bÖlÜm YiRmİ üÇ

1.2K 141 59
                                    

Burası Çokomeller Ülkesi 🍫🍩

Xion: Hava Çok Güzel...
Hadi Kahvaltıya Gidelim!

Yeosang: Tanrı Aşkına Xion...
Saat Daha 06.00!!!
Biraz Acıman Olsun Mama'n Çok Çalışıyor
Uyandırılır Mı Bu Saatte ;-;?

Wooyoung: Abartma Yeo Mama
Ayrıca Dün Yaşananlardan Sonra...
Kahvaltı Güzel Olurdu *^*

Hongjoong: Gidelim~~~

Seoho: Hemen Güzel Bir Mekan Araştırması Yapıyorum
Siz De Bu Sırada Hazırlanın :)
Bir Saate Konumu Atarım Buluşuruz 💕

Hwanwoong: Hadi Herkes Hazırlanmaya 🕺🏻

...☯️...

Yazar Anlatımından

Wooyoung Üzerine Giydiği Beyaz Tişörtünü Kot Pantolonunun İçine Soktuğunda Tamamen Hazırdı.

Kendini Bir Süre Daha İzledi Aynada Ama Bu İzlemesi Telefonuna Gelen Mesaj Sesiyle Kesilmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendini Bir Süre Daha İzledi Aynada Ama Bu İzlemesi Telefonuna Gelen Mesaj Sesiyle Kesilmişti. Hemen Ardından Çalan Müzikle Gülümsedi Ve Seoho'nun Onu Azarlayacağını Düşündü Wooyoung. Belki De Bu Yüzden Arayanın Kim Olduğuna Bile Bakmadan Açmıştı Telefonu.

"Hemen Sinirlenme Bebeğim. Birazdan Evden Çıkacağım, Yarım Saate Orada Olurum."

"Olur Bebeğim, Bekliyorum Zaten Ben Seni Evin Önünde. Gel De Gidelim Her Nereye Gidiyorsak."

Seoho'nun Sesini Duymayı Beklerken, Duyduğu Gıcık Ses, Choi San'a Aitti.

"San?! Numaramı Nerden Buldun Be Sapık Adam?!"

Sinirle Karşısındaki Adama En İçten Küfürleri Sundu İçinden Ama Dışından Söylemeye Cesareti Yetmedi.

"Az Önce Bebeğim Falan İyiydik Ya. Ne Diye Yine Sapık Adam Oldum Ben?"

San Bütün Sakinliğiyle Elini Cebine Koyup Bahçesinde Beklediği Evi İnceledi. Amacı Sadece Wooyoung'la Uğraşıp Eğlenmekti, Ama Wooyoung İşleri Güzelleştirmişti.

"Ne İşim Var Evinin Önünde? Sapık Mısın Ya Gitsene!"

Wooyoung Pencereye Çıkıp Aşağıdaki Sapığına Baktı. Kendisine Sırıtarak Bakıyordu.

"Gitmiyorum Ki, Bana Ne Bana Ne."

Çocuk Gibi Omuz Silken San'a Karşı Sabır Diledi Ve Telefonu San'ın Yüzüne Kapatıp Dışarıdaki San'a Dil Çıkardı. Ardından Da İçeriye Girip Pencereyi Kapattı.

Hızlı Davranarak Seoho'yu Arayan Wooyoung Ağlayacak Gibi Olmuştu. Günü Güzel Geçecekti, Ne Diye Buradaydı Bu Keko?!

"Seoho..."

"Wooyoung Plan İptal, Kimse Gelemiyor."

Seoho'nun Sıkıntılı Sesiyle Şaşkınlıkla Aynadaki Görüntüsüne Baktı Wooyoung. Ne Demek Kimse Gelmiyordu?

"Neden..?" Diye Sordu Fısıldayarak. Seoho'nun Bıkkın Sesi Kulağına Dolduğunda Anlamıştı Çoktan Her Şeyi.

"Kapımın Önünde Keonhee Var. Hâlâ İyileşmediğimi Düşünüp Elinde İçinde Tavuk Çorbası Olan Bir Tencereyle Gelmiş. Ayrıca Diğerleri De Kekoların Kapılarında Olduğunu Söyledi."

Derin Nefes Veren Bu Sefer Wooyoung Olmuştu. "San Da Kapımda."

"O Zaman Geçmiş Olsun Woo Çünkü İçeri Almazsak Gitmeyecekler."

Telefonu Kapatan Seoho'yu Dinleyen Wooyoung Sinirle Ofladı.

Günlerinin İçine Etmek Zorundalar Mıydı?

...☯️...

Yazar Anlatımından

"Çorba İçin...Teşekkürler Keonhee."

Seoho Zoraki Bir Şekilde Gülümseyip Tencereyi Açtı Ve Nefis Çorbanın Kokusunu İçine Çekti.

Gerçekten Güzel Kokuyordu.

"Hmm, Nefis Kokuyor."

Arkasını Dönüp Küçük Mutfağının Çekmecesinden İki Kaşık Çıkaran Seoho İki Tane De Beyaz Kase Ekledi Yanına.

Çorbayı Kaselere Katıp Bar Sandalyesinde Oturan Keonhee'nin Önüne Koydu. Kendisi De Keonhee'nin Çaprazına Oturup Çorbasından İçmeye Başladı. Kokusu Gibi, Çorba Da Mükemmeldi.

Başını Kaldırıp Keonhee'nin Kendisini Gözünü Dahi Kırpmadan İzlediğini Fark Eden Seoho Kendisine Bakan Bedene Gülümsedi.

"Neden İçmiyorsun?"

Kaşığını Kasesine Yaslayıp Elni Yanağına Koydu Ve Keonhee'ye Baktı Seoho. Keonhee'den Çıt Çıkmıyordu.

"Keonhee?"

Yine Ses Çıkmadı Çocuktan. Seoho Biraz Endişelendiği İçin Ayağa Kalktı Ve Keonhee'nin Yanına Yaklaştı.

"Keonhee, İyi Misin?"

Elini Omzuna Koyduğu Anda Keonhee İrkilmiş Gibi Birden Titredi Ve Kendine Gelip Seoho'ya Gülümseyerek Baktı.

"Bir Şey Mi Dedin Seoho?"

Bu Sefer Keonhee Merakla Seoho'ya Bakıyordu. Seoho Endişeli Bakışlarla Keonhee'yi Asosyal Kekomuzun Hiçbir Şeyden Haberi Yoktu.

"Daldın Sanırım?" Seoho Yerine Geçerken Mırıldanınca Keonhee Gülerek Başını Kaşıdı.

"Ah! Öyle Mi..? Hiç Fark Etmemişim..."

Sahte Bir Şekilde Gülen Keonhee'ye Şüpheyle Baktı Seoho. Nedense Yalan Söylediğine Dair Bir Hisse Kapılmıştı Ve Hislerinde Asla Yanılmazdı.

"Neyse, Çorbanı İç Hadi."

Seoho Önündeki Çorbayı Gösterdiğinde Keonhee Gülümseyerek Kaseye Baktı Ve Yavaş Yavaş İçmeye Başladı Tavuk Çorbasını.

Seoho İse Az Önce Yaşanan Olaylara Daha Sonra Kafa Yormaya Karar Verdi Ve O Da Çorbasını İçmeye Devam Etti.

Ama Bu İş Burada Bitmemişti.

...☯️...

Merhaba~

Ölmemişim Yaşıyormuşum 😱

Bu Arada, Sık Sık Bölüm Atamıyorum Keko Kitaplarıma (っ˘̩╭╮˘̩)っ

Özür Dilerim Abilerim Ablalarım Kardeşlerim ಥ╭╮ಥ

dÖnErSe SeNiNdİr | Ateez & OneusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin