~ AY 6 ~

88 3 2
                                    

Hiç yorum yok ve okuyucu sayısı az sizden görüşlerinizi bekliyorum keyifli okumalar. :) :*

Arel :

Arabayı garaja park ettim. Ah şimdi bu uyuyan güzelliği nasıl kaldırıcaz. Ona doğru eğildim. O kadar masum bir suratı vardı ki uyandırmaya kıyamadım.
Ah ama bir dakika annem geç kalmayın demişti. Hava kararmak üzereydi.

'Efulim hadi kalk bebeğim eve geldik.'

Ah hadi ama nasıl uykucu bir kız bu. Mırın kırın etti uyanmadı.

'Efulim uyanıyormusun yoksa uyandırayım mı.'

Ses yok. Peki bunu sen istedin. Efulum'i birden gıdıklamaya başladım. Arabanın içi kahkahadan geçilmiyordu.

'Arel aahaha Du dur duur yapma ahaha. '

Nefes nefese kalmıştık. Kendimi sürücü koltuğuna attım.

'Delisin sen.'

'Uyansaydın güzelim.'

Ona bakarak göz kırptım. O ise göz devirmekle yetindi.

'Efulim geç kaldık annem geç kalmayın demişti. '

Hava kararmıştı. Arabadan bir hışımla indik. Eve doğru koşmaya başladık. Tabi Efulim hanım taşa takılıp düşerken belinden tuttum. Bakışlarımız dondu. Ama şuan bunun hiç sırası değildi. Efulim'in elinden tuttum ve kapıya geldik. Kapının önünde lüks bir jip duruyordu. Kısık bir sesle küfür ettim. Ama Efulim duymuş olacak ki bana ters ters baktı. Ama biz geç kalmıştık.

'Ee şey deriz trafik vardı deriz.'

'Ya da trafik kazası oldu deriz.'

'Ya da benzinimiz bitti yolda kaldık deriz.'

'Ya da..'

'Efulim bir susar mısın.'

Sesim biraz bağırarak çıkmıştı. Onu kırdığımı fark ettim. Yanına yaklaştım ve ellerimi omzuna koydum.

'Sakin olurmusun. İçeri giricez ve onlar bizi sorgulamayacaklar hadi.'

Gülümsedi. Bende gülümsedim ve kapıyı çaldım. Hizmetli kadın kapıyı açtı ve içeri girdik. İçeri girmemle kan beynime şıçradı. Şaka mı bu..

**

Efulim :

İçeri girdik ve masada oturan 3 kişi vardı. Bir bay bir bayan ve birde kızıl saçlı makyajın everestini yapmış göğüs dekolteli bir kız..

Arel'in suratında anlamadığım bir ifade vardı. Ne olmuştu bu çocuğa böyle. Sanki gözleri yerinden çıkacak gibiydi. O kıza mı bakıyor bu çocuk bakmasana ne bakıyon giymiş derin dekolte tabi bakar. Ben böyle kendi kendime konuşurken annem gelin anlamında elini kaldırdı. Yüzünde en ufak bir kızgınlık yoktu. Aynı şekilde babamda da. Bu güzel insanları seviyorum.

'Hadi yemeğe gelin çocuklar sizleri misafirlerimizle tanıştırayım.'

Annemin bu sözüyle masaya doğru yöneldik. Misafirler ayağı kalktı tabi o kızıl sürtük dışında. Ben hepsiyle selamlaştıktan sonra yerime oturdum. Arel bay ve bayanla selamlaştıktan sonra kızıl sürtüğün yanına geldi. Arel'e elini öp şeklinde uzattı. Arel umursamadan elini sıktı. Kızıl kafa resmen bozulmuştu. Arel yanıma oturmuştu. Karşısında da pis sürtük. O nasıl bir dekolte ya insan nasıl rahat olur bu kadar. Ne bok yerse yesin diye geçirdim içimden.

**

Arel :

İçeri girmemle şok olmuştum çünkü kızıl sürtük Selin tam karşımda oturuyordu. Hani yurtta peşimi bırakmayan Selin. Nasıl ama ya. Demek onu da zengin bir aile evlat edinmişti. Sürtük olduğu her halinden belli dekoltasiyle gözleri üstüne çekebileceğini düşünmüş galiba ama benim gözüm Efulim'den başkasını görmez ki. Yemek yerken sürekli bana bakıyordu. Ve gizli gizli gülebildiğini görebiliyordum. Laf söylememek için kendimi zor tutuyorum
Oh be sonunda şu yemek bitmişti. Odama çıkmayı düşündüm ama Efulim ile Selin'i yanlız bırakmak olmaz diye düşünüp salondaki tekli koltuğa oturan Efulim'in yanına oturdum. Bakmayın tekli koltuk ama iki kişinin rahatça sığabileceği yer. Babam ve annem misafirlerle koyu bir sohbete dalmıştı. Ben ise Efulim ile kulaklıkla telefondan komik bebek videoları izliyorduk. İkimizde gülmelerimize karşı koyamıyorduk. Selin sürtüğünün ters ters baktığını hissettim. Ama pekte umrumda değildi.

Açtığın YoldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin