"Her kaçışımda gittiğim yerdi başlangıcım!.."
Las Vegas'dan Texas'a yeni taşındım. Nedeni; bir zamanlar onlar için çalıştığım grubun beni bulmalarıydı zaten onlardan kaçmanın imkânsız olduğunu biliyorum ama yine de onları peşimden koşturmayı seviyorum. Her zaman nerede olursam olayım beni buluyorlar. Burada da beni bulacaklarına eminim. Ama onlar beni bulmadan önce bu kahrolası hayat için paraya ihtiyacım var aslında çok param var, sadece onları kötü günlerim için saklıyorum. İş aramaya başladım. Genellikle barlarda çalıştığım için bir barda iş buldum. Genellikle dediğim bu ikinci bar efsanem. Los Angeles'ın ücra köşelerinde ama popüler bir bar. Genellikle baba parası yiyen zengin züppelerin takıldığı yer. Dışarıdan bir harabeye benzese de içi şu ana kadar gördüğüm en tarz dekorasyona sahip. Barın her köşesinde barmenlerin isteyenlere içki ikram edebilecekleri yerler var. Bu yerlerin etrafı kırmızı renkte bar sandalyeleriyle sarılmış. Bu arada bende orada bir barmen olarak çalışacağım. Barın belli başlı noktalarında kare şeklinde lacivert 20 ya da 30 civarında koltuklar var. Geri kalan yerler dans etmek için kullanılıyor. Fakat barın tam ortasında yuvarlak bir şekilde dönen bir merdiven var yukarıdaki DJ'in bulunduğu yere ulaşabilmek için kullanılıyor bu arada burası en çok sevdiğim ikinci yer ilki bodrum katta bulunan box arenası. DJ’in bulunduğu yere "Crazy Home" diyorlar ne kadar saçma oldu olacak kiralık ev desinler. Zaten barın adı da "Let's Crazy". Bence o kadar da çılgınlık yapılabilecek tarzda bir yer değil ya da benim anladığım tarzda çılgınlıklara benzetemedim.
Bu gün işteki ilk günüm. Şu anda saat 10.00 civarlarıdır. İşe saat 06.00’da başladım. Şu ana kadar barın yarısından çoğu dolu. Benle beraber servis yapan bir barmen daha var. Adı Arthur siyah saçlı, kahverengi gözlü, hafif kirli sakalları var ve barmen olmasına rağmen tembel olduğu için çoğunlukla mutfakta duruyor. Arthur'u görünce dikkatimi çeken ilk şey dövmeleri oldu. Vücudunun hemen her yerinde dövme bulunuyor. Bu dövmeleri yaparken ne kadar acı çektiğini tahmin bile edemiyorum. Bende de bir dövme var ama kendim yaptım yani acının en kötüsünü yaşamış oldum. Çok kötü bir durum!
Bar masasına doğru yakalaşan biri var gerçi bir sürü var ama dikkatimi o çekti ve sanırım benim yanıma geliyor. Karşımdaki bar sandalyesine oturdu galiba kavga etmişti çünkü ellerinin üzerinde kan vardı ve öfkeli görünüyordu. Asıl dikkatimi çeken bunlar değildi eline sarılmış olan bezlerdi. Bu bezleri kapışmaya çıkmadan önce ellerimize sarardık daha az acıtması için. Ben çıkarmakla uğraştığı bezleri incelerken bezleri masanın üzerine atıp bana bakmaya başladı. Benden bira istedi onun birasını hazırlarken hâlâ bezlere bakıp onlarla ne işi olduğunu düşünüyordum. Bezleri fazla incelemiş olmalıydım ki birasını önüne koyarken,
"Korkma birini öldürmedim" dedi hafif gamzeli gülüşüyle.
O gamzeler o adama hiç yakışmamıştı bence. O aşırı kaslara, sert ve ciddi bakışlarının ardında böyle hoş gamzelerin bulunması biraz komiğime gitti doğrusu.
Onun yüzüne bakıp hafifçe gülerek:
"Korktuğumdan değil alışkın olmadığımdan normalde buraya senin gibiler değil de değişik türler gelir." dedim, biraz alaycı tavırla.
"Yeni misin?" diye sordu merak ederek.
Tam cevap vereceğim sırada yanımıza dört tane benim deyimimle züppe geldi. Hepsi birbirinden havalı, aralarından biri galiba gurubun en havalısı benim gibi masmavi gözleri var ve uzun sarı tonlarındaki saçlarının dağınık durması bardaki tüm kızların hoşlarına gidiyor gibi görünüyordu. Diğer üç kişiden biri siyah kısa saçlı ve ela gözlü, üzerinde deri ceket ve kot pantolonu vardı. Asıl dikkat çekici olan elindeki motosiklet kaskıydı. Benimde motorlara olan bir ilgim vardı. Diğer kişilerden biri aslında iki kişiler. Onun yanında biri var galiba sevgilisi. Diğer son kişi, onda da dikkat çekici bir şeyler vardı. Örneğin yüzündeki kalıcı yara izleri, yara bandı ve morarıklar.
Gelip benden içecek istediler. Hazırlayıp içeceklerini onlara verirken bana dikkatli bir şekilde bakan biri vardı. Az önce konuştuğum kişiydi. Ona bakıp daha sonra onun odaklandığı yer olan kolumdaki dövmeye baktım ve kollarını katlamış olduğum gömleğimi endişeli ve dövmemi kapatacak şekilde biraz açtım. Bu kadar endişelenmemin sebebi benim eskiden yani 6 sene önceye kadar dünyaca ünlü bir serbest dövüş gurubunda bir dövüşçü olmamdı. Grupta bulunan herkese yapılan bir dövmeydi daha doğrusu herkesin kendine yaptığı dövmeydi. Bu gruptan ayrılmanın sonu ölümdür. Galiba bu yüzden dolayı dövmem bu kadar dikkatini çekmiştir. Benim ona endişeli bakışımdan sonra düşünceli bir şekilde masadan kalkıp kalabalıkta kayboldu.
Zaman geçmiş, bar kapanmıştı. Saat sabahın altısıydı ve uyku da hafiften bastırmaya başlamıştı. İşim bitmişti ve eve gitmeyi düşünerek oturduğum yerden kaktım. Sırt çantamı almak için eşyalarımın bulunduğu yere giderken sol kolumdan biri beni tuttu...
Arkadaşlar bu benim ilk hikayem aslında daha önce de vardı ama bir türlü yazmaya fırsatım olmamıştı neyseki şimdi yazabiliyorum. Umarım beğenirsiniz... :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Çetesi Yakalanış
Novela Juvenil19 yaşında bir kız ve alması gereken bir intikam... Victoria Black bir zamanlar onlardan olduğu İntikam Çetesi'nden kaçtı bunun imkansız olduğunu, yakalanacağını bile bile. Ama hesaba katmadığı biri daha vardı James Jackson kısacası Victoria'nı...