Justice Fighters [Minsung]

10

Flashback

Bankta oturan adam, elinde ki maskeye bakarak burukca gülümedi. Bu maske onun her şeyi olmuştu, en çokta gerçek yüzünü gizleyen tek şey bile denilebilirdi...

Gözlerini maskeden denize çıkardı, hırçın deniz dalgalarını sahile vurarak kopacak fırtınaları şimdiden belirtiyordu.

Elini saçlarının içinden geçirerek, kurumuş dudaklarını ıslattı. Hayatını düşünerek alayla gülmüştü. Bu iğrenç bedeni çöplükten çöplüğe sürükleniyordu, ona elini uzatan Woojin yüzünden başka bir bataklığa saplanmıştı.

Bu sefer hayatına güneş gibi doğan Minho, ona elini uzatmıştı ama o ne yaptı...? Gözlerine baka baka ihanet etmişti ve bu ihanetin sonucu çoğu kişinin hayattan koparılmasına neden olacaktı. Ama bu umrunda mıydı hayır değildi? Aksine onu parmağında oynatan insanları mahvedeceği için mutluydu.

Maskeye bakarak iç çekip denize fırlattı. Bunun gibi binlercesi yüzünde mevcuttu. Her biri için ayrı maskesi vardı.

Woojin'in sağ kolu, Minho'nun ise ajanıydı ama ya kendisinin? Kendine göre kimdi...?

Bir hiçlikten başka bir şey değildi.

Bakışları tekrar denizi bulduğunda, bu sefer kahkaha attı. Kesinlikle bu oyunun kazananı o olacaktı.

Belki dahiyane bir plan yapmıştı ama çabuk sonuca vararak her şeyi daha berbat bir hâle getirdi.

Bu oyunun bir galibi yoktu ya da vardı, ama bunu kimse bilmiyordu?

____________________

O akşam gördükleri ve bu sabah duyduklarına şaşırmamıştı. Zaten bu işlerde tarağı olan insanların, yarısından fazlası ikiyüzlülüğü geçmişti. Bu insanlara Jung Jaehyun'da dahildi...

Minho onu kurtarmak isterken, o daha da batma derdindeydi. Eğer istediği buysa Jaehyun'u zevkle parmaklıklar ardına yollayacaktı. Bir insana kolay kolay güvenememesi, belkide bu hayatta ki tek büyük şansı bile düşünebilirdi. İçgüdülerini dinleyip onu takibe almıştı ve her şeyi öğrenebilmişti.

Asıl olay bunu nasıl Chan'a söyleyerek, onu bu planından vazgeçirecekti. Chan'ın aceleye verdiği kararlar sonlarını hazırlıyordu. Anlıyordu onu Minho, Woojin'in bu Dünya için ne kadar zararlı olduğunu o da biliyordu, fakat acele kararlar her zaman kötü sonla bitmeye mahkumdur.

Bu düşünceleri sayesinde bir saatlik yol ona on dakika gibi gelmişti. İçeriye adımını attığında, boş olan oda onun ayak sesleri sayesinde yankı yapıyordu. Her zaman ki yerine kurularak elini masada birleştirdi.

Sıra Han Jisung'daydı...

Kendisine olan bakışlarını biliyordu ama bilmemezlikten gelmesi hepsi planın bir parçasıydı. Jisung'da bir şeyler vardı ve o bunu bulacaktı.

Her ne kadar temiz birine benzese de işini şansa bırakamazdı. Cebinde titreşen telefonunu almak için yerinde doğruldu.

Gözleri bildirimde gezindiğinde alayla güldü Minho. Jaehyun'un onu kolay yutulan bir yem sanmasına güldü.

Şerefsizin Yavuklusu:

Minho!

Bugünkü planlar değişti, Woojin her şeyi yarına erteledi.

Saat tam 15.00'da sana bahsettiğim depoda olacak. Bol şans!♥

Mesajlara görüldü atarak telefonu masaya bırakıp başını arkaya attı. Tüm bu olaylar hem canını sıkıyordu, hemde başını ağırtıyordu. Elini şakaklarına koyarak ovalamaya başladı.

Demir kapının gürültülü sesi yankılandığında, öne doğru eğilerek parmaklarını birbirine kenetledi. Takım arkadaşları teker teker gözüktüğünde, ilk defa samimi bir kez gülümsemişti.

En son isteyeceği şey onları kaybetmek bile değilken, kendini onlar için feda etmeye hazırdı.

Changbin'le Felix'in atışmaları koridordan bile duyuluyordu. İkisi de fazla nazlıydı, aslında bir ara onları bir odaya kitlemek istiyordu ama sonra vazgeçtti. Akışına bırakmak her zaman daha iyidir.

Masaya yerleşen arkadaşlarında gözlerini gezdirip sessizce yutkundu.

"Chan, Jaehyun hain çıktı."

Chan'ın anında çatılan kaşları, Changbin'in dudaklarının kıvrılmasına neden olmuştu.

"Ben demiştim."

Changbin lafını tamamlayıp arkasına yaslandığında, geri kalanlar birbirine tuhaf bakışlar atıyordu.

Bunlar neyden bahsediyorlardı?

Ellerini masaya bir hışımla koyan Felix, ayağa kalkıp herkesin aklından geçen ama söylemeye cesaret edemediği şeyi söyledi.

"Burada neler oluyor tanrı aşkına!? Neden bizim hiçbir şeyden haberimiz yok!"

Bölümün sonuna geldik.

Bugünün kapanış bölümüydü, umarım beğenmişsinizdir~ :)