0.3

143 13 2
                                    

Uzun bir aradan sonra wattpade döndüm.

Umarim okurken keyif alırsınız.

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Önümdeki meyve tabağına çatalımı batırıp ne olduğuna bakmadan ağzıma attım. Saatlerdir Jennie ile ders çalışıyorduk ve biraz daha devam edersem kusacaktım. Bu nedenle doğruldum ve ağzımdakileri yuttuktan sonra Jennie'ye döndüm.

"Benden bu kadar, için dışım kodlama oldu." Diyerek baygın bakışlarımı devirdim.

Yüzüne yayılan tebessüm eşliğinde kafasını kaldırdı. "Haklısın, bilsem böyle olduğunu aklım azıcık çalışıyor diye yazılım seçmezdim."
Dediğinde onu başımla onayladım.

Ikımizde yazılım mühendisliği okuyorduk. Bu bölümü seçmemizi Hoseok istemişti. Bu işlerde iyiydik ve iyi para olduğunu duyunca düşünmeden yazmıştık. Çünkü kızların aksine bizim mesleğe dair pekte hayalimiz yoktu. Kafamızın bastığı ve para getiren bir meslek idealdi.

Lisa bizim aksimize sanatla çok ilgiliydi ve bu nedenle sanat tarihi okuyordu. Ödev haftalarında kafası en rahat olan yine oydu. Biz deli gibi kod yazmaya çalışırken o sadece elinin yatkın olduğu maketler, resimler yapıyor ya da sanat tarihi hakkında uzun kompozisyonlar yazıyordu. Ama nedense alttan ders veren yine oydu.

Jisoo da tıpkı bizim gibi gerilen kısımdaydı. Mimarlık okuduğu için fazlasıyla zorlanıyor, yaptığı maketler beğenilmeyince kafayı yiyordu. Bu nedenle ödev teslim haftasında ona bulaşmıyorduk.

"Saat gece yarısına gelmiş neredeyse. Kızlardan da ses seda yok." Diyerek ayaklandım. Bitmiş kahve kupalarını ve meyve tabağını da alıp mutfak tezgahına bıraktım.

"Hadi Lisa rahat, takmıyor. Jisoo'ya ne demeli? Sınav haftası yaklaşıyor ve onlar bu saate kadar partideler." Diyerek önündeki kağıtları toparladı Jennie.

Yanına tekrar dönüp bende aynı işlemi uyguladım. "Kesin Namjoon orda var ya." Diyerek sırıttım.

"Daha ne kadar platonik takılacak acaba. Her adım erkekten beklenmez ki." Dedi ve o da gülümsedi. Omuz silktim.

"Iyi ki gitmemişiz, Yoongi ve Hoseok ders çalışmak yerine oraya gittiğimizi duyarsa bir saat nutuk çekerler." Dedim.

"Aynen öyle. Hatırlamıyor musun, ben Jongin şerefsiziyle partiye gittiğimde Yoongi babama ispiyonlamıştı." Dedi hayretle.

"Neyse ki Jongin'le gittiğini söylemedi dua et de." Diyerek kıkırdadım.

"Onu da Hoseok engellemişti." Dediğinde duyduğum melodiyle, bakışlarımı sehpadaki telefonuma çevirdim.

Uzanıp aldığımda arayan kişinin Lisa olduğunu gördüm ve oyalanmadan açtım.
"Ne oldu külkedisine dönüşmenize az bir zamanınız mı kaldı." Dediğimde Jennie kahkaha attı. Bende sırıttım ve hoparlöre aldım.

All The Lies | rosékook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin