Two World-JenLisa

8

Jennie, Lisa'nın yanından kalktı:

-"Ben tuvalete gidiyorum."

Lisa gülümsedi:

-"Öpüşmemizden böyle kolay mı kaçacağını sandın."

Jennie utandığı için yüzü kıpkırmızı olmuştu.

Lisa, Jennie'yi kucağına aldı:

-"Aaaa imdat! Noluyor..."

Lisa, Jennie'yi tekerlekli sandalyeye oturttu ve tuvalete doğru sürmeye başladı.

-"Bir şey olduğu yok. Tuvalete götürüyorum 'hayatım'." Lisa da Jennie gibi hayatım kısmını bilerek vurgulamıştı.

Jennie panik olmuştu nasıl geri dönecekti. Geri dönüp Jisoo'ya bağırıp çağırmayı planlıyordu.

Tuvalette sonunda yalnız kalmıştı. Gözlerini açıp kapadığında masasının üstünde tekerlekli sandalyeyle duruyordu.

-"Başardım." Ayağa kalkmaya çalıştı. İlk başta ayakları çok acısada yavaşça koltuğuna oturmayı başarmıştı. Hızlıca bilgisayarını açtı ve manganın yayımlandığı siteye girdi.

Yeni bölüm 5 dakika önce yayımlanmışti. Sonu tam da öpüştükleri yerde bitiyordu. Jennie öpüşmeyi hatırladığında yüzü yine kızarmıştı.

Lisa 10 dakikadır kapının önünde bekliyordu. Daha fazla dayanamadı ve içeriye girdi. Bütün kapılara tek tek baktı, kilitli olan kapıyı tıklattı ama hiç ses gelmedi.

Panik olmuştu sesini biraz daha yükselterek:

-"JENNIE!" Hala ses gelmiyordu. Sertçe kapıyı birkaç kere tekmeledikten sonra kapı açılmıştı ama Jennie orada değildi.

Lisa hastanenin her yerini dolaştı ama Jennie'den bir iz yoktu. Kamera kayıtlarına baktığında Jennie hiç tuvaletten çıkmamıştı bile. Lisa aklını kaçırdığını sandı. Jennie yer yarılmış da içine girmişti.

Jennie, Jin'i aramış ve evine gelmesini istemişti. Jin kapıyı çaldığında Jennie topallayarak ve duvarlardan destek alarak kapıyı açmaya gitti.

-"Noldu sana böyle?!" Jin, Jennie'yi kollarına almış ve şaşkınlıkla sormuştu.

Jin, Jennie'nin koluna girdi ve birlikte oturma odasına geri döndüler.

-"Webtoonun yeni bölümünü siz mi çizdiniz?" Jin omuzlarını havaya kaldırdı:

-"Bilmiyorum. Ben bir şey çizmedim."

-"Seni kim bu hale getirdi? Noldu? Asıl onları anlat."

Jennie ne uydurması gerektiğini bilmiyordu.

-"Merdivenden düştüm, önemli bir şey yok."

Jin ayağa kalktı ve telefonundan webtoonun bir sayfasını açtı.

-"Bu yaralar... birebir aynı yerlerde."

Jennie ve Jin birkaç saat daha konuştuktan sonra Jin evine gitmişti.

Jennie'nin yaraları 1 hafta sonra kısmen iyileşmiş ve morlukları azalmıştı. Artık Jisoo'nun yanına gitmeli ve sorularının cevaplarını almalıydı.

Evinin kapısını açtığında kendini aynalardan gördü. Etrafına baktığında tekrar tuvalette olduğunu gördü.

-"Tam da Jisoo'yla konuşcaktım."

Chaeyoun'un yattığı yere geldiğinde onu orada göremedi. Koridordan geçen hemşireyi durdurdu:

-"Burda yatan hasta nerede?"

Hemşire:

-"Kimi sormuştunuz?"

-"Park Chaeyoung."

Hemşire elindeki tabletinden kayıtlara baktı:

-"O hasta 6 ay önce taburcu olmuş."

Jennie şaşkınlıkla ağzını açtı. Koşar adımlarla hastaneden çıktı ve Lisa'nın evine gitmek için taksiye bindi.

Kapının önünde duran takım elbiseli adamlar, Jennie'yi durdurdu:

-"Lisa Hanım'la ne görüşeceksiniz?"

Jennie boyu upuzun, gözlüklü kel adama dönerek:

-"Ona Jennie geldi dersen o görüşmek ister."

Kel adam boynunda duran telsize eğildi ve Jennie'nin bilmediği bir dil de konuştu. Birkaç dakika sonra:

-"Lisa Hanım sizinle görüşmek istemiyor."

Jennie bağırarak:

-"Ne demek istemiyor? Söyle ona her şeyi açıklayacağım."

Adam tekrar telsizle konuşmaya devam etti ve kapı açıldı. Jennie evin kapısından girdi ve bahçede havuzun kenarında şenzlongda uzanan Lisa'nın yanına gitti.

Lisa gözlüğünün üstünden:

-"Seni görmeyeli uzun zaman oldu."

Jennie:

-"Başbaşa konuşmalıyız."

Lisa yanında duran takım elbiseli adamları eliyle gönderdi.

-"Ben bu dünyadan değilim."

Lisa önce kahkaha atmaya sonra da öksürmeye başladı:

-"Bahanen bu mu?"

Jennie, Lisa'nın yanına oturdu ve ellerinden tuttu:

-"Lütfen, her şeyi açıklamama izin ver."