yaptın , geldim işte.
+Hadi hadi...

Scarlett'i moon'a bıraktıktan sonra ilk önce ofise geçtim. Kapıdan içeri girer girmez Ellie ile göz göze geldik ve Ellie hızla ayağa kalktı.

/ Günaydın , hoş geldiniz.
+Günaydın Ellie , hoş buldum. Bir kaç dosya var alıp çıkacağım okula gitmem gerekli. Bugünün programını bana atabilir misin ?
/Tabii hemen atıyorum.
(Odaya doğru adım atarken)
+Ellie.
/Efendim.
+Programda sabah saati varsa akşam üstüne erteler misin işim uzun sürebilir.
/Tamamdır.

Odaya girer girmez dosyalar gözüme çarptı elime aldım ve odadan çıktım. Ellie'ye görüşürüz dercesine el salladım ve ofisten çıktım ve arabaya binerek okula sürdüm.

20 dakika sonra...

Arabadan inmeden önce yan koltukta duran sırt çantamı ve dosyaları aldım ve aradan indim. Hızlı ve dik adımlarla okula yürümeye başladım beni gören öğrenciler " Günaydın hocam , iyi sabahlar vb." cümleler ile gülücük saçıyorlardı. Okula girdim ve direk sınıfa yürüdüm kapıyı açtım , içeriye girdim;

+Günaydın gençler.

Diyerek dönük olan sırtımı öğrencilerden alıp yüzümü döndüm , döndüğüm an karşımda birini buldum. Tanıdık bir yüzdü biraz daha yaklaşıp kim olduğunu çözmeye çalıştım tanıdık bir yüzdü , gerçekten de çok tanıdık bir yüzdü.

+Frayy!
#Tammy!

DEVAM EDECEK...

REMEMBER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin