~ AY 3 ~

85 2 0
                                    

Arel'den :

Evlatlık alınmak istemem ilk başta cazip gelmememişti. Fakat yurtta çok iyi anlaştığım bir abim vardı. Ve duyduğuma göre beni evlatlık edinecek aile zengin bir aileymiş. Abim bana bu hayattan kurtulacağımı ve huzura kavuşucağımı söylüyordu sürekli.

'Bak abicim seni isteyen aile çok zengin tanınmış bir aile keyfine bak herşey elinin altında bundan sonra.'

'Ahh yapma abi para pul umrumdamı sanıyosun. Ben aile özlemiyle yanıp tutuşuyoru. Sıcak bir yuva.'

Beni isteyen aile bütün işlerimi halletmişler. Onları ilk gördüğde hislerim bom boştu ama içten gülümsemeleri içimi ısıtmıştı. Akşam olmuştu. Yurttaki odama gidip valizimi aldım. Çok fazlada eşyam yoktu. Ah ama abim. Canımdan çok sevdiğim Ayaz abim. Öz abim olsa bu kadar sevmem. Biz nasıl ayrılıcaktık. Kendimi bildim bileli o hep benim yanımdaydı. Artık gitme vakti gelmişti. Abime sım sıkı sarıldım. Gözlerim dolu dolu oldu. Ama tuttum. Abimi daha fazla üzemezdim. Ensemi sıktı.

'Ee zengin çoçuu artık lüks arabalarla yurtun önünden geçersin bizde sana el salları.'

Gülüştük. Onu asla bırakmayacaktım. Her zaman ziyaretine gelecektim.

'Seni asla bırakmam abim asla.'

Abim tekrardan sarıldı. Artık gitmeliydim beni bekliyorlardı. Valizimi alıp çıktım odadan. Diğerki çocuklar bana imrenerek bakıyordu. Bazıları mutsuz. Aralında çok küçüklerde vardı. Off içim parçalanıyordu. Onları burada bırakıp gitmek. Ama gidemezdim. Talu'yu görmeden gidemezdim yapamazdım. Hemen üst kata doğru yönümü değiştirdim.

Talu henüz 3 yaşında. Bebekken yurta getirmişlerdi. Onu ilk günden beri takip ediyorum. O benimle beraber büyümüştü. İlk söylediği şey abi kelimesiydi. Onu hep ben korumuştum. Beraber uyuduk beraber kalktık.

Odasının önüne gelmiştim. Kapıyı yavaşca araladım. Bakıcısı Talu'yu uyutuyordu. Yavaşca içeri girdim. Bakıcısı Talu'yu yatağına yatırıp odadan çıkarken söze girdi.

'Arel sen yeni ailenle uğraşırken Talu hep seni sordu sürekli ağladı zor uyuttum.'

'Allah aşkına böyle deme Elvin abla. Zaten Talu'yu bırakıp gitmek.. '

Artık göz yaşlarımın akmasına izin verdim.'

Elvin ablada göz yaşlarına hakim olamadı. Odadan çıktı. Herkes bilir benim Talu'yla aramda olan bağı. Talu adını bile ben koymuştum.

Ah masum bebeğim benim. Ben senden nasıl ayrılacaktım şimdi. Senin o mis kokun olmadan ben ne yapacaktım. Güvenlik odaya girdi.

'Arel hadi seni bekliyorlar.'

'Caner amca sessiz olurmusun Talu uyuyor.'

Caner amcada üzgün bakışlarla dışarı çıktı.  Buradaki herkesi tanırım. Ve herkeste beni sever.

Talu'nun yanağına ufak bir buse kondurdum. Hafif kımıldadı. Uykusu çok hafifti. Daha fazla dokunamadım istesemde. Talu'nun yatağının kenarında duran minik yeleğini aldım. Nasılda mis gibi kokuyordu. Valizime koydum. Son kez baktım Talu'ya ve yavaşça odadan çıktım. Elimle hemen gözyaşlarımı sildim. Bir anda biri kolumdan tuttu. Arkamı döndüm. Ah hadi ama sen nereden çıktı. Yurdumuzun kendini güzel sana Selin'i. Biz ona gıcık diyoruzda neyse.

'Ne var Selin ne istiyosun.'

'Duyduğuma göre gidiyormuşsun.'

'Evet gidiyorum beni rahat bırak.'

Tam arkamı dönüp gidecekken tekrar tuttu kolumdan. Bu kız kendini ne sanıyordu. Bana platonikti biliyordum. Kızıl boyalı saçlar mini etek tam bir. Neyse.

Açtığın YoldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin