Rehber HOCAM Bölüm 4

15.5K 68 7
                                    

Dinlendikten sonra arabaya doğru yol aldık tabi. Giderken havanında yağmurlu olmasından kaynaklı çizmesi çamurlu bir yere denk geldi ve bayağı bir kötü oldu altı, Allah kahretsin arabayı mahvedeceğim şimdi diye kendi kendine söylenirken dert ettiğiniz şeye bakın hocam ya çantamda ıslak mendil paketi var kocaman; kankalarımın bu halde gezmelerine gönlüm razı olmaz ben hallederim isterseniz deyip gülmeye başladım  Hahaha doğru ya senin varlığını unuttum ben bir an, dur arabaya geçelim orada el atarsın o zaman dedi. Araba otoparkta olduğu için kimseciklerde yoktu. Kapıyı açıp içine oturdu ayakları dışarıda olacak şekilde durdu, bende önünde eğilip her tarafını tertemiz yaptım. Neredeyse koca paket bitti ama değdi yani, hatta en sonra altını bile temizledim. Yuhh abarttın sende ha ama neyse ya yap yap seni bu şekilde daha da iyi tanıyorum dedi bana. O anda duraksadım ama pek irdelemedim ne demek istediğini. O anda umrumda da değildi zaten, muhteşem bir günü geride bırakmıştım nasıl olsa. En son beni evime kadar bırakıp her şey için teşekkür etti ve bunu ara sıra tekrarlayalım dedi. Bende benim için ayrı bir zevkti, her zaman emrinizdeyim efendim deyiverdim  Cidden alemsin sen çocuk ama oldukça da şirinsin yani, senin gibi bir insana sahip olduğum için oldukça şanslıyım dedi gülümseyerek. Siz bıkana kadar bu böyle devam edecek dedim bende, iyi bakalım hadi uç eve iyice ders çalış yarın görüşürüz tekrar deyip beni uğurladı. Tam gün bitti derken de telime bir mesaj geldi, Eylül hocamdandı; Ayakkabılar gerçekten pırıl pırıl olmuş, bir gün tüm gardrobuma da el atarsın umarım sevimli çocuk. diye yazıyordu mesajda. O mesajı okuyunca tamamdır abi oldu bu iş dedim işte kendi kendime, gerçi daha yeni başlıyordu ya neyse.

O  muhteşem günden sonra hem hocamın benim üstümdeki düşünceleri oturmuş hemde ne kadar ileri gidebileceğine dair az çok kafasında fikir oluşmuştu. Sonraki günler beni yavaştan denemeye başlamıştı zaten..O yaşananlardan sonraki gün dershane yoktu, hafta sonu girmişti araya. Yani hocam 3 gün kadar göremeyecektim, benim için son derece kötü bir durumdu bu. Dershane yoktu dediğim, hafta sonu bize dershane yasaktı. Pazartesi günleri de hocaların tatil günleriydi zaten. Ama ben yasak masak dinlemeyip cumartesi günü dershaneye gittim. Kapıdaki görevli beni uzun yıllardır tanıdığı için hiç sorun çıkarmayıp içeri aldı zaten. Daha sonra ne olur ne olmaz deyip müdür yardımcımızın da odasına bir uğrayıp durumumu izah ettim ve ders çalışmak için geldiğimi belirtip kütüphaneye geçeceğimi sözlerime ekledim. Eh o da 7-8 yıllık öğrencisini kırmayıp eyvallah dedi tabi. Eee o izni de koparttıktan sonra benim kafa direk Eylül hocama gitti tabi. Acaba ne yapıyordur diye düşünürken bir de baktım ki kapısının önündeyim  Neyse içeriye bir göz arttım, 3-4 tane öğrencisi bulunuyordu. Sonradan farkettim ki tenefüse denk gelmişim. 7-8 dakika bekledikten sonra zil çalınca herkes sınıflara dağıldı ve ortalıkta kimsecikler kalmadı tabi, bu da benim için en uygun zaman anlamına geliyordu. Hemen kapıyı çalıp bitanecik hocamın yanına geçtim. Beni görünce nedense oldukça şaşırdı, gerçi şaşırması doğaldı hafta sonları beni görmeye kimse alışık değildi; yasaktı da. Ne işin var burada ufaklık, yasak olduğunu senin benden iyi biliyor olman gerekmiyor mu? diye lafa girdi direk. Bende hocam 1.'si ben ufaklık değilim, ayrıca aramızda taş çatlasa 3-4 yaş var 2.'si de yasak olduğunu tabiki biliyorum ama o kadar yıllık öğrencinizim az torpilimiz de olsun dimi ama dedim? Gülmeye başlayıp haklısın haklısın da 3-4 yaş derken dedi? Niye şaşırdınız hocam en fazla 21-22 olmalısınız, erken mi yazıldınız siz ne dedim; tabi orada amacım belli de hiç çaktırmıyorum tabi  21-22 mii, ayy şuana kadar duyduğum en güzel söz bu sanırım ben 25 yaşındayım yahu dedi gülerek. Gerçi güldüğünü belirtmeme gerek yok, genelde gülümser zaten kendileri  Aaa öyle mi hocam, vallahi en fazla 21 falan gösteriyorsunuz ya; neyse 25 olsa da fark etmez önemli olan kendinizi kaç yaşında hissettiğinizdir kii ona bakarsak yaşıtız deyiverdim birden. Şuna bak ya, cidden sen işini biliyorsun ha 2 lafınla yine hayran bıraktın kendine beni dedi kahkaha eşliğinde. E iyi madem, o kadar güldük eğlendik izninizle oturayım mı artık efendim dedim? Harbi delisin sen, izin mi bekliyordun yani. Allah'ım yarabbim, tam otoriter yüce bir şey yaptın beni ha dedi. Bende buraya kadar gelmişken ne kaybederimki diyerekten öylesinizki zaten hocam, en azından benim gözümde oldukça yücesiniz. Boşuna efendim demiyorum herhalde size dedim  Hani o saygıdandı sadece üçkağıtçı deyince saygı olmadan hizmet mi olurmuş hiçç dedim. Dur dur yakında çözeceğim seni deyip beraber aldığımız ayakkabılardan biri var şuanda ayağımda ama sen hiç yorum yapmadın henüz? Bir bak bakayım yakışmış mı efendine dedi, bu lafı da duydum ya ondan dünyalar benim oldu o an. Salak salak sırıtıp yüzüne bakmışım hocamın sadece  
                               

Rehber HOCAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin