Yazardan
Kayla,Sena,Cem,İrem,Can,Yasemin hoca, Bekir hoca ve Burak komiser otobüsün içine geçtiler. Akşam olmuştu. Dinlenmeleri gerekiyordu. Çocuklar uyuduktan sonra Burak komiser, Bekir ve Yasemin hocanın yanına geçti. Sırayla nöbet tutacaklardı. İlk nöbet Burak komiserindi. Yaklaşık 2 saat sonra Burak komiser Bekir hocayı uyandırarak nöbeti ona devretti. Gayet sakin geçiyordu nöbetleri. 2 saat sonra Bekir hoca nöbeti Yasemin hocaya devretti. Yasemin hoca nöbet tutarken camın dışında ona doğru bakan kırmızı gözler gördü. Gözünü kapatıp açtığında kırmızı gözlerin yerinde karanlık gece vardı."Hayal görüyorum" diye düşündü. Güneş doğduğunda herkes uyandı. Ellerinde olan yemeklerini yediler. Birbirlerine yakın şekilde oturmaya başladılar.
Bu arada çocuklarından haber alamayan ailelerde karakola gelerek şikayette bulundular. Zaten Burak komiser den haber alamayan başkomiser bir arama ekibi kurdu.
Başkomiser
- Evet arkadaşlar Burak komiser den haber alamıyoruz. Telsizi ulaşılamıyor. Onu en son bir ihbara yönlendirmiştik. Bu ihbara göre bir grup öğrenci geziye giderken otobüsleri bozulmuş. Bunda ne var diyorsunuz tahminen ama otobüsün bozulma nedeni otobüsün motorunda ceset varmış. Burak komiserin getirdiği 5 öğrenciden bunu öğrendik. İçlerinden kayıp kişilerde varmış. Şimdi görevimiz onları kurtarmak ve o katili yakalamak. Anlaşıldı mı?
- Anlaşıldı
- Güzel herkes arabalaraTüm memurlar arabalara binerek başkomiserin arabasını takip etmeye başladılar.
Kayla'dan
Yemeğimizi yedikten sonra birbirimize yakın bir şekilde oturmaya başladık. Oturmamız dan 10 dakika sonra Can birden yere yığıldı. Ne olduğunu anlamamıştık. Ona baktığımızda kafasının arkasında bir ok olduğunu gördük. Bekir hoca daha fazla bakamadan önümüze geçti.
- Çocuklar otobüse geçin
Bekir hocanın sesini ilk defa bu kadar sert olduğunu duydum. Hiç birimiz itiraz etmeden otobüse bindik. İsa hayla boş boş bakıyordu. En yakın arkadaşı gözlerinin önünde öldürülmüştü. Biz otobüsün içinde otururken camlar kırılmaya başladı. Hepimiz çığlık atarak koltukların arasına geçtik ve kafamızı korumaya çalıştık. Camların kırılması kesilince hepimiz yavaş yavaş kalkmaya başladık. İsa hariç. Ona baktığımızda gözünün içinde büyük bir cam parçası girmişti. Hepimiz endişeyle dışarıya çıktık. Çıktığımızda bize koşarak gelen Burak komiser,Bekir hoca ve Yasemin hocayı gördük.Yasemin hoca
- Çocuklar iyi misiniz? İsa nerede?
Hepimiz dolu gözlerle onlara bakınca anlamışlardı. Arkadaşlarımız gözlerimizin önünde ölmüşlerdi. Burak komiser otobüse girerek İsa'ya bakmaya gitti. Bizde birbirimize bakıyorduk. İrem sanki görünmez biri tarafında ormana çekildi
Sena,Cem,Kayla;
- İREM!! diye bağırdılar
Otobüste Burak komiser ile konuşan Bekir hoca ve Yasemin hoca hemen bu tarafa baktılar. Burak komiser hemen otobüsten çıkarak ormana girdi ve yerdeki izleri takip etmeye başladı. Bizde onu takip ediyorduk . Uzun süre yürüdükten sonra o hastaneye gelmiştik. Sena ile bakıştık. Sessizce yutkundum. Burası beni ürkütüyor du.
Burak komiser
- Çocuklar siz burada Yasemin hoca ile bekleyin
Cem
- Olmaz hocam İrem bizim arkadaşımız. Onu orada bırakmayız. Kızları bilmiyorum ama ben sizinle geliyorum
Sena
- Kesinlikle Cem'e katılıyorum. Bende sizinle geliyorum.
Kayla
- Cem ve Sena haklı bende geliyorum.
Bekir hoca
- Çocuklar...
Yasemin hoca
- Ne kadar bunun tehlikeli olduğunu düşünsem de birlikte olmak daha güvenli. O yüzden hep beraber girmeliyiz.
Burak komiser derin bir nefes alarak bizi onayladı. Burak komiser öne geçerek sessizce ilerledi. Elinde silahı vardı. Burayı aramak oldukça uzun sürecekti. Aramaya bir bir alt kattan başlıyacaktık. Merdivenlere gelince yavaşça indik. Oldukça sessiz hareket ediyorduk. Tek ses nefes alış-verişimiz ve ayaklarımızın çıkardığı sesti. Koridora gelince her kapıyı açarak içeriyi kontrol ediyorduk. Yaklaşık 5 kapı vardı. Buradan fazla bir şey çıkmadı. Labaratuvar oldukları için çok fazla kimyasal kokusu vardı. Burnumuzu kapatarak ilerliyorduk. Son kapıya gelince Burak komiser yavaşça kapıyı açtı. İçeriye girdiğimizde karşımıza bir cam oda çıktı. Cam kırıkları her tarafa saçılmıştı. Burada büyük bir olay olduğu kesin. Buradan da çıkarak üst kata çıktık. Burayı da aradıktan sonra 2.kata çıktık. Son iki kat kalmıştı. 2.kata geldiğimizde yerlerde kan izleri vardı. İlk odayı açtık. İçeriye girdiğimizde duvarda bir yazı yazı vardı.
"Sonunuz Geldi"Yazardan
Hepsi şok olmuş bir şekilde duruyorlardı. Anlaşılan bu şey hepsi ölmeden durmayacaktı. Daha fazla zaman kaybetmeden diğer odalara bakmak için odadan çıktılar.
Arama ekibi otobüsün yanına gelince ölen çocukları gördüler.
Başkomiser
- Ambulansı arayın buraya gelsin. Bizde ormana giriyoruz. Büyük ihtimalle ormana girmişlerdi. Hadi.
Arama ekibi ormana girerek diğerlerini aramaya başladılar.
Burak komiser ise tedbirli bir şekilde 3.kata çıkmaya başladı arkasından da diğerleri geliyordu. Bu katıda aradıklarında hiçbir şey bulamadılar.
Burak komiser
- Dışarıya çıkalım, binanın etrafını arayalım.
Herkes onu onaylayarak dışarıya çıktılar. Arkalarından ses gelince kapıya baktılar. Kırmızı gözlü yaratığı şimdi daha rahat bir şekilde gördüler. O çok korkunçtu. Dişleri çok sivriydi. Garip bir tipi vardı. İrem önünde duruyordu. Kırmızı gözlü yaratık elini kızın boynuna getirdi ve boynunu boydan boya kesti. İrem boynundan akan kanlarla yere yığıldı. Kırmızı gözlü yaratık aralarından sadece birime bakıyordu. Ona doğru ilerlemeye başladı. Yasemin hoca kendine doğru gelen kırmızı gözlü yaratığı görünce kaçmaya çalıştı. Burak komiser de yaratığa karşı ateş açmıştı ama yaratık sanki bir hiçmiş gibi mermilerden kurtuldu. Kırmızı gözlü yaratık Yasemin hocayı yakaladı. Hırıltılı sesiyle konuşmaya başladı.
- Bu gözlere iyi bak Yasemin, yıllar önce zorbalık yaptığın çocuğun değişmiş gözlerine bak bu gözler senin gördüğün son şey olucak.
dedi. Gözünü kırpmadan Yasemin hocanın ellerini bileklerinden koparıp derin bir gülümseme den sonra diliminde kopararak kafasını gövdesinden ayırması bir oldu. Kızlar çığlık attı. Kırmızı gözlü yaratık onlara döndü. Onlara doğru yürümeye başladığında 2 el ateş sesi duyuldu. Kırmızı gözlü yaratık yere düştü. Arkasında duran başkomiser kırmızı gözlü yaratığı kafasından vurmuştu.
Kayla'dan
Kırmızı gözlü yaratık ölmüştü. Arkadaşlarımızın, Yasemin hocanın, şoförün ve bizim tanımadığımız kişilerin katili ölmüştü. Bu ormanda çıkabilecektik artık: Arabaların olduğu yere geldik.
Sena
- Kurtulduğumuza inanamıyorum
Cem
- Bende öyle ama bu olayın etkisinden çıkabileceğimi sanmıyorum.
Kayla sessizce onayladı. Son kez otobüse binerek bu olaydan kurtulduğumuza şükrettik. Otobüsün arkasından inmek için ön tarafa ilerlediğimizde kırılan camın üst tarafında bir şey yazıyordu. Fazla belli olmuyordu. Okuyabilmek için yaklaştığımızda şok olduk.
HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR~~~~~~
Evvet ilk kitabin sonuna geldik umarım kitabımı beğenmişsinizdir
Beğenip yorum yapmayı unutmayınız
Seviliyorsunuz 😊
Tekrar görüşmek üzere
Hoşçakalın Allah'a emanet olun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Ormanı (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerArkadaşlar bu benim ilk kitabım kusurlarım varsa affola 😊 DÜZENLENECEK