7.Bölüm

25 4 0
                                    

Yazardan
Burak komiser Cem'den kendisini kaçtığı yere götürmesini istedi. Cem'de çok korkmasına rağmen kabul eder. Ertesi gün ikisi de gitmek için hazırlanıyordu. Bekir hoca sorduğunda ona Cem'in kaçtığı yere gideceklerini söyler. Yasemin hoca ne kadar itiraz etse de Burak komiser onu dinlemez. Kayla ve Sena'da onlarla gitmeye karar verir. Burak komiser,Kayla,Sena ve Cem yola çıkar. Yolda ilerlerken bir yerden iğrenç bir koku alırlar. Kayla merakına yenik düşerken kokunun geldiği yere bakmaya gider. Sena,Kayla'yı fark ettiğinde Burak komisere haber vererek onun peşinden gider. Burak komiser ise derin bir nefes alarak onların peşinden gider. Cem ise zaten Sena'yı takip ediyordur. Kayla kokunun kaynağını bulunca gözleri fal taşı gibi açılır,nefes alamaz hale gelir,donup kalmıştır. Arkasından gelen Sena,Cem ve Burak komiser'de şok olurlar. Karşılarında ki manzara korkunçtur. Bir çukurun içinde insan cesetleri vardı. Hepsi çürümeye yüz tutmuştur. Hiçbiri bir süre hareket edemez. En sonunda kendine gelen Burak komiser çocukları hemen oradan uzaklaştırır.

Kayla'dan

O manzara aklımdan çıkmıyordu. Çok kötüydü. Bir insan nasıl böyle acımasız olur bilmiyorum. Burak komiser bizi uzaklaştırdığında bir süre daha kendimize gelememiştik. İlk kendine gelen Cem'di

- B-bence bir an önce kaçtığım yere gitmeliyiz.
- Haklısın
  Aramızda geçen tek konuşma buydu. Başka bir şey konuşmamıştık. Bu sessizlik beni çok tedirgin ediyordu. Bir süre daha ilerledik. Ağaçlar gittikçe sıklaşıyordu ve buda yürümemizi zorlaştırıyordu. Ağaçları geçince büyük bir bina vardı. Hastaneye benziyordu. Burak komiser
- Burası mıydı Cem?
- Evet komiserim burasıydı
- Tamam
Burak komiser bir süre düşündü. Ne düşünüyordu şahsen merak ediyordum. Ardından bize döndü.
- Çocuklar ne kadar sizi içeriye sokmak istemesem de sizi burada tek başınıza bırakamam. O yüzden benimle geleceksiniz.
Onu onayladık ve hep beraber içeriye girdik. En önde Burak komiser arkasında Sena ve ben, hemen ardımızda ise Cem vardı. Burası çok korkunçtu. Duvarlarda kan var ve yerlerde değişik şekiller vardı. Burak komiser her odayı kontrol ediyordu. 6'ıncı kapıya gelmiştik. İçeriden çok pis bir koku geliyordu. Kapıyı açtığımızda gözlerim kocaman oldu çünkü Hakan'ın cesedi vardı. Çığlık atmamak için hemen ağzımı kapadım. Bu çok korkunçtu. Daha fazla içeride duramadım ve o odadan çıktım. Kapının önünde Sena,Cem ve Burak komiseri bekledim. Onlarda gelince 2.kata çıkmak için merdivenlere gittik. Yavaşça merdivenleri çıktık. Merdivenleri çıktıkça"tık tık" sesi geliyordu. Bu bizi biraz daha korkuttu. Yine sessiz ama hızlıcana tüm odaları aramaya başladık. Sesin geldiği kapının önünde tedirgince bekledik. Sonra Burak komiser kapıyı açtı. Burak komiser yüzünden pek bir şey görmesem de yanına geçtiğimde gördüm. Güneş tavandan asılmıştı. Arkasında ki cam açık olduğu için o ses çıkıyormuş. Gözyaşlarımı tutmakta zorlanıyordum artık. Arkadaşlarımızı öldürüyor bu şey her neyse. Yine başka bir kapıya gittik. İçeriden iğrenç bir koku geliyordu. Kapıyı açtığımızda bir saniye bile duramadım. Dışarıya çıktım. Koku her burnuma geldikçe kusma isteğim artıyordu. Bu tamamen vahşilikti. Duvarlar,yerler,masalar her yerde kan ve et parçaları vardı. Sena'da hemen dışarıya çıktı ama o midesinde kileri tutamadı. Sena;
- Nasıl biri bu kadar vahşi olabilir anlamıyorum. Bu çok korkunç.
Cem:
- Bilemiyorum Sena ama bunu yapan kişi insan olamaz.
Kayla:
- Haklısın ama niye böyle bir şey yapsınlar.
Burak komiser:
- Kim neden böyle yapar bilmiyorum ama geri dönüyoruz çocuklar. Geceyi burada geçiremeyiz.
Burak komiseri onaylayarak çıkışa yöneldik. Olabildiğince sessiz ilerledik. Çıkış kapısına yaklaşınca arkamızdan ses geldi. Arkamıza döndüğümüzde bize doğru gelen bir şey vardı. Uzun boylu, kırmızı gözlüydü. Gözlerini görünce aklıma otobüste gördüğümüz kırmızı gözler geldi. Bu şey her neyse elinde bir şey sürüklüyor idi. Aniden üstümüze doğru koşmaya başladı. Bizde çıkışa koşmaya başladık. Hayatım boyunca hiç bu kadar hızlı koşmamıştım. Kalbim kulaklarımda atıyordu. Dışarıya çıktığımızda hiç durmadık. Koşmaya devam ederken çığlık sesi geldi. Arkamıza döndüğümüzde bir çukur vardı. Baktığımızda Sena çukura düşmüştü. Yanında da Aman Allah'ım Yıldız vardı. Hemen onları oradan çıkardık. Yıldız yaralıydı ama onu bulmuştuk sonuçta. Otobüse doğru ilerliyordu. Herkes sessizdi. Hava kararmak üzereydi. Bakalım bundan sonra napıcaz?
Beğenip yorum yapmayı unutmayınız
Seviliyorsunuz 😊

Cinayet Ormanı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin