1.bölüm

896 44 22
                                    

Annem koymuş benim adımı 'Azra' demiş gözlerini hayatta yummadan önce. Son kelimesi bu olmuş ,

Azra demiş bana saf temiz olan. Oysaki ben adımın anlamını kaybedeli yıllar olmuştu . Annemin katiliydim ben. Adıma leke getirmiştim , masumiyeti yıllar önce kaydetmiştim. Sahi ne kadar olmuştu masumiyetimi kaybedeli , 5 sene ? 10 sene ? Belki de daha fazla.

Bazılarımız hayatta 1 -0 yenik başlar , işte bende hayatta yenik başlayanlardanım. Babam nefret ediyor benden. Onun elinden karısını alan kişiyim ben. Anneme benzediğim için yüzümü bile görmek istemiyor, görmüyorda zaten en son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum. Adımdan başka hiç birsey bilmiyor benim hakkımda , birde doğum tarihim. Canından cok sevdiği karısının ölüm yıl dönümü.

Cok iyi hatırlıyorum , 8 yaşında falandım halam bakıyordu bana. her çocuk gibi doğum günümü kutlamak istemiştim ,okuldaki çocukların doğum günü partilerini görüp , özenmiştim işte . Babam geldiğinde halamdan önce ona söylemiştim . Hala hatırlıyorum bana attığı o tokatın acısını , kolumdan tuttup odama sürüklediğini , halamın bağırışını , bütün gece Babacım diye ağlayışlarımı. O geceki gibi en derinden hatırlıyorum herseyi. Nefretim gün geçtikçe daha çok artıyodu sanki.

kapının sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp kapıya doğru koştum gelen tabiki Denizdi kapıyı açar acmaz "bana kızgın mısın?" Dedi tatlı tatlı. "Bunlar bana işlenmiyo Deniz" dedim içeri geçmesini işaret ederken "Bu asi kız da bana işlenmiyo bebeğim hadi hazırlan Meydana gidiyoruz" dedi tabiki uzatmayacaktim. Deniz benim en yakınımdı o olmasaydı çoktan canıma kıymış bile olabilirdim o adamın elinden onun sayesinde kurtulmuştum. Meydan da herkes ikiz derdi bize. İkiz gibi büyümüştük zaten, Meral anne annem Yiğit abi öz abimdi.

"Hayat da gelicek" odaya girip kapıyı kapattım. Arkamdan homurtusunu duydum ama umursamadım. O kız seni sevmekten baska ne yaptı acaba gerizekalı.

Dolabımı açıp taytımı ,bol gömleğimi ve kahverengi deri ceketimi çıkardım. Üzerimi hızlı bir şekilde değiştirip hayata mesaj attım. Itiraz etmeyeceğini biliyordum. Dışarı çıktığımda Deniz baştan aşağı süzdü tabiki kıyafetlerime karışamazdı. Ancak Yiğit abi değiştir derse değiştirirdim. Deniz ise bu durumdan oldukca rahatsızdı.

"Hayatın gelmesini niye istemiyosun ?" bi anda sormuştum bu soruyu. Hayat bizim çocuklar dan sonra güvendiğim ilk kişiydi çok zıt insanlardık biz ama buna rağmen benim için yeri çok ayrıydı.

"Bak Azra o sen ben gibi değil. O cok masum ve bizim yanımızda kirlenicek. Beni seviyo biliyorum ama ben yapamam tek bi kişiye bağlı yaşayamam. O bizden biri değil ve olmayacak da"

"O senden ümidi keseli çok oldu Deniz." Yalan. "Ve o kadar emin olma Hayatı hiç tanımıyosun o da bizden biri" Bana öyle bir baktı ki gözlerimi kaçırmamak için zor tuttum kendimi.

"Cok konuşma Parazit düş önüme" ve evet Parazit Meydan da bizim çocuklar hariç kimse bana Azra demezdi daja doğrusu diyemez di. Parazitdim ben etrafındakilere zarar vermeden onlardan beslenen.

▲▲▲▲▼▼▼▼▶▶▶▶◀◀◀◀

Meydana geldiğimizde herzamanki gibiydi ayak üstü sevişenler, içip içip sızanlar, benimle göz teması kurmamaya çalışan ezikler ve bizim çocuklar.

Uğruna gözümü bile kırpmadan ölebilecegim 4 kişi . Pamir , aramızda ki en aklı başında olan . Doruk , Playboy umuz hayatı tiye alan en rahatımız . Cem , sinir problemleri var uyuşturucu kullanıyo ve tartışmasız en fevrimiz. Ve Hayat, henüz tam bizden biri olmamasına rağmen bize sonsuz güvenen en masum olan.

Her zamanki yerimizde oturuyolardı yanlarına gittigimizde direk Pamir ın yanina gidip sarıldım 1 haftadır ortalık da yok du özlemitim.

"Hoş geldin Azra'm" dedi sanıllmama karşılık verirken.Kocaman gülümsedim ona kimseye böyle gülümsemezdim ben çevredekiler hep soğuk itici olarak tanımlardı beni. Doruk yanağını bana doğru uzatinca omuz silktim bunu beklemiyor olucak ki kaşlarını çattı daha sonra kendini toparlayıp hayatı kendine doğru cekti "Aman be ben Hayatı daha cok seviyorum zaten" Ah şu beni kıskandırma çabaları.

"Yok öyle bi dünya aslanım Hayat falan dinlemem valla" dedim Hayatta göz kırparak. Doruk bana öpücük atarken gülüp kafamı Denize doğru çevirdim. Umursamazca başka bir yere bakıyodu , hadi ama bu kadar umursamaz olamaz dı.

"Ben birazdan gelicem. Siz devam edin." Diyip çıkışa doğru ilerledi. Ne olmuştu şimdi ? Fazla umursamayıp Cemin önünden birasını aldım. O çoktan uçmuştu zaten.

Yaklaşık 15 dakika sonra, Deniz yanında Yiğit abi ile birlikte. döndü. Yiğit abiyi görür görmez ayağa kalkıp sarıldım "Hoş geldin abi" dedim sarılırken "Hoş buldum güzelim" dedi beni kolunun altına alıp konuşmaya devam etti bu sırada Deniz ise Doruk ile Hayatın arasına oturmuştu, burdan bile Hayatın nasıl mutlu olduğu belli oluyordu.

"Çocuklar sizinle konuşmam gereken bi konu var ama burda olmaz yarın hepiniz Arda nın mekana geliyosunuz" Hayatın hevesli bakışlarını görmüş olacak ki "Sen hariç küçük hanım" diye ekledi gülerek. Hayat ofayınca hepimiz gülmüştük , tabiki Deniz hariç.

"Ama abi ne olcak bende gelsem cidden dışlanıyorum ya" dedi somurturken.

Deniz Hayata bakarak dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı "Bizden biri değilsin ki dışlanasın." Ne ? Ne demişti o ? Hayır hayır Hayat bunu hak etmiyodu. Yüzündeki hayal kırıklığı farkedilmeyecek cins den değildi. "Haklısın" diye mırıldandı "Ben sizden biri değilim" Daha çok Denizle değilde kendi kendine konuşuyor gibiydi. Tam ağzımı açacaktım ki Yiğit abi benden önce davrandı.

"Kapa çeneni Deniz. Ne demek bizden biri değil. Hayatta bizim canımızdan bi parça artık. Sadece ona zarar gelsin istemiyorum bu seferki iş çok tehlikeli. "

"Oyun mu oynuyoruz abi ?" Diye sesini yükselti Deniz.

"Sesinin tonuna dikat et" bunu söyleyen Yiğit abi değildi bunu söyleyen Hayattı. "Beni istemiyosun tamam ama bunu benimle hallet Deniz. Ne yaptım ben sana ?" Daha fazla susarsam Hayatı kolay kolay toparlayamazdık.

"Bak kızım çocuksun sen daha gerçek hayatı biliyosun biz oyun oynamıyoruz, hic birimizin çizgi film karakteride değiliz." Hayat ın gözleri dolmuştu Deniz umursama dan acımasızca bakıyordu gözlerine. Hayat ın kolundan tuttum ve ayaga kaldırdım.

"Yürü Hayat gidiyoruz." Diyip kolunu çekiştirmeye başladım. Deniz tam kolumu tutuyordu ki sertçe ittim "Sakın Deniz. Neler Yapabileceğimi çok iyi biliyosun. Sakın dokunma." Biliyordu herşeyi yapabilirdim ben. Kimse tutmazdı beni. Kaybedecek hiç bir şeyim yoktu. Doruğun arkamızdan kalktığını görmüştüm en son. Dışarı çıktığımız da Hayatın kolunu bırakmıştım, o da tuttuğu göz yaşlarını serbest bırakmıştı zaten.

YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin