Uyanmıştım. Kim Taehyung'dan önce uyanmıştım. Onu inceliyordum ve bir yandan da şaşkındım. Çünkü uyumuştum. Uzun zamandır uyuyamıyordum. Gerçi uyuyabilsem de 1 saatten fazla sürmüyor uyanıyordum. Bilinçli yaptığım bir şey değildi. Dün gece boyu hiç uyanmamıştım. Bunu şuan sorgulamak istemiyordum. Çünkü karşımdaki kişiyi daha çok incelemek istiyordum. O uyurken onu incelemek şuan her şeyden daha cazipti. Çok güzeldi. Şuan uyurken çok masum duruyordu. Yastığa kafası yaslı olduğu için dudakları öne doğru çıkmış ve büzülmüştü. Taehyung uyurken bir çocuk kadar masum ve güzeldi.
Uyanmasını istemiyordum. Biliyorum çok bencilce ama bütün gün onunla yan yana uzanıp o uyurken her ayrıntısını incelemek istiyordum. Çünkü onu inceledikçe beni ona iten bir şey vardı. Çok tanıdık geliyordu Kim Taehyung. Ama aynı zamanda bir o kadar yabancıydı benim için. Uyumadan önce çokça düşünmüştüm ona karşı artık nasıl olacağımı. Dün bana her şeyi itiraf etmişti, sonra ben sarhoş olmuştum onunla eve gelmiş film izlemiş ve uyumuştum. Aslında dün gecenin her bir detayını hatırlıyordum. Sarhoş olunca sabah kalktığında bir şey hatırlamayanlardan değildim. Kim Taehyung konuşmuştu ve ben onu dinlemiştim. Ama ona tam olarak inanamamıştım. Benden bu kadar etkilenmesini sağlayacak güzel bir yüzüm ya da fiziğim yoktu. Kişiliğim ilgisini çekti hiç diyemem. Çünkü bu haftaya kadar hiç iletişimde olan insanlar değildik. Birbirimizi iyi tanıdığımızı düşünmüyordum, düşünemezdim. Kimse birbirini iki günde tanıyamazdı. Aynı şekildr iki günde de ondan etkilenmem mümkün olamazdı. Ama etkilenmiştim. Şıpsevdi bir insan değildim. Hatta kimseyi daha önce sevdiğimi hatırlamazdım. Sanırım. Etkisi altında olup ona teslim olmuşum gibi davranmak istemiyordum. Ama hisleri gerçekse de onu kırmak istemezdim. Ben yine düşüncelerim ile boğuşurken onun kıpırdandığını gördüm . Anında gözlerimi kapatıp uyuyor rolü yapmaya başladım. Ama o kıpırdanmayı uyanacak olmasına bağlamıştım, bana sarılacağına değil. Bir gözümü açıp kontrol ettim , hala uyuyordu . Sonra telefon sesi duydum. Telefon zil sesi benimkiyle aynı değildi dolayısıyla onun telefonu olduğunu anladım ve yine panik oldum. Çünkü uyanacaktı ve gözüm açıktı. Anında tekrar kapattım gözlerimi. Telefon biraz daha çalmaya devam etti ve sanırım o artık uyanmıştı. Çünkü derin sesini duydum ; "of" Telefonu açmıştı sanırım yani öyle düşünüyordum çünkü telefonun zil sesi artık duyulmuyordu. Ama Kim Taehyung da konuşmuyordu.
"Aç gözlerini bebeğim, uyumadığını kırpıştırdığın kirpiklerinden anlayabiliyorum. "
Uyandığımı fark etmişti. Şimdi nasıl davranacaktım?Ne ara yataktan kalkmıştık ve Kim Taehyung kahvaltı hazırlamıştı? Şimdi karşılıklı kahvaltı ediyorduk. Ne karar verdiysem şuan onların hiçbir faydası yoktu. Sessizce kahvaltı ederken tabağıma bakıyordum. Kafamı kaldırıp yüzüne bakmıyordum.
Onunla konuşmak istemiyordum açıkçası. O da bunun farkındaydı sanırım. Çünkü o da ağzını açıp tek kelime etmiyordu ve durgundu. Yemeyi bıraktım. Yedikçe boğazıma diziliyor gibi hissediyordum. Ben yemeyi bırakınca o da merakla bakışlarını bana yöneltmişti. Ama hiçbir şey söylemedi. Ayağa kalktım ağzımın içinden küçük bir teşekkür mırıldandım ve tabağımı kaldırdım. Koridora yönelip giyinmeye gidiyordum ki"Yanlış bir şey mi yaptım ya da söyledim Jeon? Ya da burada kalmamdan rahatsız mı oldun yoksa dün vakit geçirmemizden mi pişman oldun? Ben sen uyuyunca iyi geldiğimi düşünüp yanında biraz daha durup gece evime gidecektim aslında. Ama uyuyakalmışım."
Suçlu bir çocukmuşcasına dudaklarını büzerek üzgün bir şekilde söylemişti bunları. Pişman olmuş muydum? Hayır. Rahatsız mı olmuştum? Evet,biraz. O da normalde uyuyamayıp iki gündür iletişimim olan bir adamın yanında uyuyabilmemin yüzündendi. Kafamda çok fazla düşünce var ettiği için rahatsız olmuştum aslında. Ona dönüp ne diyeceğimi kafamda tartıyordum. Yanlış bir şey söylemek istemiyordum. Kırılmasını istemezdim.
''Rahatsız olmadım Bay Kim. Ama her gün patronumla vakit geçirip beraber uyanmıyorum. Şaşkınım ve ne diyeceğimi bilemiyorum sadece."
Bu cevabım onu tatmin eder miydi bilmiyordum ama öyle umuyordum. Gülmeye başlayarak söze girdi ve ;"Sana senden hoşlandığımı söylememe rağmen buna şaşırman tuhaf Jeon. Bundan sonra daha fazla vakit geçireceğimizi sana söylemiştim. Ve ben sözlerimde ciddiydim. Ayrıca yalnızken bana Bay Kim demen hoşuma gitmiyor. Aslında gidiyor ama karşında etkilenmiş gözleriyle seni yiyecek hatta daha fazlasını yapacak birini görmek istemezsin diye düşünüyorum. Bunlar için çok erken. Etkilenmekten kastımı anladığını düşünüyorum. Öyle değil mi Jeon?"
Siktir... Ben bu adama ne kadar mesafe koymak istersem isteyeyim bu mesafe asla olmayacak bunu anlamıştım. İsmiyle hitap etmek tuhaf olurdu ama her ona resmi hitap ettiğimde onun kastettiği şekilde olması yani azması çok daha tuhaf olurdu. Şaşkın ifademle kafamı sallayabilmiştim sadece. Ve kalakalmıştım orada. O da bana yönelip ;
"Yeterince utandırdım seni sanırım. O yüzden ben gidiyorum. Ama uyumak için bana ihtiyacın olursa lütfen beni ara Jeon. Saat kaç olursa olsun ara. Çünkü dün yanındayım diye mi uyudun yoksa sarhoşsun diye mi bilmiyorum. Ama uyumana sevindim. Şimdi sana sarhoşken uyuyabiliyor musun diye sorsam doğru cevap verip vermediğinden emin olamam. Bu yüzden dediğim gibi utanma ya da çekinme. Ara."
Kelimeleriyle beni bağlayıp kapıyı çarparak çıkmıştı evimden. Evet, ona doğru cevap veremezdim. Çünkü ben sarhoşken bile uyuyamazdım. Onun sayesinde uyumuştum ama bunu bilmesine izin vererek kendimi ona teslim etmek istemezdim.
Merhaba!! Bölüm geç geldiği için özür dilerim. Sağlık sorunları nedeniyle böyle oldu. Çok içime sinmedi bölüm. Daha uzun yazmayı farklı yerlere bağlamayı düşünüyordum ama böyle oldu. Bir sonraki bölüm daha uzun olacak. Siz kısa mı uzun mu istersiniz? Lütfen benimle görüşlerinizi paylaşın.
Bir sonraki bölümde görüşürüz( yani tahminimce çarşamba).💜🧡💫
-🌱
ŞİMDİ OKUDUĞUN
desire of vanilla
Fanfictionaskıya alındı "Kokuları daha net anlayabilmem için bedeninde deneyebiliriz değil mi, Jeon?"