San: Korede Üç Dene Büyük Dağ Vardır Dünya Güzeli
Seoraksan
Hallasan
Ve Ben Varım Choi San
...☯...
Not: Bu Kitaba Kekoluk Sertifikanız Yoksa Giremezsiniz ✖️
...☯...
Shipler:
Ateez: Woosan, Yungi, Hongho, Seongsang.
Oneus: Youngwoong, Leeon, Keonho.
Ravn Hwanwoong'un Peşinden İlerlerken Hwanwoong Onu Görmemiş Gibi Yapmaya Devam Ediyordu. Hoş, Koluna Yapışıp Dil Döken Ravn'ı Görmemiş Gibi Yapmak Epey Zordu.
"Ravn, Kolumu Bırakır Mısın?"
Hwanwoong Sakinlikle Kolunu Silkelerken Ravn İnat Edip Daha Fazla Tutmuştu Hwanwoong'un Kolunu.
"Hayır, Bırakmam. Önce Beni Bi Dinle, Sonra Gidebilirsin."
"Dinledikten Sonra Gitmeme İzin Verecek Misin?"
"Yoo."
Otuz İki Diş Sırıtan Ravn'a 'Sen Ciddi Misin?' Bakışı Attı Hwanwoong. Ravn İse Kocaman Açtığı Gözleriyle Tarhana Çorbasına Bakıyor, Merakla Diyeceklerini Bekliyordu.
"Cidden...Başbelasısın Kim Youngjo!"
"AMAN TANRIM, TARHANA ÇORBAM BENİ STALKLAMIŞ!"
"Stolk Diye Okunur O!"
...☯...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hwanwoong: Ravn'a Neden Bir Daha Bahçemi Yakmaması Gerektiğini Anlatıyorum...
Xion: Yakacak, Ravn'ı Tanımasam Bile Bunu Tekrar Yapacağına Eminim... ➡️Ravn: Tabisikide Yenge ;3
Seonghwa: Büyüttüm Besledim Ama Bu Hâle Geldi Sorumluluk Kabul Etmiyom ➡️Ravn: Ben Senden Büyüğüm Salak
Yeosang: Şaka Gibi Bir Olay... ➡️Hwanwoong: Ama Maalesef Ki Gerçek.
Wooyoung: Ne Desem Bilemedim... ➡️San: Telefonu Bırak Otuzbirincim Bak Düşücen Aletten ➡️Wooyoung: Ay Sana Ne San? ➡️San: Ama Düşçen 🥺🥺🥺 ➡️Wooyoung: Offf... Tamam Bıraktım.
Jongho: Adam Aşkından Yapmış Be Yenge ➡️Ravn: Eferim ➡️Hwanwoong: Aşkından??? ➡️Jongho: Haklısın Yengecim Hemen Seul Akıl Hastahanesini Arıyom ➡️Ravn: Jonghocum Sen Mi Kaçarsın Yoksa Ben Mi Kovalayım? ➡️Jongho: Mesaj Alındı Hocam ➡️Hwanwoong: Hongjoong'u Neden Kucağına Alıp Kaçıyorsun Jongho?! ➡️Hongjoong: İMDAT!
Keonhee: Yenge Ben Onun Adına Özür Dilerim Normalde Böyle Biri Diildi ➡️Seoho: Normalde Nasıl Biriydi Ki? ➡️Keonhee: Daha Kötü ➡️Hwanwoong: Ne? ➡️Ravn: Keonhee Beni Yorma Aslanım Sen Yavaş Yavaş Yaklaş Elime ➡️Keonhee: Tut Elimi Seoho Kaçalım! ➡️Seoho: Beni Niye Bu İşin İçine Katıyorsun?!
...☯...
Yazar Anlatımından
Seoho Elinden Tutup Kendisini Çekiştiren Bedene Söylenirken Keonhee Kapısı Açık Asansörü Gördüğü Gibi İçine Dalmış Ve En Üst Kata Basmıştı.
"Spor Salonunda Asansör Ne Arıyor?"
Seoho Merakla Sorduğunda Keonhee Bakışlarını Ona Çevirdi.
"Bilmem, Sen Bilirsin Sanıyordum."
"Hayır, Bilmiyorum."
Omuz Silken Seoho'ya Daha Fazla Bakmamaya Çalıştı Çünkü Yeni Saç Rengiyle Öyle Büyüleyici Duruyordu Ki Seoho, O Büyüye Kapılmaktan Korkmuştu Keonhee.
"Gözlerime Bakmıyorsun."
"Bakmaktan Korkuyorumdur Belki De?"
"Ne O, Yoksa Aşık Mısın Bana?"
Keonhee'ye Şakayla Karışık Omuz Attı Seoho Ama Keonhee Gözlerini Seoho'nun Üzerinden Ayırmıyor, Gözlerini Bile Kırpmıyordu Adeta.
"Bilmem...Belki De Öyleyimdir?"
Mırıldanan Keonhee İle Başını Yana Eğdi Seoho. Hafif Bir Kırkırtı Bırakmıştı Loş Ortama.
"Sen Bilmiyorsan Ben Nasıl Bileyim?"
Yeniden Güldü Seoho, Ardından Çıktıkları Kata Baktı. Gözleri Gördüğü Şeyle Büyürken Keonhee'nin Kolunu Sallamıştı Hızla.
"Keonhee! Asansör Durmuş!"
Başını Katın Yazılı Olduğu Tabelaya Çevirdi Keonhee Fakat Kafasını Kaldırdığı Gibi Işıklar Kapanmış, Seoho Tiz Bir Çığlık Atmıştı.
"NE OLUYOR?!"
"Sakin Ol Seoho, Sadece Asansörde Kaldık."
"NASIL SAKİN OLMAMI BEKLERSİN, ASANSÖRDE KALDIK!"
"Ama Korkman Sadece-"
"Sen Nasıl Bu Kadar Sakinsin Ya?!"
Seoho Sinirle Keonhee'nin Göğsüne Sokulduğunda Keonhee Gözlerini Kapattı Ve Derin Bir Nefes Verdi. Ardından Seoho'nun Beline Kollarını Sarmış, Fısıldamıştı Korkan Bedenin Kulağına.
"Kapalı Alanlarda Kalmayı Severim Güzelim, Senin Aksine."
