20🥀

392 162 8
                                    

Merdivenleri yorgunlukla çıkarken, sırtımdaki gitar bedenime ağır gelmeye başlamıştı. Bugün sadece üç saat sahne almıştık fakat yine de onca yolu gidip, gelmek beni yormuştu.

Dairemin önünde durduğumda, bakışlarımı karşı kapıya çevirdim. Derin bir nefes aldığımda dün akşam bana dedikleri aklıma gelmişti. Ben dediklerinden sonra öylece kaldığımda, onunda telefonu çalmış acil bir şekilde evden çıkmıştı. Ve ben yine kendimle bi başıma kalmıştım. Hâlâ onun Rosé olduğuna inanamıyordum. Yani gerçek ismiyle Chaeyoung. Hayat bana çok güzel bir oyun oynuyordu ve ben sadece nefes alabiliyor, başka bir şey yapamıyordum.

Kapı açıldığı anda düşüncelerim birden bölünmüş ve onu gördüğümde ne yapacağımı bilemediğimden far görmüş tavşan gibi kalakalmıştım. Dışarıdan ne kadar aptal görünüyordum hiç merak etmiyordum doğrusu.

"Ah, Jungkook. Merhaba, nasılsın? İşten mi geliyorsun?" bu sefer sesi çok daha sevimli çıkmıştı. Sanki beni gördüğü için mutlu olmuş gibiydi.

Onu görünce dilim tutuluyor, kalp atışlarım hızlanıyor ve terlemeye başlıyordum. Bu yüzden konuşmak yerine sadece başımı sallamakla yetinmiştim. Cebimden anahtarımı çıkarttığımda, yanıma gelip elimden tutmuş, beni içeri çekiştirmeye başlamıştı.

Tek bir kelime bile ağzımdan çıkamazken, o beni koltuklardan birine oturtmuştu. Böyle davranması garip gelse de hoşuma gitmemiş değildi. Birşey söylemesem de gözlerimi bir an olsun ondan ayırmamıştım. Ne yapıyordu, nasıl hareket ediyordu hepsini inceliyordum. Gerçekte nasıl biri olduğunu bilmek ve onun asıl karakterini tanımak için can atıyordum. Biliyordum ki o benim tanıdığım Rosé değildi, çok daha farklıydı. Aslında ona merak ettiği beş ay içinde neler olduğunu anlatmak isterdim fakat kendimde henüz o cesareti de bulamıyordum.

"Jungkook, beni dinler misin? Yani iki saat sonra sahne alacağım ve yaptığım bu şarkının iyi olup olmadığını bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Jungkook, beni dinler misin? Yani iki saat sonra sahne alacağım ve yaptığım bu şarkının iyi olup olmadığını bilmiyorum. Senin gibi müzikle ve özellikle de gitarla ilgili birinin fikrine ihtiyacım var ama eğer yorgunum dinleyemem dersen de saygı duyarım." bu kadar hızlı ve çok konuşması beni aptallaştırıyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Remember Me 🥀 RoséKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin