2.BÖLÜM

1K 30 14
                                    

GECE

Hani bazen aklın karışır,nasıl davranıcağını bilemesin özlem mi ağır basar yoksa nefret mi ?Yaşanılanlar sineye çekilebilir mi ?Şuan aklımda bunun gibi sorularla eski okuluma gidiyorum,eskiye gidiyorum,berbat anılara gidiyorum. Eski ben üzerine duvarlar ördüğüm kafesinin içinde çığlık çığlığa haykırıyo ''yapma,bi daha bunarı kaldıramassın yeterince güçlü değilsin zavallı,zavallı,zavallı sen hala eski zavallısın dış görünüşün değişmiş olabilir ama sen hala eski Gecesin korkak,utangaç,saf,zavallı.'' Yeter!!! Arabayı keskin bir fren sesiyle durdurdum önce kendime gelmem gerekiyordu ve kendime herzaman tekrarladığım cümleleri sıralamaya başladım ''Sen güçlüsün eski sen değilsin yemin ettin ,yenilmemeye yemin ettin artık cesursun.güzelsin ,kararlısın kesinlikle zavallı değilsin hemen kendine gel kafanı dik tut ve gülümse''Ardından arabayı çalıştırdım.Okula yaklaşmıştım her şeye hazırlıklı olmalıydım benimle dalga geçenlere küçümseyenlere hazırlanmalıydım. Onlara artık zavalı olmadığımı göstermeye hazırlanmalıydım.Derin bir nefes işte şimdi hazırım arabamı keskin bir manevrayla parkettim girişimin mükemmel olması gerekiyordu ki öylede oldu birden tüm bakışlar bana döndü havalı bir şekilde arabadan indim.Herkes bana bakıyordu belkide tanımamışlardı.Emin adımlarla yürümeye devam ediyordum başım dikti ve gülümsüyordum sanki hiç üzülmemisim beni kimse yıkamazmış gibiydim erkekler beni baştan aşağıya süzüyordu belki fiziğimden dolayı belkide dövmelerimden ama zerra kadar umumda değildi Arelden sonra hiçbiri ilgimi çekemedi dedim ya ilk kez aşık oldum ve o gittiğide kalbim de gitti.Artik eser yok aşktan bende.Bir sürtük birden bana omuz atarak geçti bu kızı tanıyodum bu kız eski Geceyle az dalga geçmemişti zaman intikam zamanı sürtük.Kızı kolundan tutup kendime döndürdüm,gözlerindeki şaşkınlık bariz bir şekilde belli oluyordu.Heralde hiç bişey demeden yanımdan geçmesine izin vericeğimi bekliyordu,çok beklerdi. "Bi sorun mu var " dedim sakin ve kesinlikle alaycı bir sesle "va... şey yok bişey " deyip koşar adımlarla gitti.Gitmesindeki en vüyük etkenin bakışlarım olduğunu varsayıyorum.Zaten kız farkettirmemeye çalışsada titremeye başlamıştı.İşte bu kadar kolaydı benim için bu sürtüğü korkutmak tek cümleme bakıyordu,tek bakışıma bakıyordu.

Bahçede bana şaşkın gözlerle bakan o kalabalığa aldırmadan müdürun odasına gitmeye başladım.Geçtiğim yerlerde topuklu ayakkabılarımın sesi yankılanıyordu ve bu herkessin dikkatini bana çekiyordu zaten büyük olasılıkla bahçedeki olaydan bütün okulun haberi vardı.Umarım Arelin de vardır ve oda anlar eskisi gibi olmadığımı.Müdürün odasından ders programımı aldıktan sonra kantine indim,bir masaya oturup bizimkileri beklemeye başladım.masadan bir sandalye çekilde ve çok yakışıklı bir çocuk yanıma oturdu ilk kez Arelden sonra bir çocuğu süzmüştüm ve bu çocukta ciddi anlamda gideri vardı süt kahvesi saçlari ve masmavi gözleriyle hem korkutucu hemde sevimliydi

''Naber güzelim yalnız olduğunu gördüm ve senin gibi biri yalnız olmamalı diye düşündüm''dedi birden çocuğu süzmeyi bırakıp kafamı kaldırıdım vee şu sözleri sarfettim ''nesin sen iyilik meleği felan mı ?'' adını bilmediğim masum yakışıklı koca bir kahkaha attı sesi kantinin duvarlarında yankıllandı herkes ona bakmaya başladı demekki bu çocuk popülerlerden şaşırmadım açıkçası belliydi zaten.Kahkahası sonunda bittiğin de ''Azrailler ne zamandan beridir iyilik meleği olarak biliniyo''dedi.İşte şimdi kahkaha atma sırası bana geçmişti ''sen mi azrailsin aa hadi ama şu masum surata bak yavru köpeklere benziyosun''dedim dudaklarımı büzüp, çocuk bozulmuştu ama belli etmiyordu hala suratında o hiç silmediği piç gülüşü vardı tam bişey söylicekken Arel masaya vurmuştu hem de çok sert bi şekilde bende masum yakışıklı da hiç tepki vermedik sanki alışıkmışız gibi ben boş boş Arelin suratına bakarken yakışıklı masum piç-sanırım adını öğrenene kadar bu lakabı kullanıcam- ise sıkkın bir tavırla ''gene ne istiyosun''diye sordu Arele tıpkı masalara gelen dilenciymiş gibi ezen bakışlarla bakarken .OHA....Olum karşındaki Arel lan şimdi boku yedin

3.AĞIZ

.Gece bir gerçeği bilmiyordu onun karşısındaki Arel'se.Arel'in karşısındaki ise Yekta'ydı korkması gereken yoktu bu kapışmada,karşılaşmada herkes birbirinden korkmalıydı.Yekta ve Arel'in istediği Geceydi.Sadece Geceydi. Gece Soğuk değildi ...

( şarkıyı açın )

Bazen insanları çok iyi tanıdığımızı düşünürüz ama onları zerre kadar tanımıyoruzdur.Birsürü şeyler yaşayabilirsin kaşındakiyle ama onu tanıyamassın bi insanı tanımak bu kadar basit değildir ki bi insanı tanımak ona koşulsuz güvenmektir....Koşulsuz güvenmektir çünkü ona inanıyosundur ,seviyosundur,biliyorsundur yaşadıklarını.Yaşanılanlar..... Hiçbir zaman unutulmayan belleğine kazınmış olan senaryolardır.Ne yaparsan yap silinmezler, kazınamazlar.Bir psikoloğa gittiğinde bile yaşadığın travmanın sebebini ararlar çocukluğuna inerler çünkü her travmanın geçmişe dayanan bir anısı vardır

Gece rehabilitasyonda bunu öğretmişlerdi anılaını silemessin ama anılarınla yüzleşebilirsin.Gece'nin orada öğrendiği veya tek dikkata aldığı cümle ise şudur

''savaş Gece anılarınla yüzleş her seferinde çığlık atamassın,hemen kabuğuna çekilemessin yaşamak zorundasın.İnsanın en yoğun duygusu kindir..İntikamını al . İyileş yüzleş ve intikamını al.''

O kurulan cümlelerden sonra Gece orda çürüyüp gidicem ,orda ölücem dediği rehabilitasyon merkezinden iyieştiğini psikologlara danışmanlara kanıtlayarak çıkmış ve intikamlarını almaya başlamıştır .Savaşa hazırlanan askerler gibi hazırlanmıştır bir hiç olan Gece intikamı için herkesin korkulu rüyası olan Gece Soğuğa dönüşmştür...

GECENİN İHTİŞAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin