Koşuyordum...Sadece koşuyordum sağa sola bakmadan, arkama bakmadan koşuyordum. Kimseyi duymuyordum sadece koşuyordum. Durmak istiyordum ama sanki bedenim ve aklım bağımsızdı. Aklım durmamı, derin bir nefes almamı söylese de bedenim.. bedenim buna izin vermiyordu. Hiç bilmediğim ormana doğru koşuyordum sanki biri beni kovalıyordu beni yakalamaya çalışıyordu. Bunu düşününce fark etmiştim,arkamdan biri koşuyordu ayak seslerini duyuyordum Aman Tanrım! biri gerçekten beni kovalıyordu. Bütün gücümle koşmaya devam ettim. Aptaldım ben niye ormana gelmiştim oysa kalabalık bir yere gitmem gerekirdi.
Bir an üstümdekileri gördüm Aman Tanrım üstüm kandı. Bacaklarım yaralıydı, üstüm kanlar içindeydi ne olmuştu ki bana. Kim yapmıştı bunu bana yoksa diye düşündüm yoksa arkamdaki beni yakalamaya çalışan kişi mi yapmıştı. Evet evet oydu yoksa beni niye kovalasın.
Kaç dakika koşmuştum ormana girdim gireli 10 mu 20 mi bilmiyordum hiç birşeyi bilmiyordum. Ne kadar koştum bilmezken ormanın ilerisinde kocaman bir ev gördüm, oraya sığınabilirdim. Oraya koştum,koştum,koştum. Ben koştukça yakınlaşmam gerekirken gittikçe mesafe uzuyordu.
Tam evin oraya gelmiştim ki birisi üstüme atlayıp beni ağaca fırlatmıştı.~~~~~~~
Derin bir nefes alarak gözlerimi açtım. Nefes almaya çabalıyordum sanki boğuluyormuş gibiydim. Birden odamın kapısı açıldı ve Elena korkmuş bakışlarla bana sarıldı. Yaşadığım şey..bir rüyaydı. Bunun farkına vararak daha derin ve zorlanmadan bir nefes daha aldım. Elena gözlerime bakıyordu.
"Ne oldu? Neyin var? Birşey oldu sandım Caroline iyi misin?"
"Şş sakin olur musun lütfen ben iyiyim Elena sakin ol."
Dolu gözlerle "Gerçekten iyisin değil mi?"
"Evet iyiyim sadece bir rüya gördüm."
Bana sıkıca sarılmaya başladı, yanaklarımı öptü. Şaşırmıştım neydi şimdi bu alt tarafı bir rüya görmüştüm.
"Caroline..seni çok seviyorum bunu biliyorsun değil mi? Sen,Bonnie ve Jeremmy benim ailemden kalan son ve tek kişilerdiniz. Şimdi ise sadece sen kaldın.."
Elini tuttum derin bir nefes alıp "Elena, seni asla tek bırakmam. Merak etme ben hep senin yanında olucam her zaman ve sonsuzda dek." Sarıldım.
Neydi şimdi bu duygusal haller özel gününde falanmıydı acaba dünde böyle duygusaldı. Bana göre değildi duygusallık onu gibi her zaman duygusal olamazdım. Çünkü ne zaman duygusal olsam hep birilerini kaybediyordum. Babam,kardeşlerim, arkadaşlarım.. bu böyle uzar giderdi. Hem cadılar, vampirler ve kurtlarla dolu olan bu dünyada duygusal olmak zayıflık demekti.
Ayağı kalkıp "Hadi yeter bu kadar duygusallık kalk da aşağıda kahvaltı yapalım kurt gibi açııım.""Yaa Care ben kahvaltı hazırlamadım ki."
"Ne Elena bana lütfen şaka olduğunu söyle yoksa şurada bayılı veririm."
Kahkaha atıp "Şaka şaka hadi gel en sevdiğin şeyden yaptım."
"Neyden?"
"Imm bir tane tahmin hakkın var tahmin et bakalım."
"Imm..ne yaptın lan acaba yoksa sosisli yumurta mı?"
"Eveeet koş."
Birden Elena'yı yatağa itip kapıyı kapatıp banyoya doğru koştum. Yüzümü yıkayıp ondan önce o sofraya oturmam gerekti. Banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp hemen kapıyı açtım. Birde ne göreyim Elena merdivenin başında koşarak inmeye başlamış. Ulan dedim niye bu kadar yavaşım süslenmeye bile çalışmamıştım. Bende çıkıp koştum,koştum ve merdivenlerde iken bir anda aşağı boşluğa attım kendimi ve masaya koşup oturdum.
Elena merdivenin son basamağında dona kalmış eli ağzında bana bakıyordu. Ne olmuştu ki bana öyle bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGIÇ
Teen Fiction-"Herşey bu kadar zor olmak zorunda mı?" -"Aslında..evet evet bu kadar zor olmak zorunda." -"Neden peki?" -"Çünkü her zor şeyin sonu güzel bir başlangıçtır."