-"Jisoo, gerçekten sonunu böyle yapmak zorunda mısın?"dedi, Jennie yalandan ağlamaklı ses tonuyla. Jisoo ise kısa bir süre düşünmenin ardından:
-"Evet! Bu mangadan kurtulmak istiyorum artık." Jisoo oturduğu koltuktan kalkarak Jennie'nin yanına doğru ilerledi. Sağ elini kızın omzuna teselli etmek için koydu:
-"Sonuçta Lisa bir manga karakteri, onun için bu kadar üzülmene gerek yok."
Jennie:
-"Üzülmüyorum sadece..." Jisoo merakla:
-"Sadece ne?" Jennie bilmem dercesine omuzlarını kaldırdı. Jisoo ise gülümseyerek eski yerine geri döndü. Jisoo eline kalemini alarak çizimlerine, Lisa'yı öldürme planlarına, geri döndü. Jennie de odadan çıktı ve Jin'i aramaya başladı.
Jin ve Jisoo birlikte çalışıyorlardı. Jennie camdan bahçeye baktığında Jin'i görmüştü. Adımlarını bahçeye doğru çevirdi. Sessizce Jin'in arkasına geldiğinde, Jin'in telefonunda ne yaptığına baktı. Telefonda sevgilisi Namjoon ile konuşmasını görünce gözlerini devirdi.
-"Böö!"dedi. Jin yerinden fırlayarak:
-Aaaa, imdaat!"diye bağırdı. Jennie sinsice gülüyordu.
Jin:
-"Salak kız, nefret ediyorum senden, ödümü kopardın."dedi.
Jennie ise Jin'in dediklerini duymazdan gelmiş, ona el salladıktan sonra Jisoo'nun yanına geri dönmüştü. Odanın kapasını tıklatarak bekledi. Ses gelmeyince yavaşça kapıyı açtı:
-"Jisoo?" Ancak Jisoo odada yoktu. Her yere hızlıca baktı. Telefonundan Jisoo'yu aradı. Odayı dolduran telefon sesiyle, Jennie daha da panik olmuştu. Jisoo her nereye gittiyse telefonunu götürmemişti. Daha sonra Jennie çizim tabletinin başına geldiğinde bir şey fark etti. Lisa yerde yatmış ve biraz ilerisindeki araba ona hızla yaklaşıyordu. Jennie hala inanamıyordu, Jisoo'nun gerçekten Lisa'yı öldüreceğine. Arkasını dönüp Jisoo'nun aldığı notları incelerken bir el Jennie'nin kıyafetini tutmuştu. Jennie arkasına doğru döndüğünde çoktan içine çekilmişti, çizim tabletinin. Jennie ne olup bittiğini algılayamıyordu. Etrafına hızlıca baktığında Lisa'yı gördü. Ayakları kendi kendine hareket etti. Koşarak Lisa'nın yanına ilerledi, kızı hızlıca kendini çekmesiyle ikisi de yere düştü. Araba ise hızlıca yanlarından çekip gitmişti. Jennie ne olduğunu hala kavrayamıyordu. Ama her şey çok gerçekçiydi. Lisa kollarında baygın bir şekilde duruyordu. Etraflarına toplanan insanlarla Jennie daha fazla panik olmuştu. Lisa'yı kucağına alarak koşmaya başladı. Kalabalıktan uzaklaştıklarında, Lisa'yı yere bıraktı. Ayakta Lisa'nın yanında durmuş söylenmeye devam ediyordu.
Lisa yavaşça gözlerini açtı. Elini, Jennie'nin bileğine uzattı ve kızdan destek alarak ayağa kalktı. Ayağa kalktığında bile hala Jennie'nin bileğinden tutuyordu.
Lisa:
-"Neler oldu?"dedi. Sesinde acı çekiyormuş gibi bir ton vardı. Jennie neler olduğunu bilmiyordu. Tek düşünebildiği bu durumdan nasıl kurtulabileceğiydi. Lisa elini Jennie'nın gözlerinin önünde salladı:
-"Heeyy." Jennie kendine gelerek:
-"Sana araba çarpıyordu, seni kurtardım. Başka bir şey olmadı."dedi. Lisa şaşkınlıkla:
-"Benim kim olduğumu biliyor musun?"dedi.
Jennie tabiki de biliyorum şapşal demek istiyordu ama kendini tutarak:
-"Hayır." Lisa bu cevapla gülümsemişti.
-"Beni tanısaydın kurtarmak istemezdin." Jennie bu cevapla sinirlenmişti. Tamam Lisa kitapta son zamanlarda çok da iyi şeyler yapmamıştı ama Jennie onun ne kadar iyi birisi olduğunu biliyordu. İçindeki Lisa'ya sarılma isteğini daha fazla bastıramadı ve kıza sarıldı. Lisa bu ani sarılmayla şaşırmıştı. Jennie, Lisa'nın arkasındaki evin duvarına baktığında yavaşça beliren yazıyla şok olmuştu. Kocaman ''Devam Edecek'' yazıyordu. Lisa'dan ayrılarak:
-"Benim gitmem lazım."dedi. Hızlı adımlarla o yazının yazdığı eve ilerlemeye başladı. İlerlemeye çalışsada daha fazla gidemeden kendini tekrar Jisoo'nun çalışma odasında buldu. Çizim tabletinin ekranına baktığında mangada kendini görmüştü. Az önce ne yaşadıysa aynı şeyler birebir çizilmişti. Jennie şaşkın bir sesle:
-"Bu da ne şimdi? Benim manganın içinde ne işim var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two World-JenLisa
Teen FictionLisa bir manga karakteriydi. Jennie ise o manganın yazarının en yakın arkadaşı...Bir gün Jennie'nin mangaya çekilmesiyle her şey değişir.