/1/

180 3 0
                                    

Arkadaşlar,bu hikayenin ilk bölümü biraz kısa oldu ama ilerleyen bölümlerde daha da artacak,ilk defa fantastik bir hikaye yazmayı deniyorum umarım okursunuz,beğenirsiniz :)

Günümüz
Yağmur damlaları sanki şehre çökmüş gerginliğe inat ağır bir tavırla yeryüzüne düşüyor,rüzgarla yönünü şaşıran damlalar bazen yıkık dökük bir barakanın içinde oturan genç bir kızın açık kumral saçlarına,uykusuzluktan morarmış göz altlarına düşüyordu.Havanın insanları ezen bir ağırlığı onu da esir almış gibiydi.Julia umutsuz bir tavırla başını kaldırıp tozlu pencereden dışarı baktı.Çevredeki insanları da yağmurla beraber bir telaş almıştı.Bütün bu telaş ne için?diye düşündü. Kafasında binlerce soru geçerken anlamsızca çevresine bakınıyordu. Buradaki insanların düşünmesi gereken daha ciddi sorunları olmalıydı.Tabi kendisinin de...
Bundan sonra ne yapacağını düşünürken kardeşi John'un bağırışıyla irkildi."Lütfen düşündüğüm şey olmasın."diyerek yüreği ağzında içeri koştu.

3 ay önce
hayatım çok da kolay değildi diye düşündü.Annesi ve babasını 2 yıl önce bir kazada kaybetmişti ve kazadan sonra kendini kardeşinin sorumluluğunu almak zorunda hissetmişti.Ailesini kaybettiğinde Julia 15 ,John 13 yaşındaydı.Asıl olaydan birkaç gün önce arabayla şehir dışındaki yatılı okula götürülürken aklından bunlar geçiyordu.Gözlerini kardeşi John'a çevirdi.Esmer,mavi gözlü ablasınınkine benzeyen kahverengi kıvırcık saçları yeşil gözleri vardı.Arabanın camına yaslanmış uyuyordu.Düşüncelerinden arabanın freniyle sarsıldı.Sonunda gelmişlerdi.Julia gözlerini karşısındaki eve dikti.Ev demek ona daha doğru geliyordu,çünkü burası yayılı okuldan çok bir köşkü andırıyordu.Beyaz,dört katlı büyük bir köşk,köşkün önünde de onları bekleyen yaşlı bir kadın;
" Günaydın çocuklar,sonunda geldiniz"dedi gülümseyen bir ifadeyle.Sonra da onları çağırdı" hadi bu soğukta durmayın içeri gelin" sempatik bir kadına benziyor diye düşündü Julia.Düşüncesi kadının sesiyle kesildi,çocuklar "Ben Vanessa Moore,bu okulun müdiresiyim.Siz de bundan sonra burada kalacağınız için sizinle şimdiden tanışalım istedim,burayı seveceğinizi umuyorum"dedi yine aynı ifadeyle" şimdi isterseniz yardımcım Diana size yatakhanelerin yerini göstersin"

Julia yatakhaneye adımını attığı anda bütün bakışlar ona döndü,o an içinden görünmez olmabilmeyi diledi.Dikkatlerin üstünde olmasından nefret ediyordu.Ağzında "merhaba" tarzı bir şeyler geveleyerek yavaşça içeri yöneldi,çevreye göz gezdirdi ve boş gördüğü ilk yatağa oturdu.
"Hey orası dolu!"
Julia kafasını çevirdi.Ela gözlü,Kumral kıvırcık saçlı bir kız öfkeli gözlerle Julia'ya bakıyordu.
"Özür dilerim"dedi Julia
"Özür dilemeden önce dikkat et bir daha ki sefere"
"Tamam"dedi sakin olmaya çalışan bir sesle
"Kıza bak yeni gelmiş yatağımı almış bir de tavır yapıyor"diye söylenmeye devam etti.Julia kendini sakinleştirdi.Sakin olmaya ihtiyacı vardı.Yorgundu,şu an ihtiyacı olan son şey bir kavgaydı.Tam o anda biri araya girdi
" ama senin yatağın onun yanındaki değil mi niye kıza sarıyorsun şimdi?" Julia kafasını kaldırdığında kısa kahverengi küt saçlı,ela gözlü bir kızla karşılaştı.
"Jessie,Sana ne oluyor ya!" diye bağırdı diğeri.Jessie onu görmezden gelerek Julia'ya döndü.
"Gel bak burası boş"dedi çaprazdaki yatağı göstererek.
"Teşekkür ederim"dedi Julia yatağa otururken,Jessie'yse hala konuşmaya devam ediyordu."Onu kafana takma Clarice hep böyledir,asabi biraz ama aslında iyi biridir,tanısan seversin"
Julia "Şu an tanımak istediğimi düşünmüyorum"deyince ikisi de gülmeye başladı.
"Ben Julia bu arada"
"Memnun oldum,Ben de Jessie"

Akşam olup hava karardığında Julia uzun zamandır ilk defa huzurlu olduğunu farketti.Günün geri kalanını Jessie'yle konuşarak geçirmişlerdi,ona bu okulla ilgili her şeyi anlatmıştı.Yatağı camın kenarındaydı.Gözlerini yıldızlara dikti,ailesini düşünerek uykuya daldı.

Terrona'nın GizemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin