Jisung*
İlkinde tam ölmemiştim. Çok küçüktüm. Hani biraz daha azalsam, yoktum. Her ağladığımda soluğum kesilir, ölürüm sanıyordum. Gözlerim ilk tuzlu yaşardığında, içimde saklı bir deniz olduğunu keşfettim.
Onu ilk tanıdığım günden bugüne kadar, insanın yalnızca kendi içindeki denizde yüzmeyi bilmediğini öğrendim.
Örs, çekiç ve üzengiden sonra ondan nefret eden herkesin sesi birer bina olup kulağımın içine dikildi. Ondan nefret eden herkesten ben de nefret ettim.
Sonra masal kuşu beni öptü, bir süre ölmeyi düşünmedim. Bir çocuğu hayata alıştırmak büyük suçtu, Hyunjin. İnsanlık suçuydu, dokuz kusurlu hareketten biriydi.
Sana alışıp ölmeyi unuttum. Madem bunca yaşadım, ikinci ölümüm yaşadığıma değsin istedim. Çok bekledim.
Ben onun küçük markisiydim, ne zaman ayaklarım toprağa değse içine doğru kök salardım. Orada beni bekleyen oyuklardan, yarıklardan bir yol bulur gider sıcak göğsünü bulurdum. Gider başımı göğsüne gömer, kalbimin ince kabuklarını sarı saçlarından bir telle soyardım.
Onun için her şeyi yapardım.
Yıldızlarda yürürdüm mesela, o elimden tuttuğu müddetçe mümkün olmayan bir şey yoktu ufak dünyamızda.
Bir kere yan yana otursak tekrar âşık olurdum, onu öpemezsem bir şiir yazardım.
Ben böyleydim.
Onu gerçek olmayan birinden bile kıskanırdım.
Hep düşünürdüm Tanrı beni nasıl daha büyük bir cehennemle cezalandırabilir diye, cezalandıramazdı anladım.
Minik marki, rotası olmayan bir masal kuşunun peşine takılmıştı.
İşte marki'nin ikinci ölümü tam olarak böyle bir şeydi, sizi boğmayan suda yıkanmak, sizi yakmayan yangında ısınmak, gömülmediğiniz toprağın üzerine uzanıp gökyüzünü izlemek gibiydi...
Markinin ikinci ölümü Hyunjin'e aşık olmak demekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marki'nin ikinci ölümü, hyunsung
Historia CortaOnu ilk tanıdığım günden bugüne kadar, insanın yalnızca kendi içindeki denizde yüzmeyi bilmediğini öğrendim. mini fic × hyunsung × hyunlix × minsung 120721*