Two World-JenLisa

4

Jennie, Lisa'nın arabasını aldığına dair bir not yazıp Lisa'nın başucuna koymuştu. Şimdi ise pijamalarıyla katilin saklandığı eve, yıkık dökük harabeye, gidiyordu.
Uzun bir sürüşün ardından sonunda gelmişti. Bu eski eve girmeyi hiç istemesede yapmak zorundaydı. En sevdiği webtoonun, Lisa'nın ölümüyle bitmesine izin veremezdi.

Lisa'nın arabanın torpidosunda silah sakladığını biliyordu, ne olur ne olmaz diyerek silahı aldı. Ayakları korkudan titriyordu:
-"Hadi ayaklarım korkmanın sırası değil!!"dedi ve arabanın içinden çıktı. -"Bunu sevdiğimiz kız için yapıyoruz."diyerek ilerlerken aniden durdu ve elleriyle yanaklarına vurdu:
-"Pardoon ne kızı, sevdiğimiz webtoon için!!"sessizce yürümeye devam etti.
Ev tek katlı ve minik bir bahçeye sahipti. Bahçe kapısının önünde nasıl gireceğini planlarken aniden gelen kapı sesiyle yanındaki kocaman çöp kutusunun yanına çömeldi. Jisoo'nun yüzüne sahip katil dışarı çıkmıştı.

Gidişinden emin olmak için bir süre daha saklandı. Hızlıca ayağa kalkarak evin içine girdi. Kapının kilitli olması tam da tahmin ettiği gibiydi. Bu yüzden silahla bir camı kırdı ve kalan cam parçalarını da temizledikten sonra içeri girdi.

Içerisinde bir kan kokusu etrafı sarmıştı. Jennie yoksa Chaeyoung'a zarar vermiş olabilir mi diye düşünmeden edemedi. Etrafı hızlıca koloçan etti ancak kızı bulamadı.

Son kez evin mutfağına doğru geldiğinde bu eve göre çok yeni duran ve üstünde kan izleri olan bir kilim dikkatini çekti. Kilimi kaldırdığında yerden bodruma açılan bir kapı vardı. Üstündeki kilidi nasıl açacağını düşünürken kapı sesini duydu. Katil eve geri gelmişti.

Katilin gelmesiyle panikle kilimi eski yerine koymayı unutmuş, saklanacak bir yer de bulamamıştı. Yavaş ve sessiz adımlarla sadece katilden kaçıyordu. Katil hala orada olduğunu fark etmemişti.

Elini pijamasının arkasına soktuğu silahın üzerine koydu. Eğer aniden ona saldırırsa belki de hızlıca onu vurabilirdi diye düşünüyordu. Ancak tek bir sorun vardı, Jennie daha önce hiç silah kullanmamıştı.

Mutfaktaki tekerlekli sandalyeye bakarak su içen katil arkasını döndüğünde kilimin yerinde olmadığını gördü. Önce kendinden şüphelenmiş ama gelen cam kırılma sesiyle evin içinde birisinin olduğunu anlamıştı.

Jennie önüne bakmadan yürüdüğü için vazoyu kırmıştı:
-"Siktir, bu evin içinde vazonun ne işi var?"diyerek fısıldadı. Geldiği camdan kaçmaya çalışırken birisi ayaklarından yakaladı ve yere çekti. Jennie yüzüstü yere düştüğü için tam yüzünü göremese bile onun katil olduğu belliydi.

  Kaçmaya çalışsa bile başaramıyordu ellerini ve ayaklarını sıkıca tutmuş öylece duruyordu:
-"Neden bırak beni falan demiyorsun?" Jennie duyduğu sesle şaşırmıştı, yüzü gibi sesi de birebir aynıydı.
-"Desem bile beni bırakacak mısın sanki!"
-"Bırakmayacağım, her neyse ellerini ve ayaklarını bağladım. Hiçbir yere kaçamazsın."diyerek kahkaha atmaya başlamıştı.
-"Kurtarmaya geldin ama kendini de yakalattın ezik."dedi ve Jennie'nin gözlerini kapattı ve bodruma indiler.

  Jennie'ye yere fırlattı, karnına ve ayaklarına birkaç tekme attıktan sonra gözlerini açtı:
-"Bak işte Chaeyoung orada ama çok zamanı kalmadı sanırım."diyerek gülümsemişti. Jennie bir şeyler demeye çalışıyor ama ağzı bağlı olduğu için anlaşılmıyordu. Katil biraz ileriden beyzbol sopasını aldı ve:
-"İyi uykular!"diyerek kafasına vurdu.