Kendimi dinledim de biraz, gene senden bahsediyordu. Yine kayboldum bu içimdeki boşluğun içinde, halbu ki insan boşlukta nasıl kaybolur? Nasıl kaybeder kendini?
Hoş geldin, hiç gitmemiş olanım. Kalbimin en üst düzey mevkisinde yerini benimsemişsin. Kalbimin en gürültülü sokakları dahi 'sen' diyor. Benliğimi kaybettim şu vakitlerde. Kendimden arınıp sana katılmışım meğer. Yüzünün en ince ayrıntısı bile hafızamdan silinmeyen adam, şimdi buralar sensiz ve sessiz. Giderken benide götürmüşsün, beni bırakmak için dahi göstersen kendini. Halbu ki ona bile razı biriydim. Şarkılar sana yazılmış. Gülüşler, sensizliği kaldıramayıp terk etti bedenimi. Özlemek buysa eğer, ben seni çok özledim bayım.
“Bekleme yapma, gel"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı
Romansa“Herkes dedi merak içinde ölümden sonra hayat var mı diye boşuna düşünürler sanki hayat varmış gibi ölümden önce"