GECENİN İHTİŞAMI

4.BÖLÜM

2 YIL ÖNCE
Gözlerimin önünde birbirlerini yemek üzere olan Tuğçeyle Arele bakıyordu Gece ,yaslandığı duvardan.Sesizce ağlıyordu kimseye belli etmeden.Hani Gece Arelindi ?Gece Arelinse Arel neden onun değildiki ?Herzaman böyle olmazmıydı?Bütün izlediği filmlerde bu böyleydi.Hem Tuğçe onun kardeşim dediği kızdı.Nasıl yapabilmişti bunu ona

Arel ,Gece'nin onu izlediğimi biliyordu ama ayrılmıyordu bu basit kızdan.Geceye acı çektirmeyi seviyordu,ne sadisti ne mozoşist sadece ne yaparsa yapsın yanından ayrılmayan birinin olması hoşuna gidiyordu.Öyle saf ve temiz bir kızdı ki Gece ona sahip olmak tarifi imkansız duygular uyandırıyordu fakat kendini ona acı vermekten alıkoyamıyordu ne yaparsa yapsın yanında olmasından cesaret
alıyordu belkide.

Yekta koşede sesizce izliyordu okulun başından beri sevdiği kızın ağlamasını.Ama ne yapabilirdiki ,okulda görünmezdi o inek diye tarif edilen statüdeydi gözlüklü ,telli ve cılızdı ne yapabilirdiki?Sevdiği gözlerdeki hüzünü gördükçe kahrolmak dışında elinden ne gelirdi ki ...

ŞİMDİKİ ZAMAN (gecenin ağızından)

Evet yine ayni manzara. Arel Tuğçeyi yiyo,yemekten kastımı anlamışsınızdır umarım.
Ama bu sefer bir kaç tane ayrıntı var bir ,ben eski gece değilim iki ,tuğçe en yakın arkadaşım değil.Hem ne demişler devir kötülük devri ,biraz keyiflerini kaçırmaktan zarar gelmez
"Of,arel hala öpüşmeyi öğrenememişsin öpüceksin, yemiceksin kapiş ? "
"Ay Gececim sorma bende diyorum sürekli beni boyle arzulayıp saldırma diye ama napsın aşkımdan kendine hakim olamıyo " dedi kaşar aaa pardon Tuğçe .Kocaman bi kahkaha attım
"Dimi tuğçecim dimi hep aşktan bunlar" dedim ve gitmeden önce Arelin yüzüne iğrenircesine baktım ardından arkamı dönüp gittim
Anlayamıyorum iki yıl önce böyle bir durumda asla dimdik duramazdım arkama bakmadan koşar ve yastığım sırılsıklam olana kadar ağlardım sonra Arel gelir "ağlamayı kes sinirlerimi bozuyosun " derdi ve bende hemen susardım sanki kapatma tuşum onun sesiymiş gibi. Ne kadarda aptalmışım. Ciğeri beş para etmez bi erkek yüzünden neler yaşamışım. Gururumu onun uğrunda kaç kez çiğnemişim kim bilir. Şimdi hiçbi duygu yok ona karşı içimde .Nefret ediyorum ondan kabul,ama benimkisi aşktan nefrete döndü nefretten aşka değil o yüzden ona karşı duygusuzum bomboşum.

YEKTANIN AĞIZINDAN
Düşünüyorumda şu iki yıl içerisinde ne kadar çok şey değişti ve tek bişey aynı kaldı.Benim duygularım aynı kaldı ancak gece değişti,görünüşüm değişti,arel değişti hepimiz büyüdük ,hepimiz yaşadık ,hayata girdik acı çektik ama şuan anlıyorum ki en büyük acıyı Gecem çekmiş.
Bir Yekta klasiği olarak yine Geceyi izliyorum gizlice. Bu sefer güçlü dimdik duruyo, iki yıl önceki olay aynı ama davranışlar farklı o kadar duygusuz bakıyo ki karşısındakinden nefret ediyo o belli ama umursamıyo sadece bakıyo ,sürekli neşeyle parlayan parladıkça bana mutluluk veren gözler artık sadece görme işlemine yarıyo.
Areli hem öldürmek istiyorum hem de sarılmak öldürmek istiyorum çünkü Gecemin gözlerinin parıltısını söndürdü her ne yaptıysa. Sarılmak istiyorum çünkü Geceyi kendinden istemeden de olsa soğuttu ve benim Gecem olabilmesi için bir şans verdi.Ve ben bu şansı sonuna kadar kullanmakta kararlıyım.
AREL'İN AĞIZINDAN
Geceyi karşımda gördüğümde oldukça şaşkındım. O orada benimle dalga geçerken hiçbir şey yapmadım karşımdaki o kadar farklı ,o kadar güçlü ve o kadar güzeldiki kalbim hızlandı o an istedim ilk kez onunla el ele tutuşmayı,sinamaya gitmeyi ve daha istediği hatta yapmam için yalvardığı ama yapmadığım onca şeyi
O bizi orda görünce hissetim kaybetmeyi ne yaparsam gitmez dediğim kızın orda olmadığını işte tam o an hissetim
Tuğçeye gelirsek o sadece eğlencem ama artık hiçbişeyim olacak çünkü Geceye ihanet etmiş gibi hissediyorum.Bu çok saçma ama ne yazık ki gerçek bu.
Sanırım bu güçlü Geceden hoşlanmaya başlıyorum. Diğerlerinden farklı olması beni ona çekiyo. Ya da onu kaybetmek aklımı başıma getiriyo......

3.AĞIZ
Bazı şeylerin değerini kaybedince anlarız.İnsan oğlu her zaman kolay ulaştığı şeyden çabuk vazgeçer çünkü bu kadar kolay ulaştıysam yine sahip olurum kafasındalardır.
Bu tavır tamamen yanlıştır zaman o kadar hızlı geçiyor ki bugun olan yarın olmuyor.Yarın olacak aslında önceden de var. Değer vermeyen değer görmez. Denklem basit ve püf noktası sadece azıcık gayret,sabır ve sevgi