2.Bölüm #Geçen Zaman Ve Alışkanlıklar#

195 8 0
                                    

Kevin bebeğe bakarak çok sanslı ve sansız bir kaderi olduğunu düşünüyordu. Aradan tam bi hafta geçmişti ve bebek için bir bakıçı ayarlamıştı kendisi, dawsun bebeğin yanına yaklaşmıyordu.Bebekten kimsenin haberi yoktu. İkisi ve bakıcısı hariç, bakıcının da hiçbirşeyden haberi yoktu ne onların vampir olduğunu biliyor ne de bebeğin onların olmadığını.Hafta içi evde kalıyor bebeğe bakıyor hafta sonu da izinli oluyordu kevin o günler içinde başka bakıcı ayarlamıştı.Bebeğe bir kimlik çıkardı onu kendi sahte nüfüslarına almıştı.Bebeğin adıda ilginç bir şekilde boynundaki kolyede yazıyordu. İkisi de bebeğin kanına karşı koyabiliryorlardı çünkü çok uzun yıllardır vampirlerdi ama yınede bazen çok zor zamanları oluyordu. Buna rağmen bebeğe dokunmuyorlardı. Kimsenin bilmediği iki katlı bir evleri vardı. Bu evde bebek bakıçısı ve büssürü ayarladıkları korumalar kalıyordu.Fazla ilgi çekmemek için onlar ortadan kaybolmuyor eve arada uğruyorlardı. Hatta kevin uğruyordu.Dawsun bu durumdan şikeyetçi olsada yapcak başka bişeyi olmadığı için susuyordu ama bu bebeğin başlarına bela olcağını hissediyordu.

İki Yıl Sonra..

Kevin ev için bir tane de aşçı ayarlamak zorunda kalmıştır. Çünkü bakıcısı ona artık bebeğin normal yemek yemesi gerektiğini söylemişti o söyler söylemezde kevin eve hemen aşçı ayarlamıştı. Jesica odasında ağlamaya avazı çıktığı kadar da bağramaya başlayınca bakıçısı hemen onun odasına koşarak gitmiş ve bebeğe ne olduğuna bakmıştı ama onun yıne şımarıklık yapıp yatagın üstünde tepinerek ağladığını gördü. Jesica büyümeye başlayınca çok yaramaz olmuştu. Bundan hepsi şikayetçiydi ama çok tatlıydı. Bakıçısı jermy bebeğin yanına gitti ve onu kaldırarak kucağına oturttu." neyin var " diye sordu tatlı ve sakin bir şekilde. Jesica burnunu çekerek konuşmaya başladı " Kevin nedey gemiyo ben onu çok öyledim" dedi. Jermy buna gülümsedi. Jesica daha konuşmasını tam öğrenememişti "söyledim ya sana tatlım çok işleri varmış işi bitince gelcekmiş " jesica bu sefer kollarını göğsünde bağladı ve küs bir tavırda jermy kucagından indi yatağına yatıp yorganı üstüne çekti. Ve jermy de ona üzgün bir şekilde baktı kevin beye söylemişti ama bebeğin özlediğini ama işlerinin olduğunu söyleyip en kısa zamanda gelceğim demişti kevin bey bunun üzerinden tam bi ay geçmişti bebek bi aydır hep böyleydi. Ağlıyordu ama onlarında yapcak bişeyleri yoktu ki. Kadın üzgün bir şekilde jesica ya bakıp odadan çıktı.

İki Saat Sonra..

Jermy nerdeyse iki saatten beri bebeğe yemek yedirmeye çalışıyordu. Onun odasından çıkmış ve ona yemek getirmişti ama yememekte ısrarcıydı. Sabahta yemek yememişti o zaman fazla üstüne gitmemiş açıkınca illaki yer demişti ama saat üç olmuştu ve hala yememekte ısrarcıydı. Çok inatçıydı bu çocuk kendince kararlar almıştı kevin gelmezse yemek falan yemicekti kolları bağlı bir şekilde iki saattir yemesi için konuşan jermy baktı ve bağrark " yemimem " dedi tatlı konuşmasıyla. Jermy pes ederek ayağa kalktı ve yemek tepsisini oraya bırarkarak odadan çıktı. Belki dayanamaz yer diye tepsiyi bırakmıştı. Ama jesica nın ne kadar inatçı olduğunu unuttu. Jesica bunu anladı ama gerçekten çok ama çok acıkmıştı. Yavaş yavaş tepsiye yaklaştı sonra kevin ın onun yanına gelmeyişi aklına geldi ve tepsiyi yere döktü. Sesleri duyan jermy hemen bebeğin odasına koştu. Yerdeki tepsiye şaşkınlıkla baktı. Aslında böyle biri değildi bebek onu anlıyordu kendince kevin beye tavır yapıyordu. Onu aramaya karar verdi. Normalde bi kere arayınca gelene kadar aramazdı ama bebek çok ısrarvıydı biraz daha yemek yemezse kesinlikle iyi şeyler olmazdı. Evin temizlikçisine seslendi ve odayı temizlemesini söyledi. Kendi odasına geçip telefonu elinr aldı ve kevin beyi aradı.Kevinle dawsun o arada barda oturmuşlar içkilerini içiyorlardı. Büyük bir kargaşa çıkmıştı vampirler arasında o bebeği ısıran vampiri öldürdükten sonra.Ama onlara kimse dokunamazdı sadece akılsız bi kaç kişi vardı ve onlarda onların icabına bakıyorlardı. Hatta biraz önce yolda yürürlerken onlara saldırmışlar ve onlarda onların icabına bakmıştı. Şimdide barda kafa dağıtıyorlardı. Çalan telefonuyla elindeki bardağı bıraktı ve kimin aradığına baktı evdeki hizmetçinin aradığını görünce kaşlarını çatarak telefonu açtı. "bir sorun mu var " dedi."telaşlancak bişey yok fakat küçük hanım bugün biraz huysuz sabahtan beri yemek yemiyor. Siz gelene kadar da yemicek gibi yani biraz daha yemezse hastalancak ". Kevin kaşları çatık bir şekilde dinledi. Biraz düşündü bu aralar boşlamıştı hatta hiç gitmez olmuştu yanına böyle yapması normalde iç çekerek " tamam " diyerek telefonu kapattı.Dawson onu hakettin der gibi bakıyordu. Kevin dawson u yerinden kaldırdı. " sende benimle geliyorsun dosttum. Çok kızmış olmalı onu görmeye gıtmediğim için senin yanında daha sakin davranıyor. " Dawson olmaz der gibi kafasını salladı o küçük veleti görmek istemiyordu onun başını ağrıtıyordu. " hayır " dedi krsin bir şekilde kevin vazgeccek gibi değildi." Hem artık onu yavaş yavaş çalıştırmaya başlamalıyız. Ne kadar erken o kadar ıyı " dedi. Dawson sinirli bir şekilde iç çekerek kafa salladı. Bakışlar eşliğinde bardan dışarı çıktılar ve arabaya binip eve vardılar. Küçük kız odada sıkılınca salona çizgi film izlemeye gitmişti. Ayaklarını koltuktan sarkıtmış gülerek çizgi film izliyordu. Kevin jess in salonda olduğunu öğrenince dawsonla birlikte salona doğru ilerlediler. Salonun kapısında durup küçük kızın kahkalarla güldüğünü duydular. Aslında eve girince duymuşlardı. Kevin hafifce yanındaki arkadasına baktı oda hafifçe tebessüm ediyordu. Kevin onun neden küçük kızdan uzak durduğunu biliyordu. Bağlanmak istemiyordu ama aslında bağlanmışlardı bile.. Kevin önüne dönerek küçük kıza seslendi. " jess biz geldikk ". Jesica kevin ın sesini duyunca hemen poposunun üzerinden kayıp ona koşa koşa sarılmaya gitti. Kevin da ona kollarını açmış bekliyordu. Küçük kız ona sarılınca ağlamaya başladı çok özlemişti kevin i. Kevin küçük meleğinin ağladığını duyunca onu önüne çekti. Küçük kıza bakarak " tatlım neden ağlıyorsun " dedi. Jess burnunu çeke çeke ağlıyordu. Son kez burnunu çekti ve kollarını göğsünde bağlayarak konuşmaya başladı. İki erkekte merakla ne dıyeceğini bekliyordu. " kevin sen beni göymeye gelmediy bn sana küstüm " dedi minik kız biraz daha ağlamaya başlayarak. Kevin küçük kızı kendine çekerek kucağına aldı. " Ama bak geldik hem bu sefer dawson amcanı da getirdim ". küçük kız başını kevin ın omzundan kaldırarak dawson a baktı. " Ben seymiyom onu. Kötü bakıyoy o bana " dedi küçük kız. Bu dediğine iki adam da gülmeye başladı. O anki söyleme sekli ve mimikleri çok komikti çünkü. Kevin koltuğa doğru ilerledi ve kucağındaki çocukla birlikte oturdu. Yandaki koltuğa da dawson oturmuş onları izliyordu. Küçük kız sürekli kevin ın boynuna sarılıyor ve onu öpüyordu bu hareketi kevin gülmeye başladı. Küçük kız kafasını geri çekip kevin ın gözlerine baktı. "Kevin sakalların batıyoy " dedi kaşlarını çatarak. Kevin jess i bu dediğinden hemen sonra gıdıklamaya başladı. Jess hem gülüyor hemde yapma diye bağırıyordu. Kevin onu bırakınca onun kucagından inip dawson ın yanına dağru ilerlemeye başladı. Kevin küçük kıza değil dawson a bakıyordu çünkü küçük kızın ona sarılacağını biliyordu. Ondan korkuyordu ama onların arasında ki bağı o hissedebiliyordu. Küçük kız koltuğa çıkıp dawson ın boynuna sarılıp yanıgından öptü. Dawsun şaşkın bir şekilde küçük kıza bakıyordu. Sonra oda oa sarıldı ve küçük kızı kucagına oturttu. Küçük kız merakla adamın yüzünü inceliyordu. İlk defa bu kadar yakından bakıyordu dawson ın yüzüne. " Siz kaydeşmişiniz sizin göyleriniz aynı renkte " merakla dawsonla kevin ın yüzlerine bakıyordu. Bi cizgi filmde görmüştü gözlerinin rengi aynı diye kardeş oluyormuşlar. İkiside gülmeye başladılar. Çok çabuk fark ediyordu herşeyi ama kendinin de göz rengi aynıydı iki adam buna gülüyordu. Kevin bu çocuğa alıştığını biliyordu. Ona göre dawsunun da istemediği şey oşmuş oda bu çocuğa alışmıştı. Ne kadar ondan uzak durmaya çalışsada..Her ikisi de ona alışmıştı kabul etselerde etmeseler de..

Şans'la Birlikte Gelen ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin