Alpha Team

1. Bölüm

Başlama tarihinizi alabilir miyim?
170221
İyi okumalar

Uzun süredir dönemediğim evime gitmek için İstanbul'a doğru yola çıkacak olan jetime biniyordum. Jet benim değildi, ama benim için gönderilmişti. Yaklaşık 16 aydır Los Angeles'ta bulunan dairemde kalıyordum, hatta saklanıyordum da denilebilir.

Son yaptığım iş Amerika'nın Türkiye'de bulunan istihbaratçılarını ortaya çıkarmıştı. Bu yüzden şuan peşimde Amerika Birleşik Devletleri vardı. Ve ben onların ülkesinde onlardan saklanıyordum, evet. Birini aramak isteseniz yakınınızda değil uzakta arardınız sonuçta. Sistemlerine sızıp beni başka ülkelerde gösteren ikizim olmasaydı bunu anlayabilirlerdi, o kadar zeki olsalardı tabii. Artık özlediğim ülkeme ve alıp daha doğru düzgün oturamadığım evime gitmek istiyordum.

1 yıl 4 ay boyunca beni Dünya'nın her yerinde aramışlardı, kendi ülkeleri dışında. Aralarında cidden zeki vardı galiba ki ülke geneli arama başlatılmıştı. Bu da artık gerçekten gitmem gerektiğini gösteriyordu. Ben de normalde kullandığım takma adım dışında başka bir adla ülkeden çıkmıştım. Evime gitmem için yaklaşık 14 saatlik yolum vardı, uyumak istiyordum ama uykum yoktu. Çünkü yeni kalkmıştım. Saat sabah beşti. Vardığımda Türkiye'de saat sabah 6 olacaktı.

Jette olan kişiler pilot, hostes ve bendik. Uyumamam için bir tehdit unsuru yoktu. Ama zaten benim uykum da yoktu. Ben de bilgisayarımı açıp beden dili hakkında biraz daha makale okumaya başladım. Fazla bilgi öğrenmenin bir zararı yoktu. Beynimin içindeki, tahtını bilgiler ile yukarıya taşıdığım bir krallığım vardı. Ve bu benim tahtımı güçlendirmekten başka bir şey yapmazdı.

(14 saat sonra)

-Flight is over, Mrs. Lilac. Wake up, please.

Uyanmamı yanımda beni uyandırmaya çalışan hostes sağladı. Son 4 saat kala gözlerimi dinlendirmek için gözümü kapatıp başımı koltuğa yaslamıştım ama sanırım uyku galip gelmişti. Bayan Lilac demişti çünkü kod adımı kullanmak yerine sahte bir kimlikle uçağa binmiştim. Kathy, suç işlerken kullandığım adımdı. Tanem adımı kullanan 1-2 kişi dışında kimse bilmiyordu. Çoğu kişi beni Kathy olarak bilirdi. Bunu kendim istemiştim. Kimliğim gizli kalmalıydı.

Yan koltuğa bıraktığım kabanımı aldım, saçımda duran güneş gözlüğümü de gözüme taktığımda hazırdım. Uçağın merdivenlerine doğru ilerledim. Uzun binaların ve parlak ışıklı tabelaların olmadığı, ülkeme ulaştığım için mutluydum. Havaalanına getirtilen arabama bindim. Kendim dışında kimseyi arabama dokundurtmazdım. Benim için önemliydi. Yine aynı şekilde kimsenin sürüşüne güvenemeyeceğim için şoför de kullanmazdım.

Evime varmam yaklaşık 1 saat sürmüştü. Bahçeli, üç katlı bir villam vardı. Ben burada değilken genelde ikizim, Akın burada olurdu. Ben nasıl insanları anlayabilme konusunda uzman isem, o da dijitalde o kadar iyiydi.

Yani ikili grubumuzun hacker'ı o Sherlock'u bendim. Eve gidip anahtarla kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtim. Gözlüğümü ve anahtarlarımı girişteki dresuara (adının bu olduğunu az önce öğrendim şş) bıraktım. Salona girdiğimde Akın'ı gördüm, koltukta uyuyakalmıştı, masada bilgisayarı duruyordu.

Yavaşça yanına gittim. İkimiz de 21 yaşındaydık, ikizdik ve çoğunlukla iyi anlaşırdık. Biz 8 yaşındayken ailemiz katledilmişti. O benim için bir ikizden çok daha fazlasıydı. Anne, baba, abi, arkadaş, ortak. Kolunu biraz dürttüm ama uyanmadı. Benim de hala uykum olduğu için bir şey demeden kabanımı masanın üzerine bırakıp yanına kıvrıldım. Saat 9 olmadan uyanmazdı o. Büyük ihtimalle uyandığında beni yanında görünce şaşıracaktı ama bu çok ilgilendiğim bir konu değildi.